5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/9435 Esas 2020/4173 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/9435
Karar No: 2020/4173
Karar Tarihi: 14.05.2020

5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/9435 Esas 2020/4173 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, 5607 sayılı Kanuna aykırılık suçundan mahkumiyet hükmü vermiş. Temyiz isteği incelendiğinde, kanunda yapılan düzenlemelerin sanık lehine olduğu belirtilmiştir. Bu düzenlemelere göre cezalar hafifletilebilmekte ve etkin pişmanlık uygulaması yapılabilmektedir. Bu sebeple, yerel mahkemenin bu yasal koşulları göz önüne alarak sonuçlandırma yapması gerektiği vurgulanmış ve karar bozulmuştur. 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA karar verilmiştir.
Detaylı olarak, kanun maddeleri şöyle açıklanabilir:
- 5607 Sayılı Kanun'un 3/22. maddesine eklenen düzenleme, eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezaların yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilebileceğini belirtmektedir.
- 5607 sayılı Kanun'un 5/2. maddesine eklenen fıkra ise, kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının yapılabileceğini ifade etmektedir.
- 5237 sayılı TCK'nın 7. maddesi, suç işleyen kişinin eğitim, kültür, yaş, cinsiyet, sağlık durumu ve sosyal çevresi gibi faktörler dikkate alınarak, cezanın hafifletilebileceğini öngörmektedir.
- 7242 sayılı Kanun'un 63. maddesi ve 5607 sayılı Kanuna eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası ise, sanığın mükerrir olup olmadığına göre cezaların arttırılabileceği veya azaltılabileceği hususlarını düzenlemektedir.
19. Ceza Dairesi         2019/9435 E.  ,  2020/4173 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"un 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklinde düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Kanun"un 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun"un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası mucibince ilgili hükümlerin sanığın mükerrir olup olmadığı da gözetilerek yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden sair yönleri incelenmeyen HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 14/05/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.