Esas No: 2017/1467
Karar No: 2022/579
Karar Tarihi: 22.02.2022
Danıştay 13. Daire 2017/1467 Esas 2022/579 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2017/1467 E. , 2022/579 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2017/1467
Karar No:2022/579
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Tarım ve Petrol Ürünleri Turizm Nakliyat
Hayvancılık Gıda Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Ceyhan Kaymakamlığı Milli Emlak Müdürlüğü'nce 10/05/2016 tarihinde gerçekleştirilen mülkiyeti Hazineye ait Adana ili, Ceyhan ilçesi, … Mahallesi, … parselde bulunan taşınmazın satışına ilişkin ihale üzerinde kalan davacı şirket tarafından, ihale kararının tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde taşınmazın satış bedelinin yatırılmaması nedeniyle ihalenin iptal edilmesi ve geçici teminatının gelir kaydedilmesine ilişkin davalı idarenin … tarih ve … sayılı işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesi'nce verilen kararda; dava konusu taşınmaza ilişkin yapılan satış ihalesinin davacı şirkete 368.100,00-TL bedelle ihale edildiği, anılan ihalenin ita amiri tarafından onaylanmasını müteakip davalı idare tarafından ihale bedelinin yatırılmasının davacı şirketten istenildiği, ancak 15 gün içerisinde ihale bedelinin yatırılmadığı, bunun üzerine idarece, davacı şirket tarafından yatırılan geçici teminatın irat kaydedilerek ihalenin iptal edilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı, ihale üzerinde kalan davacı şirkete davalı idare tarafından sözleşme bedelinin ödenmesi hususunda bildirim yapıldığı, anılan bildirimin davacının daimi çalışanı tarafından tebliğ alındığı, mevzuat gereği davacı şirketin üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmediği anlaşıldığından, tesis olunan dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu işlemin yetkili kişilere değil şirketin daimî çalışanına yapıldığı, tebliğ evrakına yetkili temsilcilerin hazır bulunamadığına ilişkin şerh düşülmediği, tebligatın usulsüz yapıldığı, dolayısıyla sürenin 07/06/2016 tarihinde telefonla öğrenmelerinden itibaren başlaması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, dava konusu işlemin tebliğinin Tebligat Kanunu’nun 17. maddesine uygun olarak gerçekleştirildiği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Mülkiyeti Hazineye ait olan ve Adana ili, Ceyhan ilçesi, … Mahallesi, … parselde bulunan taşınmazın 10/05/2016 tarihinde gerçekleştirilen satış ihalesi 368.100,00-TL bedelle davacı şirket üzerinde bırakılmış, anılan ihalenin ita amiri tarafından onaylanmasını müteakip davalı idare tarafından ihale bedelinin yatırılması davacı şirketten istenilmiş, ancak 15 gün içerisinde ihale bedeli yatırılmamış, bunun üzerine ihaleyi yapan idarece davacı şirket tarafından yatırılan geçici teminatın irat kaydedilerek ihalenin iptal edilmesi üzerine bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun "Hükmî şahıslara ve ticarethanelere tebligat" başlıklı 12. maddesinde, "Hükmî şahıslara tebliğ, salâhiyetli mümessillerine, bunlar birden ziyade ise, yalnız birine yapılır. Bir ticarethanenin muamelelerinden doğan ihtilaflarda ticari mümessiline yapılan tebliğ muteberdir."; "Hükmî şahısların memur veya müstahdemlerine tebligat" başlıklı 13. maddesinde, "Hükmî şahıslar namına kendilerine tebliğ yapılacak kimseler herhangi bir sebeple mutat iş saatlerinde iş yerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir hâlde oldukları takdirde tebliğ, orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerine yapılır." kuralına yer verilmiştir.
Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik'in 21. maddesinin 1. fıkrasında, tüzel kişiler adına tebligatı almaya yetkili kişilerin, herhangi bir sebeple mutat iş saatlerinde iş yerinde bulunmamaları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir hâlde olmaları durumunda tebliğin, tüzel kişinin o yerdeki sürekli çalışan memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı; 2. fıkrasında, ancak, kendisine tebliğ yapılacak memur veya müstahdemin, tüzel kişinin o yerdeki teşkilatı veya personeli içinde görev itibarıyla tebligatın muhatabı olan tüzel kişinin temsilcisinden sonra gelen bir kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu tür işlerle görevlendirilmiş bir kişi olması gerektiği; 3. fıkrasında ise, tüzel kişilerin orada hazır bulunan memur ya da müstahdemlerine tebliğ yapılabilmesi için tüzel kişiler adına tebliği almaya yetkili kişilerin orada bulunmadığının tebliğ mazbatasında belirtilmesi gerektiği kurala bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Aktarılan mevzuat hükümleri uyarınca, hükmî şahıslara yapılacak tebligatın öncelikle hükmî şahsın yetkilisine yapılması, yetkili kişinin bulunamaması veya evrakı alacak durumda olmaması hâlinde ise memur ve müstahdemlere tebligat yapılması gerekmektedir. Ancak, memur ve müstahdemlere yapılacak tebligatta, tüzel kişiliğin yetkilisinin iş yerinde bulunamaması nedeniyle tebligatın bu kişilere yapıldığının açık bir şekilde belirtilmesi zorunludur.
Uyuşmazlıkta her ne kadar davalı idare tarafından tesis edilen işlem şirket çalışanı olduğu iddia edilen …'a tebliğ edilmiş ise de, tüzel kişilerin memur ya da müstahdemlerine tebliğ yapılabilmesi için tüzel kişiler adına tebliğ evrakını almaya yetkili kişilerin orada bulunması veya evrakı bizzat alamayacak bir hâlde olduklarının tebliğ mazbatasında belirtilmesi gerektiğinden, davacı şirketi temsile de …, … ve …'ın yetkili olduğu görüldüğünden, tebligatın usulüne uygun yapılmadığı sonucuna varılmıştır.
Bu itibarla, ihale bedelini 15 gün içinde yatırmasının istenilmesine ilişkin işlemin usulüne uygun bir şekilde davacı şirkete tebliğ edilmediği anlaşıldığından, dava konusu işlemde ve davanın reddine yönelik İdare Mahkemesi kararında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca ... İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. DAVA KONUSU İŞLEMİN İPTALİNE,
4. Ayrıntısı aşağıda gösterilen ilk derece ve temyiz yargılama giderleri toplamı …-TL ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca …-TL vekâlet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine,
5. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
6. Dosyanın anılan Mahkeme'ye gönderilmesine,
7. 2577 sayılı Kanun'un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 22/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.