Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/13285
Karar No: 2019/5545
Karar Tarihi: 31.10.2019

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/13285 Esas 2019/5545 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davasında, temlikin muvazaalı olduğu iddiasını kanıtlayamayan davacıların iddialarını HMK’nin 190. ve TMK’nin 6. maddeleri gereği kanıtlayamadıklarına karar vererek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı bir değerlendirme sonucu davanın kabulüne karar verilmiştir. Muvazaalı temlik, miras bırakanın gerçek irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılması ile tespit edilir. Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda, temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığını kanıtlamak davacı tarafa aittir. İlgili kanun maddeleri ise şöyledir: HMK’nin 190. maddesi, TMK’nin 6. maddesi, Türk Medeni Kanunu\"nun (TMK) 706. maddesi, Türk Borçlar Kanunu\"nun (TBK) 237. maddesi ve Tapu Kanunu\"nun 26. maddesi.
1. Hukuk Dairesi         2016/13285 E.  ,  2019/5545 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-

    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescili isteğine ilişkindir.
    Davacılar, 8 parsel sayılı taşınmazdaki kargir evin mirasbırakanları ...adına kayıtlı iken ölümü ile mirasçılarına intikal ettiğini, mirasçıların da paylarını anneleri ...ye temlik ettiklerini, daha sonra ...nin taşınmazın çıplak mülkiyetini muvazaalı olarak kızı olan davalı ..."a satış suretiyle devrettiğini, maddi dururmu iyi olan mirasbırakanın taşınmazı bağış amacıyla temlik ettiğini ileri sürerek diğer mirasçı ... adına terekeye temsilci atanması için dava açmaları konusunda kendilerine yetki verilmesi ile tapu kaydının iptaline ve miras payları oranında tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
    Davalı, babaları ...öldükten sonra kardeşleri ... ve ...’ın kendisini yanlarına çağırarak annelerine baktığı için taşınmazı sen al dediklerini, ...’ye 1 milyar para ile 25 gram bilezik, Duran’a ise 600 TL vererek paylarını satın aldığını ve feragat sözleşmesi düzenlenildiğini, ancak sözleşmenin taşınmazı anneleri almış gibi hazırlandığını, mirasbırakana 1984 yılından 2014 yılına kadar kendisinin baktığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, temlikin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan...’nin 8 parsel sayılı taşınmazda yer alan bir katlı kargir evinin çıplak mülkiyetini 18.05.2001 tarih ve 4873 yevmiye numaralı resmi senet ile kızı olan ...’ye temlik ettiği, Feruze’nin 23.01.2014 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak çocukları ... ve ... ile ölü oğlu...ın kızı..., ölü oğlu ...’nin çocukları ..., ...ve ...nin kaldığı anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere, uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.
    Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu"nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu"nun (TBK) 237., (Borçlar Kanunu"nun (BK) 213.) ve Tapu Kanunu"nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
    Hemen belirtmek gerekir ki; bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ile durumun aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
    Öte yandan, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda mirasbırakanın kastının açık bir şekilde saptanması gerekmektedir. Bu kapsamda, temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığını ispat külfeti 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 190. maddesi ile TMK"nin 6. maddesi gereği davacı tarafa aittir.
    Somut olayda, dinlenen davacılar tanıkları temlikin muvazaalı olduğu yönünde bir beyanda bulunmadıkları gibi davacılar tarafından mirasbırakanın diğer mirasçılardan mal kaçırmasını gerektirir somut bir neden de ortaya konulamamıştır. Dolayısıyla, davacılar temlikin muvazaalı olduğu iddiasını kanıtlamış değillerdir.
    Hal böyle olunca, davacıların iddialarını HMK’nin 190. ve TMK’nin 6. maddeleri gereği kanıtlayamadıkları gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
    Davalının yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 31.10.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi