Esas No: 2019/277
Karar No: 2022/490
Karar Tarihi: 22.02.2022
Danıştay 9. Daire 2019/277 Esas 2022/490 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 9. Daire Başkanlığı 2019/277 E. , 2022/490 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2019/277
Karar No : 2022/490
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Vergi Dairesi Başkanlığı-...
(... Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının, aleyhe olan kısmının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı adına, pos cihazı ile ikrazatçılık faaliyetinde bulunarak elde ettiği faiz gelirini kayıt ve beyan dışı bıraktığı yolunda düzenlenen vergi inceleme raporuna dayanılarak re'sen tarh edilen 2014 yılı gelir vergisi ve 2014/Ocak-Mart, Nisan-Haziran, Temmuz-Eylül dönemleri geçici vergisi ile bu vergiler üzerinden tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle; 2014/Ocak-Mart, Temmuz-Eylül dönemleri ve 2014 yılı gelir vergisi için bir kat, 2014/Nisan-Haziran dönemi için üç kat kesilen vergi ziyaı cezasının ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353/1. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla; davacı hakkında yapılan tespitler, inceleme elamanınca konuyla ilgili kişilerin ifadeleri birlikte değerlendirildiğinde, davacının faiz-komisyon karşılığında borç para verme işiyle iştigal ettiği sonucu ve kanaatine varıldığı, her ne kadar davacı tarafından, beyaz eşya işi yaptığı dönemde pos cihazı aldığı gün daha önceden ürün sattığı 10 veya 15 Türk müşteriden 55.000 TL arasında satmış olduğu beyaz eşya tutarı olan paraların kart sahiplerinin şifrelerini girmek suretiyle çekildiği iddia edilmiş ise de, bu durumu kanıtlar nitelikte herhangi bir bilgi belge dosyaya sunulmadığı, bu durumda, ikrazatçılık faaliyetinden elde ettiği faiz gelirini kayıt ve beyan dışı bırakan davacı adına resen salınan vergi ziyaı cezalı gelir vergisinde hukuka aykırılık görülmediği, gelir geçici vergileri yönünden yapılan incelemede; ilgili dönem için vergi inceleme raporlarına dayanılarak re'sen tarh edilen gelir vergisi matrah farkı aynı zamanda dava konusu gelir geçici vergisinin hesaplanmasında da dikkate alındığından, aynı gerekçeler ile gelir geçici vergisi fark matrahında hukuka aykırılık bulunmadığı, ancak, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 120. maddesinin 3.fıkrasında; yapılan incelemeler sırasında geçmiş dönemlere ait geçici verginin %10’unu aşan tutarda eksik beyan edildiğinin tespiti halinde eksik beyan edilen bu kısım için re’sen veya ikmalen geçici vergi tarh edileceği, mahsup süresi geçtikten sonra kesinleşen geçici verginin terkin edileceği ancak gecikme faizi ve ceza tahsil edileceği hükme bağlandığından, mahsup dönemi geçen dava konusu geçici vergi asıllarının kaldırılması gerektiği, öte yandan geçici vergiye bağlı olarak vergi ziyaı cezası uygulanması söz konusu madde gereğince hukuka uygun ise de, geçici vergi yıllık vergiye mahsuben peşin alınan bir vergi olduğundan 2014/Nisan-Haziran dönemi için üç kat kesilen vergi ziyaı cezasının bir katı aşan kısmında hukuka uyarlık bulunmadığı, vergi ziyaı cezalarına uygulanan tekerrüre ilişkin; Mahkemelerinin 25/05/2017 tarihli ara kararı ile davalı idareden dava konusu tekerrür cezasına esas alınan vergi ziyaı cezasına ait ihbarname ile ihbarnamenin tebliğine ilişkin tebliğ alındısının okunaklı örneğinin gönderilmesinin istenmesine rağmen, tekerrür uygulanmasına neden olarak davalı idare tarafından dava konusu ihbarnamelerin gönderildiği anlaşıldığından vergi ziyaı cezalarının tekerrür nedeniyle artırılmasında hukuka uyarlık bulunmadığı, özel usulsüzlük cezası yönünden yapılan incelemede ise; 213 sayılı Kanunun 353'üncü maddesine göre özel usulsüzlük cezasının, fatura düzenlemesi gerektiği halde düzenlemeyen vergi mükellefleri adına kesilebileceği, gerekli izinler alınmaksızın yasalara aykırı bir şekilde yürütülen ikrazatçılık faaliyeti dolayısıyla belge basım izni alınması ve fatura bastırılması mümkün olmadığından, bu faaliyet nedeniyle fatura düzenlenmesi zorunluğundan da söz edilemeyeceği, bu durumda, davacı adına kesilen özel usulsüzlük cezasında yasal isabet bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, dava konusu özel usulsüzlük cezasının, vergi ziyaı cezalarının tekerrüre ilişkin kısımlarının ve geçici vergi asılları ile geçici vergi aslı üzerinden 2014/Nisan-Haziran dönemi için üç kat kesilen vergi ziyaı cezasının bir katı aşan kısmının kaldırılmasına, davanın vergi ziyaı cezalı gelir vergisi tarhiyatı ile gelir geçici vergi asılları üzerinden kesilen bir kat vergi ziyaı cezası yönünden reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanun'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacının pos tefeciliği yaptığının düzenlenen vergi tekniği raporuyla tespit edildiği, Geçici vergi aslının tahakkuk ettirilmeyeceği, normal vade tarihinden mahsup tarihine kadar geçen süre içerisinde sistemde gecikme faizi hesaplanabilmesi için ihbarnamede zorunlu olarak yer aldığı, bu sebeple mahkemenin davanın esasına girmeden geçici verginin kaldırılması istemini incelenmeksizin reddetmesi gerektiği, tekerrürün dayanağının damga vergisi tarhiyatına uygulanan 18/12/2013 tarihli vergi ziyaı cezası ihbarnamesi olduğu, tekerrür hükümlerinin uygulanmasının hukuka uygun olduğu iddialarıyla kararın aleyhe olan kısmının bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'ÜN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalının temyiz isteminin reddine,
2. ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının ONANMASINA,
3.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın ... Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 22/02/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.