(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2011/18666 E. , 2012/190 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin geçerli sebep olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek; feshin geçersizliğine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücretinin belirlenmesini istemiştir.
Davalı vekili, kat görevlisi olarak çalışan davacının görevini aksattığı, uyarılara ve disiplin cezasına rağmen eylemlerine devam ettiği, 04/07/2005 günü işe mazeretsiz olarak gelmediği gerekçesiyle iş sözleşmesinin haklı olarak feshedildiğini belirterek; davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davacının hizmet sözleşmesinin feshinin haklı ve geçerli nedene dayanmadığı,işverenin tespit ettiğini varsaydığı eylem karşılığında işçiye TİS"te belirtilen en ağır yaptırım uygulandığı gerekçesiyle işe iadeye karar verilmiştir.
Hüküm davalı işveren tarafından temyiz edilmiştir.
İşçinin geçerli bir feshe sebep olabilecek davranışları 4857 sayılı İş Kanunu"nun 25. maddesinde öngörülen ve işverene derhal fesih yetkisi tanıyan haklı sebeplerden farklıdır. Yargılama sırasında bu sebeplerin ağırlıkları her olayın özelliğine göre değerlendirilmelidir. İşçinin iyiniyet ve ahlak kurallarına uymayan davranışı sonucunda iş ilişkisine devam etmek işveren açısından çekilmez hale gelmişse, diğer bir anlatımla güven temeli çökmüşse işverenin haklı nedenle derhal fesih hakkı doğar. Buna karşılık işçinin davranışı taraflar arasında bulunması gereken güven temelini çökertecek ağırlıkta bulunmamakla, iş ilişkisine devamı tam anlamıyla çekilmez hale getirmemekle birlikte, işin normal işleyişini bozuyorsa, işyerindeki uyumu olumsuz yönde etkiliyor ve işverenden bu nedenle iş ilişkisini yürütmesi normal olarak beklenemiyorsa 4857 sayılı Kanun"un 18/1. maddesi gereği geçerli fesih hakkı doğar.
Dosya içeriğine göre davalının işyerinde kat görevlisi olarak çalışan davacının iş sözleşmesi, uyarı ve disiplin cezasına rağmen işe geç gelerek işini aksatmaya devam etmesi, ve bir işgünü mazeretsiz olarak devamsızlık yapması gerekçesi ile davalı işverence feshedilmiştir. Davacı hakkında işverence düzenlenen çok sayıdaki tutanak içeriklerine ve tanıkların anlatımına göre çalıştığı süre zarfında değişik tarihlerde işe geç gelerek yapması
gereken işleri aksattığı, 04/07/2005 tarihinde mazeretsiz devamsızlığının olduğu, başka bir işyerinde gece bekçisi olarak çalıştığı, izinsiz basın açıklaması yaptığı sabittir. İşçinin yaptığı eylemlerinin karşılığı olarak TİS disiplin hükümlerine aykırı şekilde en ağır yaptırım kararı verilmiş olması haklı feshi geçersiz kılmaktadır. İşçinin eylemleri iş akışını bozucu niteliktedir. Artık işverenden iş ilişkisini devam ettirmesi normal ölçülerde beklenemez. Fesih geçerli nedene dayanmaktadır ve davanın reddi gerekirken yazılı şekilde kabul edilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı Kanun"un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1.Mahkeme kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.Davanın REDDİNE,
3.Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4.Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 60,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5.Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.200,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kesin olarak 17.01.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.