Esas No: 2018/3867
Karar No: 2022/984
Karar Tarihi: 22.02.2022
Danıştay 4. Daire 2018/3867 Esas 2022/984 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2018/3867 E. , 2022/984 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/3867
Karar No : 2022/984
TEMYİZ EDEN (DAVALI) :... Vergi Dairesi Başkanlığı
(... Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ... Tekstil Ürünleri Sanayi ve Dış Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU :... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket adına düzenlenen ... tarih ve ... sayılı ödeme emrinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesince verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararda; davacı şirket tarafından davalı idareye ... iade dosya no, ... iade talep evrak numarası ile 2016/07 dönemine ilişkin 529,24-TL vergi ziyaı cezası için, Kırklareli Vergi Dairesine ... iade dosya no, ... iade talep evrak numarası ile 2016/07-09 dönemine ilişkin 131.986,95 TL geçici vergi için, ... iade dosya no, ... iade talep evrak numarası ile 2016/09 dönemine ilişkin 20.248,33 TL gelir (stopaj) vergisi için vergi iade mahsup talebinde bulunulduğu ancak davalı idarece bu talepleri dikkate alınmadan davacı adına ... tarih, ... sayılı ödeme emrinin düzenlenerek tebliği üzerine iptali istemiyle görülmekte olan davanın açıldığı, olayda, her ne kadar davalı idarece davacı şirketin mahsup talebi ile ilgili olarak ... tarih ve ... sayılı yazı ile davacıya taleplerine ilişkin bilgilendirme yapıldığı ileri sürülmekte ise de söz konusu yazının davacının ... sayılı SSK mahsup dilekçesine ilişkin bilgilendirme yazısı olduğu, dava konusu ödeme emri içeriği alacakları kapsamadığı, vergi borçlarının ödenmesi yöntemlerinden biri de mahsuben ödeme olup, mükellefler vergi kanunları uyarınca iadesi gereken vergilerinin vergi idaresi nezdindeki diğer borçlarına veya sosyal güvenlik primi borçlarına mahsubunun talep edebileceği, vergi dairesi iade alacakları bulunan mükelleflerin mahsup işlemlerini tamamlamadan mahsuba konu borçların ödenmediğinden bahisle ödeme emri tanzim edemeyeceği, bu doğrultuda vergi idaresi tarafından gerekli mahsup işlemleri yapıldıktan sonra iade alacağından karşılanmayan bir borç var ise, mükellefe gerekli bilgilendirme yapıldıktan sonra ödeme yapılmayan bu kısımlar için ödeme emri tanzim edebilecek olup, bu durumda, davacının davalı idareye yapmış olduğu mahsup talebi değerlendirilmek ve bu talebin yerinde olup olmadığı, hangi gerekçeyle yerine getirilip getirilemeyeceği irdelenmek suretiyle bu konuda alınacak kararın mükellefe tebliği ve varsa mükellefin bu konudaki iddia ve savunmasına olanak tanınması gerekirken mahsup talebinin yerine getirilip getirilemeyeceği konusunda ayrıca bir karar alınıp davacıya tebliğ edilmeksizin mahsuba konu borçların vadesinde ödenmediğinden bahisle doğrudan tanzim olunan ödeme emrinin 2016/07 dönemine ilişkin 529,24 TL vergi ziyaı cezasına ilişkin kısmında hukuka uyarlık görülmediği, dava konusu ödeme emrinin kalan kısımlarına ilişkin olarak; olayda, davacı tarafından iade alacağına ilişkin mahsup taleplerinin ... ve ... iade talep evrak numaralı dilekçe ile Kırklareli Vergi Dairesine yapıldığı, bu kısımlara ilişkin olarak davalı idareden herhangi bir mahsup talebinde bulunulmadığı görüldüğünden, davalı idareye yapılmayan bir talebin idarece dikkate alınması mümkün olmadığından, davalı idareden mahsup talep edilmeyen vergi borçlarına ilişkin düzenlenen ödeme emrinin bu kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının kabule ilişkin kısmının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kabule ilişkin kısmının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı hakkında yapılan işlemlerin yerinde ve hukuku uygun olduğu, hukuka uygun olmayan mahkeme kararının kabule ilişkin kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un olay tarihinde yürürlükte bulunan 54. maddesinde; ödeme müddeti içinde ödenmeyen amme alacağının cebren tahsil olunacağı, 55. maddesinde; amme alacağını vadesinde ödemeyenlere 7 gün içinde ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı, “Ödeme Emrine İtiraz” başlıklı 58. maddesinde de; kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zaman aşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi mahkemesi nezdinde itirazda bulunabilecekleri kurala bağlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun, "İhracat İstisnası" başlıklı 11. maddesinde, ihracat teslimlerinin vergiden istisna olduğu düzenlenmiş; "Vergi İndirimi" başlıklı 29. maddesinin ikinci fıkrasında indirilecek verginin ne şekilde iade edilebileceği genel olarak düzenlenerek, Maliye Bakanlığına, bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemek konusunda, maddenin dördüncü fıkrasında ise, Maliye ve Gümrük Bakanlığına, vergi indirimi uygulamasında doğabilecek aksaklıkları, vergi mükerrerliğine ve vergi muafiyetine meydan vermeyecek şekilde, bu Kanunun ana ilkelerine uygun olarak gidermek ve indirimle ilgili usul ve esasları düzenlemek konusunda yetkili verilmiş, aynı Kanunun 32. maddesinde, Kanunun 11, 13, 14 ve 15. maddeleri ile 17. maddenin (4) numaralı fıkrasının (s) bendi uyarınca vergiden istisna edilmiş bulunan işlemlerle ilgili fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin, mükellefin vergiyi tabi işlemleri üzerinden hesaplanacak katma değer vergisinden indirileceği, vergiye tabi işlemlerin mevcut olmaması veya hesaplanan verginin indirilecek vergiden az olması hallerinde indirilemeyen katma değer vergisinin, Maliye ve Gümrük Bakanlığınca tespit edilecek esaslara göre bu işlemleri yapanlara iade olunacağı hükme bağlanmış; bu düzenlemelere paralel şekilde, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 120. maddesinde, nakden veya mahsuben tahsil edilen ancak fazla veya yersiz olarak tahsil edildiği anlaşılan vergilerde ve kanunları gereğince mükelleflere yapılacak iade ve mahsup işlemlerinde, düzeltmeye dayanak teşkil edecek belgeler ile bu işlemlere ait usul ve esasların Maliye Bakanlığınca belirleneceği hükmüne yer verilmiştir.
Dava konusu olayda, davacı şirketin, ihracat istisnasından kaynaklanan 2016/5 dönemlerine ilişkin katma değer vergisi iade alacağının, vergi borçlarına mahsubunu ve artan tutarın nakten iadesi istemiyle yaptığı başvurusunun, davacı şirket ve mal ve/veya hizmet teslim aldığı şirketler hakkında, sahte belgeler düzenlemek/kullanmak suretiyle, muvazaalı işlemlerle haksız iade isteminde bulunulduğu yönünde olumsuz tespitlerin mevcut olduğu sebebiyle iade talebinin özel esaslar kapsamında, şirket hakkında yapılacak vergi incelemesi sonucuna göre değerlendirileceği sebebiyle reddedilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle ... Vergi Mahkemesinde E:... sayılı davanın açıldığı ve Mahkemenin ... tarih ve K:... sayılı kararıyla davanın reddine karar verildiği görülmüştür.
Bu durumda, söz konusu karar gereği davacı lehine 2016/5 dönemine ilişkin olarak katma değer vergisi ihracaat istisnası nedeniyle bir iade alacağı doğduğundan bahsedilemeyeceğinden, vergi borçlarına mahsup edilebilecek iade alacağı bulunmayan davacı şirketin beyanına istinaden tahakuk edip vadesinde ödenmeyerek kesinleşen vergi borçlarının tahsili için düzenlenen dava konusu ödeme emrinde hukuka aykırılık, vergi mahkemesi kararının buna ilişkin kısmının kaldırılması isteminin reddine dair kararda isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının kabule ilişkin kısmının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 22/02/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X)KARŞI OY:
Savunma dilekçesinde davacı şirketin mahsup talebinin reddi işlemi tesis edilmeden önce davacıya gönderilen ... tarih ve ... sayılı bilgilendirme yazısına istinaden, davacı şirketin söz konusu yazıya verdiği cevap ya da izah hakkında bir değerlendirme yapılarak, tarafların iradesinin ne yönde olduğu hususları ortaya konulmadan verilen Mahkeme kararının bu gerekçe ile bozulması gerekirken, davacının iade isteminin reddine ilişkin işlemlere karşı açılan davalarda Mahkemelerce verilen ret kararları sonucuna göre ilgili dönemlerde davacının iade alacağı bulunmaması gerekçesine dayalı olarak verilen Dairemiz kararına, gerekçe yönünden katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.