3. Hukuk Dairesi 2019/905 E. , 2019/6430 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (TİCARET) MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki kayıp-kaçak ve diğer bedellerin iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı kurum nezdinde ... müşteri numarası ile elektrik aboneliğinin bulunduğunu, davalının kayıp kaçak bedeli, trafo kaybı, dağıtım bedeli, perakende hizmet bedeli, sistem kullanım bedeli, TRT payı, iletim bedelleri adı altında haksız tahsilat yaptığını, yapılan fiyatlandırmanın yasal olmadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100,TL alacağın her bir dönem kesintilerin ayrı ayrı hesaplanarak davalıdan ticari faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiş olup, ıslah dilekçesi ile birlikte kayıp kaçak bedeli olarak 422.242,52 TL, TRT payı EE Fon bedeli BTV yönünden 33.779,40 Tlve 82.083,95 TL KDV olmak üzere talep miktarını 538.105,87 TL "ye yükseltmiştir.
Davalı; davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; davanın kabulüne dair verilen karar davalı tarafın temyizi üzerine Dairemiz 23/10/2017 tarih, 2016/2339 E. ... K. sayılı ilamı ile “...Karar tarihinden sonra yürürlüğe girmiş bulunan bu yasa değişikliklerinin, yürürlük tarihi öncesi dönemde geçerli olan EPDK kararlarına dayanılarak alınmış olan ve dava konusu yapılan kayıp-kaçak dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti ve iletim bedelleri ile ilgili olarak açılan ve halen devam eden davalarda da geçmişe etkili olacak şekilde (bu yasa değişikliği öncesinde açılan ve halen görülmekte olan davalar da) uygulanması gereken hükümler içerdiğinden, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu"nun 17., geçici 19. ile 20. maddelerinin, somut olaya etkisinin bulunup bulunmadığının yerel mahkemece tartışılıp değerlendirildikten sonra sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekmektedir.” gerekçeleri ile bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olup; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Dava, elektrik abonelerinden tahsil edilen kayıp-kaçak bedellerinin istirdadı istemine ilişkindir.
Somut olayda; davacı, davanın açıldığı andaki mevzuata ve içtihat durumuna göre dava açmakta haklıdır. Eş söyleyişle, davaya konu bedelleri tahsil eden davalı, davanın açılmasına sebebiyet vermiştir. Davacı tarafından, davalıdan kayıp-kaçak, dağıtım, iletim, perakende satış hizmeti ve sayaç okuma bedellerinin tahsilinin talep edildiği davada, “konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına” dair karar verilmesi, yargılama sırasında yürürlüğe giren yasa değişikliğinin bir sonucudur. Bu itibarla, dava açıldığı tarihte, yapılan yasa değişikliği henüz ortada bulunmadığından, dava tarihi itibariyle davacının dava açmakta haklı olduğu her türlü duraksamadan uzaktır.
Bu husus mahkemece gerekçeli kararın gerekçe kısmında "dava tarihi itibariyle davasını açmakta haklı olan davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden dava değeri ile sınırlı kalmak üzere hakkında vekalet ücretine hükmedilmiş ve yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur" şeklinde ifade edilmiş ise de; gerekçeli kararın hüküm fıkrasında davacı değil davalı lehine yargılama gideri ile vekalet ücretine hükmedildiği, ancak bu durumun maddi hataya müstenit olduğu anlaşılmıştır.
Ne var ki, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması HUMK. 436/2. maddesi gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün üçüncü bendindeki “Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesap edilen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,” ifadesinin çıkarılarak yerine “Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesap edilen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine” ve yine hükmün dördüncü bendindeki "davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına..." şeklindeki ifadenin çıkarılarak yerine "davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine" şeklinde düzeltilmesine, hükmün davacı yararına düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden tarafa iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/09/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.