12. Ceza Dairesi Esas No: 2019/2242 Karar No: 2020/2177 Karar Tarihi: 02.03.2020
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/2242 Esas 2020/2177 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı ve davacı vekilleri tarafından temyiz edilen bir tazminat davası reddedildi. Ancak, Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından belirtilen bir karara göre, tazminat davaları için belirlenen süreler var ve davanın açıldığı tarih bu sürelerin içinde olmalıdır. Bu nedenle, davacının beraat kararının kesinleştiğinin tebliğ edilip edilmediğinin veya bu dosyadan belge alıp almadığının tespit edilmesi gerektiği ve eğer süre içinde açılmışsa davanın kabul edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, davalı hazine lehine karar veren vekilin ücreti Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne göre takdir edilmelidir. Bu nedenlerle, karar bozulmuştur. Kanun maddeleri olarak, tazminat davaları için Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararları ve Yazı İşleri Yönetmeliği'nde belirlenen süreler ve vekalet ücreti için Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gösterilmiştir.
12. Ceza Dairesi 2019/2242 E. , 2020/2177 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : 466 sayılı Kanun gereğince tazminat Hüküm : Davanın reddine
Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, davacı vekili ve davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Dava, 466 sayılı Kanun hükümlerine dayalı tazminat istemine ilişkin olup; buna göre Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 06/05/2014 tarih, 2014/141 esas, 2014/229 sayılı kararında da belirtildiği üzere beraat veya kovuşturmaya yer olmadığına dair kararların Yazı İşleri Yönetmeliğine göre süresinde tebliğ edilip kesinleşme tarihinden itibaren her halükarda 10 yıl, kesinleşmiş kararların tebliğinden itibaren ise 3 ay içinde tazminat davalarının açılması gerektiği hususu dikkate alındığında, tazminat davasının dayanağını oluşturan Eyüp 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 01/06/2006 tarih, 2004/553 E-2006/305 K sayılı hükmünün kesinleştiğinin davacıya tebliğ edilip edilmediği ve yahut davacının belirtilen kararın kendisi yönünden kesinleştiğini bu dosyadan belge almak veya benzeri yollarla öğrenip öğrenmediği, bu kapsamda davanın 466 sayılı Kanunda öngörülen 3 aylık sürede açılıp açılmadığının kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespit edilerek, davacının hakkındaki beraat kararının kesinleştiğini tebliğ almadığının veya bu dosyadan belge almak veya benzeri yollarla öğrenmediğinin anlaşılması halinde ise açılan davanın 466 sayılı Kanun kapsamında 10 yıl süre içerisinde açıldığı kabul edilerek davanın esası ile ilgili hüküm tesis edilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırmaya dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi, Kabul ve uygulamaya göre de; Yargılama sırasında kendisini vekil ile temsil ettiren davalı hazine lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı olup, davalı vekili ve davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 02/03/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.