Esas No: 2021/3349
Karar No: 2022/504
Karar Tarihi: 22.02.2022
Danıştay 9. Daire 2021/3349 Esas 2022/504 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 9. Daire Başkanlığı 2021/3349 E. , 2022/504 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2021/3349
Karar No : 2022/504
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Taahhüt Sağlık Turizm İnşaat Otomotiv
Petrol Özel Eğitim Öğretim Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü-…
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı adına, sahte fatura kullandığından bahisle 2010/Ocak ilâ Aralık dönemleri için re'sen tarh edilen katma değer vergisi ile kesilen vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Danıştay Dokuzuncu Dairesince verilen bozma kararı üzerine Vergi Mahkemesince; dava konusu ihbarnamelerin, 01/01/2014-15/01/2014 tarihleri arasında şirket çalışanı olan … adlı şahsa, 01/02/2015 tarihinde "muhasebe elemanı" şerhi düşülmek suretiyle tebliğ edilmesi karşısında, 2015 yılında şirketle ilgisi olmadığı belirtilen şahsın tebliğ sırasında iş yerinde bulunmasının ve hiçbir ihtirazi kayıt koymadan şirket çalışanı sıfatıyla tebligatı almasının, hayatın olağan akışına uygun bir durum olmadığı ve davacı ile irtibatlı olduğunun kabulünü gerektirmesi nedeniyle, dava konusu vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Yeterli inceleme ve araştırma yapılmadan davacı adına yapılan cezalı tarhiyatın hukuka uygun olmadığı iddiasıyla kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … 'ÜN DÜŞÜNCESİ: Danıştay Dokuzuncu Dairesince verilen bozma kararına uymak suretiyle işin esasının incelenerek karar verilmesi gerekirken, işin esası incelenmeden verilen Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Davacı adına, sahte fatura kullandığından bahisle 2010/Ocak ilâ Aralık dönemleri için re'sen tarh edilen katma değer vergisi ile kesilen vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemine ilişkindir.
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde, temyiz incelemesi sonunda Danıştay'ın; görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması, hukuka aykırı karar verilmesi veya usul hükümlerine uyulmaması sebeplerinden dolayı incelenen kararı bozacağı, Anılan Kanun'un 50. maddesinde, kararı bozulan mahkemenin kendisine gönderilen dosyayı yeniden inceleyerek bozma kararına uyarak karar verebileceği veya bozma kararına uymayarak eski kararında ısrar edebileceği, Danıştayın bozma kararına uyulduğu takdirde, bu kararın temyiz incelemesinin, bozma kararına uygunlukla sınırlı olarak yapılacağı hükmü bulunmaktadır.
Anayasa'nın 141. maddesinde, bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli yazılacağı ifade edilmiş, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Davaların karara bağlanması" başlığını taşıyan 22. maddesinin 1. fıkrasında; Konular aydınlandığında meselelerin sırayla oya konulacağı ve karara bağlanacağı; aynı Kanun'un "Kararda bulunacak hususlar" başlıklı 24. maddesinin (e) bendine, kararın dayandığı hukuki sebepler ile gerekçesi ve hükmün, kararlarda belirtileceği düzenlenmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen düzenlemeler karşısında, mahkeme kararlarının, Danıştayca, uyuşmazlığın çözümü de gösterilerek bozulması üzerine, mahkemelerin, bozma kararında yazılı esaslara uygun olarak karar vermeleri ya da ilk kararlarında ısrar etmeleri dışında başkaca bir karar vermeleri olanaklı değildir. Mahkeme kararlarının Danıştay tarafından bozulması hâlinde, yeniden verilecek kararlara karşı yapılacak temyiz başvuruları da mahkemece bozma esaslarına uyulmuş olup olmadığı yönünden incelenebilecektir.
Dosyanın incelenmesinden; davacı adına, sahte fatura kullandığından bahisle 2010/Ocak ilâ Aralık dönemleri için re'sen tarh edilen katma değer vergisi ile kesilen vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemiyle açılan davanın, dava konusu vergi ve ceza ihbarnamelerine ilişkin tebligatın … Mah. … Cad. K. No:… D:… adresinde, 07/12/2015 tarihinde çalışan, muhasebe elemanı sıfatı ile … isimli şahsa rızaen ve ihtirazi kayıtsız yapıldığı, davacının anılan iş yeri adresinde düzenlenen 30/05/2016 tarihli yoklama tutanağının incelenmesinden ise; … isimli şahısın davacı şirkette 01/01/2014 tarihinde çalışmaya başladığı ve şirketten 15/01/2014 tarihin ayrıldığı, 2015 yılı içerisinde davacıya ait iş yerinde çalışmadığı, kurum ile bir ilgisinin bulunmadığının tespit edildiği, bu haliyle söz konusu tebligatın 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'un 94. maddesine uygun olmadığı sonuç ve kanaatine varılarak davacının bahse konu ihbarnamelerden dava dilekçesinde belirtilen, 04/01/2016 tarihinde haberdar olduğunun kabulü gerektiği, bu durumda; vergi alacağının tarh zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle kabulüne ilişkin … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının, Dairemizce, dava konusu ihbarnamelerin, 01/01/2014 ilâ 15/01/2014 tarihleri arasında şirket çalışanı olan … adlı şahsa, 01/02/2015 tarihinde "muhasebe elemanı" şerhi düşülmek suretiyle tebliğ edildiği, 2015 yılında şirketle ilgisi olmadığı belirtilen şahsın, tebliğ sırasında iş yerinde bulunmasının ve hiçbir ihtirazi kayıt koymadan, şirket çalışanı sıfatıyla tebligatı almasının hayatın olağan akışına uygun bir durum olmaması, dolayısıyla davacı ile irtibatlı olduğunun kabulünü gerektirmesi nedeniyle, ihbarnamelerin şirketle herhangi bir ilgisi bulunmayan şahsa tebliğ edildiğinden, davacı şirketin söz konusu ihbarnamelerden dava dilekçesinde belirtilen, 04/01/2016 tarihinde haberdar olduğu kabul edilmek suretiyle, vergi alacağının tarh zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle davanın kabulü yolunda verilen Vergi Mahkemesi kararında hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle bozulduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda; Dairemizce verilen bozma kararı üzerine Vergi Mahkemesince, her ne kadar bozma gerekçesine uygun dava reddedilmiş ise de bozma kararında, davacı şirket adına düzenlenen vergi ceza ihbarnamelerinin tebliğlerinin usulüne uygun olması nedeniyle, borcun tarh zamanaşımına uğramadığı hususuna vurgu yapılarak Mahkeme kararının bozulduğu anlaşıldığından; Vergi Mahkemesince işin esası incelenerek bir karar verilmesi gerekirken yukarıda belirtilen gerekçeyle davanın reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3.2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.