3. Hukuk Dairesi 2019/834 E. , 2019/6439 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (TİCARET) MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı şirket tarafından faturalarda haksız ve hukuka aykırı olarak kayıp-kaçak bedeli tahakkuk ettirildiğini iddia ederek, dava tarihinden itibaren geriye dönük, 01.04.2013 ile dava tarihine kadar her ay için kayıp kaçak bedellerinin hesaplanarak ödeme tarihlerinden itibaren ticari faizi ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 20.000,00 TL"nin davalıdan tahsilini istemiş, 18.03.2016 tarihli dilekçe ile talebini toplam 1.078.033,00 TL"ye arttırmıştır.
Davalı özetle; davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece; davanın kabulü ile 1.078.033,00 TL kayıp kaçak bedeli alacağının 20.000,00 TL sinin dava tarihinden itibaren 1.058.033,00 TL"nin ıslah tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine söz konusu karar Dairemizin 31.05.2017 tarihli ... E. ... K. sayılı ilamı ile; "...Karar tarihinden sonra yürürlüğe girmiş bulunan bu yasa değişikliklerinin, yürürlük tarihi öncesi dönemde geçerli olan EPDK kararlarına dayanılarak alınmış olan ve dava konusu yapılan kayıp-kaçak sayaç okuma, dağıtım, perakende hizmet ve iletim bedelleri ile ilgili olarak açılan ve halen devam eden davalarda da geçmişe etkili olacak şekilde (bu yasa değişikliği öncesinde açılan ve halen görülmekte olan davalar da) uygulanması gereken hükümler içerdiğinden, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu"nun 17., geçici 19. ile 20. maddelerinin, somut olaya etkisinin bulunup bulunmadığının yerel mahkemece tartışılıp değerlendirildikten sonra sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekmektedir. " gerekçeleri ile bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, kanun değişikliği sebebiyle dava konusuz kaldığından davacı tarafça yatırılan tüm harçların karar kesinleştiğinde ve talebi halinde kendisine iadesine, dava konusuz kaldığından taraflar lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiş olup; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Esastan Sonuçlanmayan Davada Yargılama Gideri” başlıklı 331.maddesinin 1.fıkrasında; davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkimin, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerine takdir ve hükmedeceği düzenlenmiştir. Bu durumda mahkemenin yargılamaya devam ederek dava açıldığı zaman hangi tarafın haksız olduğunu tespit etmesi ve tutumuyla dava açılmasına sebep olan tarafı yargılama gideri ile mahkum etmesi gerekmektedir.
3- 492 sayılı Harçlar Kanunu"na bağlı (I) sayılı tarifenin yargı harçları başlığını taşıyan bölümünün karar ve ilam harcı başlıklı III. kısmının 1. fıkrasında, konusu belli bir değerle ilgili bulunan davalarda esas hakkında karar verilmesi halinde hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden tarifede gösterilen oranda nispi karar ve ilam harcı; 2-a fıkrasında ise, 1. fıkra dışında kalan davalarla, taraf teşkiline imkan bulunmayan davalarda verilen esas hakkındaki kararlar ve davanın reddi kararlarında maktu karar ve ilam harcı alınacağı hükme bağlanmıştır. Bu durumda; konusu belli bir değerle ilgili bulunan davada esas hakkında karar verilmesi halinde nispi harç alınacağı, usule ilişkin nihai kararlarla, davanın konusuz kalması halinde verilecek kararlarda maktu harç alınacağı kuşkusuzdur.
Somut olayda; davacı, davanın açıldığı andaki mevzuata ve içtihat durumuna göre dava açmakta haklıdır. Eş söyleyişle, davaya konu bedelleri tahsil eden davalı, davanın açılmasına sebebiyet vermiştir. Davacı tarafından, davalıdan kayıp-kaçak, dağıtım, iletim, perakende satış hizmeti ve sayaç okuma bedellerinin tahsilinin talep edildiği davada, “konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına” dair karar verilmesi, yargılama sırasında yürürlüğe giren yasa değişikliğinin bir sonucudur. Bu itibarla, dava açıldığı tarihte, yapılan yasa değişikliği henüz ortada bulunmadığından, dava tarihi itibariyle davacının dava açmakta haklı olduğu her türlü duraksamadan uzaktır.
O halde; mahkemece, dava açıldıktan sonra hasıl olan yasa değişikliği nedeniyle, davacının dava açmasında haksız sayılamayacağı cihetle; konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildikten sonra davacı yararına maktu vekalet ücretine ve yargılama giderlerine hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Diğer yandan, davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olmakla; maktu karar ve ilam harcına hükmedilmesi gerekmekte olup, maktu karar ve ilam harcının davacı tarafından yatırılan peşin harçtan mahsubundan sonra bakiye kalan miktar ile yargılama esnasında davacı tarafça yatırılan ıslah harcının davacıya iadesine karar verilmesi gerekmektedir.
Ne var ki bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK 438/ 7 maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci ve üçüncü bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının ikinci bendinde yer alan "kanun değişikliği sebebiyle dava konusuz kaldığından davacı tarafça yatırılan tüm harçların karar kesinleştiğinde ve talebi halinde kendisine iadesine" ifadesinin hükümden çıkarılarak yerine "karar tarihi itibariyle alınması gereken 35.90 TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan harçtan mahsubu ile bakiyesinin ve yargılama esnasında davacı tarafça yatırılan ıslah harcının karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine" ve yine hüküm fıkrasının üçüncü bendinde yer alan "kanun değişikliği sebebiyle dava konusuz kaldığından taraflar lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına" ifadesinin hükümden çıkarılarak yerine "davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT"ne göre belirlenen 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin ve davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine" ifadeleri eklenmek suretiyle değiştirilerek hükmün düzeltilmesine ve hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA,
peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden tarafa iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/09/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.