Danıştay 9. Daire 2019/928 Esas 2022/482 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2019/928
Karar No : 2022/482

TEMYİZ EDEN (DAVALI) :... Vergi Dairesi Başkanlığı
(... Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...

İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Tasfiye halinde ... Gayrimenkul Tur. İnş. İth. İhr. ve Tic. Ltd. Şti'ne ait vergi borçlarının tahsili amacıyla, kanuni temsilci sıfatıyla davacı adına düzenlenen ... tarih ve ... sayılı ödeme emrinin 2013/Nisan-Haziran, 2013/Mayıs ve Haziran dönemlerine ait damga vergileri ile 2013/Haziran dönemine ait katma değer vergisine ilişkin kısmının iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla; davacının, şirketi temsil yetkisine 08/06/2013 tarihli ortaklar kurulu kararıyla son verildiği, kanuni temsilci sıfatının bulunduğu tarihler göz önünde bulundurulduğunda, 2013/Haziran dönemine ait katma değer vergisi beyannamesi üzerine tahakkuk eden ve ödenmeyen katma değer vergisinin 01/06/2013-18/06/2013 tarihlerine isabet eden kısmının tahsili amacıyla ödeme emri düzenlenmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı, 18/06/2013-30/06/2013 tarihlerine isabet eden katma değer vergisi ile kanuni temsilci sıfatı sona erdikten sonra verilen beyanname üzerine tahakkuk eden ve ödenmeyen 2013/Nisan-Haziran, Mayıs ve Haziran dönemlerine ait damga vergileri alacağının tahsili amacıyla ödeme emri düzenlenmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, dava konusu ödeme emrinin 18/06/2013-30/06/2013 tarihlerine isabet eden katma değer vergisi ile kanuni temsilci sıfatı sona erdikten sonra verilen beyanname üzerine tahakkuk eden ve ödenmeyen 2013/Nisan-Haziran, Mayıs ve Haziran dönemlerine ait damga vergilerinin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının kabule ilişkin hüküm fıkrasının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Vergi borcunun asıl borçlu şirketten tahsil edilemeyeceğinin tespit edilmesi üzerine, borcun isabet ettiği dönemde şirketin kanuni temsilcisi olan davacı adına düzenlenen ödeme emrinin hukuka uygun olduğu iddiasıyla kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin, Bölge İdare Mahkemesi Vergi Dava Dairesi kararının dava konusu ödeme emri içeriğinde yer alan 2013/Nisan-Haziran, 2013/Mayıs, Haziran dönemlerine ait damga vergilerine ilişkin hüküm fıkrası yönünden reddi, 18/06/2013-30/06/2013 tarihlerine isabet eden katma değer vergisine ilişkin hüküm fıkrası yönünden ise ilgili vergi borcuna ilişkin beyannamenin verilmesi gereken tarihte davacı kanuni temsilci olmadığından, sorumluluğu bulunmadığı gerekçesiyle reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Tasfiye halinde ... Gayrimenkul Tur. İnş. İth. İhr. ve Tic. Ltd. Şti'ne ait vergi borçlarının tahsili amacıyla, kanuni temsilci sıfatıyla davacı adına düzenlenen ... tarih ve ... sayılı ödeme emrinin 2013/Nisan-Haziran, 2013/Mayıs ve Haziran dönemlerine ait damga vergileri ile 2013/Haziran dönemine ait katma değer vergisine ilişkin kısmının iptali istenilmektedir.

İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun "Kanuni temsilcilerin ödevi" başlıklı 10. maddesinde, tüzel kişilerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevlerin kanuni temsilcileri tarafından yerine getirileceği, temsilcilerin bu ödevleri yerine getirmemeleri yüzünden mükelleflerin veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen alınmayan vergi ve buna bağlı alacakların, kanuni ödevlerini yerine getirmeyenlerin varlıklarından alınacağı düzenlemesi yer almaktadır.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 54. maddesinde ise, müddeti içinde ödenmeyen amme alacağının tahsil dairesince cebren tahsil edileceği, 55. maddesinin olay tarihinde yürürlükte olan şeklinde, amme alacağını vadesinde ödemeyenlere 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı, 58. maddesinin olay tarihinde yürürlükte olan şeklinde de, kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde vergi mahkemesi nezdinde dava açabileceği belirtilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Bölge İdare Mahkemesi kararının, ödeme emri içeriğinde yer alan 2013/Nisan-Haziran, 2013/Mayıs, Haziran dönemlerine ait damga vergilerine ilişkin hüküm fıkrasının dayandığı sebepler ve gerekçesi Dairemizce de uygun görülmüş olup, davalı tarafından bu kısma yönelik ileri sürülen iddialar temyize konu kararın bu hususa ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasını gerektirir nitelikte bulunmamıştır.
Bölge İdare Mahkemesi kararının dava konusu ödeme emrinin 18/06/2013-30/06/2013 tarihlerine isabet eden katma değer vergisine ilişkin hüküm fıkrasına yönelik davalı temyiz istemine gelince;
Yukarıda yer verilen 213 sayılı Kanun'un 10. maddesinin değerlendirilmesinden; davacının sorumluluğu, yöneticiliği döneminde beyanname verilmemesi, beyan edilen bir borcun ödenmemesi veya yapılan inceleme sonucu eksik beyanda bulunulduğunun tespiti halinde söz konusu olabileceğinden, davacının kanuni temsilci olarak atanmasından önceki veya kanuni temsilcilik sıfatının sona ermesinden sonraki dönemlere ait vergilerden sorumlu tutulamayacağı açıktır.
Her ne kadar Vergi Mahkemesince, davacının kanuni temsilcilik görevinin sona erdiği tarihin 18/06/2013 olması nedeniyle, Haziran dönemi katma değer vergisine ilişkin borcun bu tarihten sonraki kısmı kaldırılmış ise de ödeme emri içeriğinde yer alan 2013/Haziran dönemine ait katma değer vergisine ait beyannamenin 2013/Temmuz ayında verilmesi ve aynı ayda ödenmesi gerektiği dikkate alındığında, anılan verginin beyan edildiği ve ödenmesi gerektiği dönemde kanuni temsilcilik sıfatı bulunmayan davacının sorumluluğundan söz edilemeyeceği açıktır.
Bu durumda, davacı adına düzenlenen ödeme emrinin 18/06/2013-30/06/2013 tarihlerine isabet eden katma değer vergisine ilişkin kısmında ve bu kısım yönünden davanın kabulüne karar veren Vergi Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunu reddeden Bölge İdare Mahkemesi kararında sonucu itibariyle hukuka aykırılık görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalının temyiz isteminin kısmen reddine, kısmen gerekçeli reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle kısmen kabulüne, kısmen reddine ilişkin Vergi Mahkemesi kararına yönelik davalı idarenin istinaf başvurusunun reddi yolundaki ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının, dava konusu ödeme emrinin 18/06/2013-30/06/2013 tarihlerine isabet eden katma değer vergisine ilişkin hüküm fıkrasının yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA, kalan kısmının ONANMASINA,
3.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın ... Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 22/02/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.