Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/10746
Karar No: 2015/13838
Karar Tarihi: 08.09.2015

Tefecilik - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2013/10746 Esas 2015/13838 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Kozaklı Asliye Ceza Mahkemesi, tefecilik suçunu işleyen sanığın suçun tüm unsurlarıyla oluştuğunu gözetilmeden tanıkların sonradan sanığı suçtan kurtarmaya yönelik beyanlarına itibar edilerek beraat kararı verdi. Ancak temyiz incelemesi sonucunda, suçun zincirleme olarak işlenebildiği ve sanığın kazanç karşılığında ödünç para verdiği, ödünç verilen borç miktarlarının fazla oluşu, senetler alınması ve yakın akrabalık bağı veya iş ilişkisi bulunmayan kişilere önemli miktarlarda paraların verilmesi gibi unsurların birlikte değerlendirilmesiyle suçun tüm unsurlarıyla oluştuğu tespit edildi. Bu nedenle, beraat kararı bozuldu ve sanık hakkında yeniden ceza verilmesine karar verildi. Kararda, 5237 sayılı TCK'nın 241. maddesi ve 5377 sayılı Kanun'un 6. maddesiyle zincirleme suçun kapsamının genişletildiği ve suçun mağdurunun aynı kişi olmasını zorunlu unsur haline getiren 43/1. madde hükmünün, maddenin son fıkrasındaki istisnalar dışındaki tüm suçlarda zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasını mümkün hale getirdiği belirtilmiştir.
5. Ceza Dairesi         2013/10746 E.  ,  2015/13838 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 4 - 2011/275625
    MAHKEMESİ : Kozaklı Asliye Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 31/05/2011
    NUMARASI : 2010/36 Esas, 2011/10 Karar
    SUÇ : Tefecilik

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelendi;
    Sanıktan faiz karşılığı borç para aldığı iddia edilen D.. S.."ın suçun mağduru sıfatıyla kanun yoluna başvurma hakkının bulunması karşısında mahkemece katılan sıfatının kaldırılmasında isabet görülmediğinden temyiz dilekçesinin katılma iradesini ortaya koyduğu da gözetilerek CMK"nın 237/2. maddesi uyarınca kamu davasına yeniden katılan olarak kabulüne karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
    01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK"nın 241. maddesinde atılı suçun; "Kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para veren kişi,..." biçiminde tanımlandığı, bu düzenlemeye göre suçun oluşması için sanığın yalnızca bir kişiye ödünç para vermesi yeterli olup, bu işi meslek haline dönüştürüp dönüştürmemesinin öneminin bulunmadığı, tefecilik suçunun ekonomi, sanayi ve ticarete ilişkin suçlar bölümünde topluma karşı suçlar kısmı içinde bulunduğu, 5237 sayılı Yasanın 43/1. maddesi, suçun mağdurunun aynı kişi olmasını suçun zorunlu unsuru haline getirmiş iken, 08/07/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5377 sayılı Kanunun 6. maddesi ile anılan madde ve fıkraya eklenen "Mağduru belli bir kişi olmayan suçlarda da bu fıkra hükmü uygulanır." hükmü ile zincirleme suçun kapsamının genişletildiği ve mağduru aynı kişi olsun ya da olmasın maddenin son fıkrasındaki istisnalar dışındaki tüm suçlarda zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasının mümkün hale getirildiği, bu nedenle suçun temadi ettiğinden ve birden fazla kişiye ödünç para verilmesinin tek suç oluşturduğundan bahsedilemeyeceği, ancak suçun zincirleme olarak işlenmesinin olanaklı olduğu gözetildiğinde, katılan ve tanıkların soruşturma aşamasındaki tutarlı anlatımlarına göre sanıktan kazanç karşılığında ödünç para aldıkları, sanıkla tanıklar arasında yakın akrabalık ilişkisi olmadığına dair 15/04/2011 tarihli tutanak, sanığın ödünç verdiği borç miktarlarının fazla oluşu, ödünç verilen paralar karşılığında senetler alınması, yine aralarında yakın akrabalık bağı veya iş ilişkisi bulunmayan kişiler arasında günün ekonomik koşulları nazara alındığında önemli miktarlardaki paraların karşılıksız verilmesinin hayatın olağan akışına aykırı bulunması hususları birlikte değerlendirildiğinde yüklenen zincirleme biçimde tefecilik suçunun tüm unsurlarıyla oluştuğu gözetilmeden tanıkların sonradan sanığı suçtan kurtarmaya yönelik beyanlarına itibar edilerek dosya kapsamı ve oluşa uygun düşmeyen gerekçelerle yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
    Kanuna aykırı, katılan D.. S.. ve katılan Hazine vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08/09/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi