Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/3105
Karar No: 2020/2343
Karar Tarihi: 11.03.2020

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2019/3105 Esas 2020/2343 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2019/3105 E.  ,  2020/2343 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi



    Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmiştir.
    İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM:
    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili hakkında ... Elektronik Güvenlik Sistemleri İnşaat San. ve Tic. A.Ş"nin SGK prim borcu olduğu gerekçesi ile ödeme emri düzenlendiğini, müvekkilinin Elektronik Güvenlik Sistemleri İnşaat San. ve Tic. A.Ş"de yönetim kurulu üyesi olmadığını, sadece dışarıdan müdür olarak atandığını, tek başına temsil ilzam yetkisinin bulunmadığını, yönetim kurulu başkanı ile 28.03.2013-17.08.2015 tarihleri arasında müştereken imza yetkisi olduğunu belirterek müvekkilinin borcunun olmadığının tespiti ile ödeme emrinin iptalini talep etmiştir.
    II-CEVAP:
    Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın usul ve görev yönünden incelenmesini, kurum tarafından yapılan işlemlerde herhangi bir usulsüzlük bulunmadığını belirterek, davanın reddine, davalı aleyhine %10 haksız çıkma tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
    III-MAHKEME KARARI:
    A-İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk derece Mahkemesi tarafından,
    “1-Açılan davanın reddine, 6183 Sayılı Yasa gereğince ödeme emirlerindeki asıl alacağın %10 nu oranında tazminatın davacıdan alınıp davalıya verilmesine,” şeklinde karar verilmiştir.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI:
    Bölge Adliye Mahkemesi tarafından, ödeme emrine konu borcun ilişkin olduğu dönemlerde davacının tek başına münferit imzası ile şirketi temsil ve ilzam yetkisinin bulunmadığı, bu yetkinin yönetim kurulu başkanına verilmiş olduğu, bu nedenle davacının davalı şirkette tek başına temsil ve ilzama yetkili üst düzey yönetici olmaması nedeniyle davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile İstanbul Anadolu 19. İş Mahkemesinin 2016/113 Esas, 2017/288 Karar sayılı 22.06.2017 tarihli kararı kaldırılarak, davanın kabulüne, davacı hakkında düzenlenen 2016/058615 takip numaralı 01.02.2016 düzenleme tarihli ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davalı Kurum vekili temyiz dilekçesinde özetle, İstinaf Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Tüzel kişi işverenlerin ortak ve yetkililerinin kamu alacaklarından sorumluluğu, 5510 sayılı Kanunun 88. maddesinde düzenlenmiştir.
    Davanın yasal dayanaklarından olan 5510 sayılı Kanunun 88/20. fıkrası ile, “Kurumun sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu Kanunda belirtilen sürelerde ödenmez ise kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dâhil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcileri Kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur” şeklinde düzenlenme getirilmiştir. Yapılan bu düzenleme ile tüzel kişiliği haiz bir özel kuruluşta görev yapan yönetim kurulu üyelerinin primlerin ödenmesinden işveren ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları açıkça belirtilmiştir.
    Yerleşmiş Yargıtay uygulamaları ile öğretide kabul edildiği üzere "üst düzeydeki yönetici" kavramından anlaşılan şirketin mali ve idari konularında tek başına emir ve tasarruf yetkisine sahip özel şekilde kendisine yetki verilen kişidir. Türk Ticaret Kanunu"nun 317. maddesine göre anonim şirketlerde şirketi yönetmek ve temsil etmek yönetim kuruluna aittir. Anonim şirkette primlerin ödenmesinde müteselsilen sorumlu üst yönetici ve yetkiliden söz edebilmek için primlerin tahakkuk ve ödenmesinde yetkili üst düzey yönetici olması, yönetim kurulu başkanı, başkan yardımcısı gibi unvan taşıması veya temsil ve ilzam yetkisine sahip yönetim kurulu üyesi olması gerekir. Bunun dışında kalan ve şirketin idare veya mali işlerinde doğrudan söz sahibi veya yetkili olmayan kişilerin işveren ile birlikte müşterek sorumluluğu düşünülemez.
    Müteselsil borçlulukta alacaklı, alacağının tamamını veya bir kısmını karşısındaki borçlulardan dilediği birinden isteyebilmek imkânına sahip bulunduğu gibi, borçlular da alacaklıya karşı borç sona erinceye kadar hep birlikte sorumlu olmakta devam ederler. Borçlulardan birinin borç ödemeden aciz haline düşmesinin veya iflas etmesinin alacaklı için her hangi bir tehlikesi yoktur; zira diğer borçlulardan her biri borcun tamamını ifa etmek yükümlülüğü altında bulunmaktadır. Müteselsil borçluluk alacaklıya, borçluların içinden ödeme gücü en yüksek olanı seçerek edimin tamamını ondan isteyebilme yetkisini tanır.
    Ayrıca belirtilmelidir ki, 6183 sayılı Kanunun mükerrer 35. maddesinde ise, asıl borçlu hakkında yapılan yasal takip ve araştırmalar sonucu kamu alacağının tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması halinde, yasal temsilcisine ödeme emri çıkarabileceği bildirilmiş ise de; sorumluluk bakımından, 6183 sayılı Kanunun, 5510 sayılı Kanuna göre genel Kanun niteliği dikkate alınmalı ve özel kanun niteliğinde olan 5510 sayılı Kanunun 88. maddedeki şartlar bakımından davacı hakkında öncelikle değerlendirme yapılması gerektiği açıktır.
    Somut olayda; ... Elektronik Güvenlik Sistemleri İnşaat San. ve Tic. A.Ş "nin, 2014/5-2015/9 arası prim ve gecikme zammı borcundan dolayı, davacıya 19.02.2016 tarihinde ödeme emri tebliğ edildiği, davacı tarafından 7 günlük hak düşürücü süre içinde açıldığı, Ticaret Sicil kayıtlarına göre, davacının 08.02.2013 tarihli Yönetim Kurulu Kararının 2. maddesi ile ... Elektronik Güvenlik Sistemleri İnşaat San. ve Tic. A.Ş"ne dışarıdan şirket müdürü olarak atandığı ve şirket yönetim kurulu başkanı ... ile birlikte atacağı müşterek imzası ile şirketi temsil ve ilzam etmesine karar verildiği, 3. maddesi ile de şirket yönetim kurulu başkanı ..."ın şirketi tek başına her konuda münferiden temsil ve ilzam etme yetkisinin devam etmesine karar verildiği; 21.02.2016 tarihli Yönetim Kurulu Kararının 2. maddesi ile de davacının bu müşterek imza ile temsil ve ilzam yetkisinin sona erdirilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Bölge Adliye Mahkemesince, davacının borca ilişkin dönemlerde tek başına münferit imzası ile şirketi temsil ve ilzam yetkisinin bulunmadığı, bu yetkinin yönetim kurulu başkanına verilmiş olduğu, buna göre davacının davalı şirkette tek başına temsil ve ilzama yetkili üst düzey yönetici olmadığı gerekçesiyle ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmakla, yapılan değerlendirme ve sonucunda kurulan hüküm isabetsizdir. Davacı şirket müdürü, yukarıda belirtilen tarihler arasında müşterek imza ile de olsa şirketi temsil ve ilzama yetkilidir; ancak üst düzey yöneticiler arasında işbölümü yapılıp yapılmadığı, davacının yetkisinin müşterek imza ile da olsa prim borçlarını ödemeyi de kapsayıp kapsamadığı hususları araştırılarak, buna göre yapılacak değerlendirme sonucuna göre karar verilmelidir.
    Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, eksik inceleme ve hatalı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun kabulü ile davanın kabulüne ilişkin kararı bozulmalıdır.
    SONUÇ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/2 maddesi gereği BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 11.03.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi