14. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/3050 Karar No: 2021/2662 Karar Tarihi: 12.04.2021
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2018/3050 Esas 2021/2662 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2018/3050 E. , 2021/2662 K.
"İçtihat Metni"
14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 14/03/2013 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 20/02/2018 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili, davalı ... A.Ş. vekili ve davalı ...Ş. tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Davacılar vekili, 25.11.2012 tarihinde vefat eden muris ..."ın terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, ilk olarak davanın kabulüne dair verilen kararın temyizi üzerine, Dairemizin 03.10.2017 tarih ve 2016/13783 Esas, 2017/87121 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, dahili davalı Bergama Esnaf ve Sanatkarlar Kredi Kefalet Kooperatifi yönünden açılan davanın husumetten reddine, muris ...’ın terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile davacı tarafından mirasın hükmen reddedilmiş sayılmasına karar verilmiştir. Hüküm, davalı Hazine vekili, davalı ...Ş. vekili ve davalı ... A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, TMK"nin 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK m. 605/2). Mirasçılar Türk Medeni Kanununun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilir. Türk Medeni Kanunu"nun 606. maddesinde belirtilen süre bu davada uygulanmaz. Dava alacaklılara husumet yöneltilerek görülür. Bu davada yetkili mahkeme ise alacaklıların davanın açıldığı zamandaki ikametgahı mahkemesidir. Ayrıca Türk Medeni Kanununun Velayet Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması da zorunludur. Mahkemece, davanın niteliği gereği davalı-alacaklıların murisin terekesinin borca batık olduğunu bilmediği, bilmesinin mümkün olmadığı, yapılan yargılama sonrasında terekenin borca batık olup olmadığına karar verildiği göz önünde bulundurularak yargılama giderinden davalıların değil davacının sorumlu tutulması ve davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ise de bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’nun 438/7 maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm sonucunun 2., 3., 4., 5. ve 7. bentlerinin çıkartılarak yerine "Davanın niteliği gereği yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına ve davacı lehine vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına" yazılmasına, hükmün 7. bendinin 3. satırında yer alan “davalıdan” kelimesinin hüküm sonucundan çıkarılarak yerine “davacılardan” yazılmasına, yine hükmün 7. bendinin 3. satırında yer alan “davacı tarafa” ibarelerinin çıkarılarak yerine “davalı Bergama Esnaf ve Sanatkarlar Kredi Kefalet Kooperatifi’ne” yazılmak suretiyle düzeltilmesine, hükmün DÜZELTİLMİŞ ve DEĞİŞTİRİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.04.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.