Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/18594
Karar No: 2012/217

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/18594 Esas 2012/217 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2011/18594 E.  ,  2012/217 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Silivri 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 16/06/2011
    NUMARASI : 2011/119-2011/353

    Davacı işçi, iş sözleşmesinin geçerli sebep olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.
    Davalı işveren,  davacının daha önce  davalı Belediyeye  aleyhine açtığı  ve Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen  işe iade kararı sonrasında İstanbul  İl Özel İdaresine  nakline muvafakat etmesi üzerine işlemler yapılmış  ancak İl Özel İdaresi davacının geçici işçi olduğunu bu nedenle nakil olunmayacağı bildirmiş ise de davalı belediye davacının muvafakatini de göz önüne alarak işyerindeki ilişiği nakil için  kestiğinden artık davalının bir sorumluluğu bulunmayacağından ve ilişik kesildikten sonra tekrar çalıştırılması da mümkün olmadığından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece davacının henüz İl Özel İdaresine nakli gerçekleşmeden  davalı işyerince ilişiğinin  kesilmesi gerekçesi ile davanın kabulüne  karar verilmiştir.
    Hüküm  davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Uyuşmazlık davacının daha önce açtığı işe iade davasında davacının Belediyeye iade edilmesi üzerine bu işyerinde eylemli olarak işe başlatılıp başlatılmadığı  ve buna  bağlı olarakda iş akdinin yeniden fesh edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.
    Somut olayda davacının ilk olarak davalıya karşı açtığı işe iade davasınında yerel mahkemenin kabul kararı Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 08.11.2010 tarihli kararı ile  onanarak kesinleşmesi üzerine davacının işe başlatma isteminde bulunduğu ve davalı Belediyenin 24.12.2010 tarihli yazısı ile davacının işe başlatılmasına karar verdiği uyuşmazlık konusu değildir. Ancak  davacının da muvafakat ettiği davalı Belediye ile İstanbul İl Özel İdaresi arasında imzalanan 14.01.2011 tarihli  işçi nakline ilişkin protokole göre davacının İl Özel İdaresine nakil edildiği ve Belediye tarafından bu gerekçe ile  18.01.2011 tarihinde ilişiğinin kesildiği, ancak  İl Özel İdaresinin işçi nakline konu edilen on  işçiden altısının geçici işçi pozisyonunda çalıştıklarından (davacı dahil) bunların nakli mümkün olmadığından ve bu durumları da Belediyece önceden bildirilemediğinden nakil işleminin kendiliğinden münfesih olduğunu bildirdiği ve Belediyenin  en son 07.02.2001 tarihli, davacının başvurusu üzerine verdiği yanıtta İl Özel İdaresine  muvafakat ile  nakil edildiği bu nedenle ilişiğinin kesildiği yeniden çalıştırılmasının mümkün olmadığının bildirilmesi üzerine  davacının iş bu davayı açtığı anlaşılmaktadır.
    Davacının ilk olarak  kesinleşen işe iade kararı üzerine Belediyeye başvurusunun  kabul edildiği 24.12.2010 tarihinden, işçi naklinin gerçekleşmemesi üzerine davacının yeniden Belediye"ye başvurduğu ve yeniden işe başlatılmanın mümkün olmadığınının bildirdiği 07.02.2011 tarihleri arasında davacının davalı işyerinde eylemli olarak çalıştırılıp  çalıştırılmadığı araştırılmadan, başka bir anlatımla kesinleşen işe iade kararı  sonrası işe başlatma olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği  açıkça ortaya konulmadan karar verilmesi isabetsiz olmuştur. Eğer davacı işe iade kararı sonrası eylemli olarak çalışmaya başlatılmış ise artık taraflar arasında  geçerliliği devam eden bir iş sözleşmesi bulunduğundan ve davalının  gerçekleşemeyen  işçi nakil sonrası ilişiğinin kesilmesi işlemi  bir fesih işlemi olarak kabul edilmesi gerekeceğinden bu durumda şimdiki gibi karar verilmesi gerekir. Kaldı ki işçinin nakilde muvafakatı olsa da olayda işçi naklinin gerçekleşmemesinde davacı işçiye yüklenebilecek sorumlulukta yoktur. İşe iade kararı sonrasıda eylemli bir çalışma yaptırılmadığının anlaşılması durumunda, artık düzenlenen işe giriş bildirgesinin de başlatma anlamı içermeyeceği göz önüne alınarak kesinleşen işe iade kararına rağmen işe başlatılmamanın sonuçları hüküm doğuracağı dikkate alınması gerekir. Mahkemece uyuşmazlığın çözümü için yukarıda açıklandığı üzere eylemli çalışma konusunda bir araştırma yapılmadan sonuca gidilmesi bozma nedenidir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 19.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.
    .

     

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi