11. Ceza Dairesi 2017/11871 E. , 2019/7103 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanma
HÜKÜM : Her iki suçtan mahkumiyet
A- Resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükme yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanığın diğer temyiz talepleri yerinde görülmemiştir, ancak;
1- Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18.06.2013 tarihli, 2000/8-151/304 sayılı kararında açıklandığı üzere, birden fazla tekerrüre esas alınabilecek hükümlülüğün bulunması halinde bunlardan en ağırının esas alınması gerektiği; sanığın sabıka kaydında yer alan ve daha ağır cezayı içeren Foça Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2006/31 esas ve 2007/303 karar sayılı ilamı yerine, daha az cezayı içeren Seferihisar Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2010/456 esas 2012/58 karar sayılı ilamının tekerrüre esas alınması,
2- Yargılama gideri olarak hesaplanan miktarın CMK"nin 324/4. maddesine 6352 sayılı Kanun’un 100. maddesiyle eklenen değişiklik doğrultusunda terkin edilecek miktarın altında kalması nedeniyle hazine yerine sanığa yükletilmesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz talepleri bu itibarla yerinde olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususların aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından TCK"nin 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölüm ile “sanıktan tahsili ile hazineye gelir kaydına” ibaresinin çıkartılarak, yerlerine sırayla, ""Sanığın, Foça Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2006/31 esas ve 2007/303 karar sayılı mahkumiyet hükmü tekerrür oluşturduğundan, TCK’nin 58/6-7. maddeleri uyarınca verilen cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına" ve “hüküm tarihi itibarıyla 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun"un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan daha az olması nedeniyle 5271 sayılı CMK"nin 324/4. maddesi gereğince hazineye yükletilmesine" ibarelerinin yazılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA; aleyhe temyiz bulunmadığından, 1412 sayılı CMUK"nin 326/son ve 5275 sayılı Kanun’un 108/2. maddeleri gereğince koşullu salıverilmeye eklenecek sürenin, hatalı uygulama sonucu hükümde gösterilen ilam nedeniyle koşullu salıverilmeye eklenecek süreden fazla olmayacağı hususunun infaz aşamasında gözetilmesine,
B) Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
1- TCK"nin 268. maddesinde tanımlanan başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun oluşması için; failin işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimlik bilgilerini kullanması, TCK"nın 267/1. maddesinde tanımlanan “iftira” suçunun oluşması için ise, yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunmak suretiyle işlemediğini bildiği halde hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat etmesi gerekir.
Somut olayda; 01/06/2013 tarihli tutanak içeriğine göre, yapılan ihbar neticesinde yakalanması üzerine sanıktan kimliği sorulduğunda, üzerinde kendi resmi bulunan katılan ...’a ait sürücü belgesini ibraz ettiği, bu isimle yapılan GBT sorgulamasında aranmadığının anlaşılması üzerine ihbarda bulunan kişinin, kolluk görevlilerine işaret ederek ihbar ettiği şahsın bu şahıs olduğunu söylemesi sonrasında sanığa gerçek kimlik bilgileri sorulduğunda kaçamak cevaplar verdiği, kimlik tespiti için polis merkezi amirliğine götürülüp gerçek isminin ... olduğunu öğrendiklerinin kendisine söylenmesi üzerine sanığın gerçek kimlik bilgilerini verdiği ve tutanakların gerçek kimlik bilgilerine göre tanzim edildiği olayda, hakkındaki bütün adli işlemlerin gerçek kimlik bilgileriyle yapıldığı,
başkasının kimliğini ya da kimlik bilgilerini kullanarak kendisini suçsuz, diğer kişiyi ise işlemediği bir suçun faili olarak göstermediği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nin 268. maddesinde düzenlenen “başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması” suçunun unsurlarının oluşmadığı, atılı suçtan sanığın beraati yerine mahkumiyetine hükmolunması,
2- Kabule göre de;
a) Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18.06.2013 tarihli, 2000/8-151/304 sayılı kararında açıklandığı üzere, birden fazla tekerrüre esas alınabilecek hükümlülüğün bulunması halinde bunlardan en ağırının esas alınması gerektiği; sanığın sabıka kaydında yer alan ve daha ağır cezayı içeren Foça Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2006/31 esas ve 2007/303 karar sayılı ilamı yerine, daha az cezayı içeren Seferihisar Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2010/456 esas 2012/58 karar sayılı ilamının tekerrüre esas alınması, yasaya aykırı
b) 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz talepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından, 1412 sayılı CMUK"nin 326/son ve 5275 sayılı Kanun’un 108/2. maddeleri gereğince koşullu salıverilmeye eklenecek sürenin, hatalı uygulama sonucu hükümde gösterilen ilam nedeniyle koşullu salıverilmeye eklenecek süreden fazla olmayacağı hususunun infaz aşamasında gözetilmesine, 08/10/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.