12. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/5751 Karar No: 2014/8507 Karar Tarihi: 25.03.2014
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2014/5751 Esas 2014/8507 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2014/5751 E. , 2014/8507 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara 10. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 04/11/2013 NUMARASI : 2013/1216-2013/1117
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: 7201 Sayılı Tebligat Kanunu"nun 12.maddesine göre; hükmi şahıslara tebligat selahiyetli mümessillerine, bunlar birden ziyade ise yalnız birine yapılır. Aynı Kanunun 13.maddesine göre de; tebliğ yapılacak bu kişiler herhangi bir sebeple mu"tad iş saatlerinde iş yerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde tebliğ orada hazır bulunan memur ve müstahdemlerinden birisine yapılır. Somut olayda borçlu şirkete ödeme emrinin, "muhatabın iş takibi nedeniyle dışarıda olduğundan bahisle daimi işçisi M.. S.. imzasına tebliğ edildi" açıklaması ile 01.10.2013 tarihinde tebliğ edildiği görülmüş olup, tebliğ işlemi bu hali ile şeklen Tebligat Kanunu"nun 13. maddesine uygundur. Ancak borçlu şirket, tebligatta daimi işçisi olarak gösterilen Mustafa Sarar"ın kendisinin işçisi olmadığını ileri sürmüştür. Ödeme emri tebligatının kira sözleşmesinde ve ticaret sicil kayıtlarında yer alan adreste yapılmış olması, yeterli olmayıp tebligat yapılan şahsın borçlunun daimi memur veya müstahdemi olması, Tebligat Yönetmeliğinin 21/2. maddesine göre de; bu kişinin, tüzel kişinin o yerdeki teşkilatı veya personeli içinde görev itibariyle tebligatın muhatabı olan tüzel kişinin temsilcisinden sonra gelen bir kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu tür işlerle görevlendirilmiş bir kişi olması gereklidir. O halde mahkemece, tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının, niteliği itibariyle her türlü delille ispatının mümkün olduğu gözetilerek, duruşma açılıp borçluya delillerinin sorulup sunması için imkan tanınması, var ise; alacaklının karşı delillerinin toplanması, tüm deliller birlikte değerlendirilerek, tebliğ tarihinde tebligatı alan Mustafa Sarar"ın borçlunun daimi işçisi (memur veya müstahdemi) olup olmadığının tespit edilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK"nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.