10. Hukuk Dairesi 2010/17207 E. , 2012/4926 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, basamak farkından dolayı gecikme zammı borcu bulunmadığının tespiti ve ödenen meblağın istirdatı istemine ilişkindir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin redine karar vermiştir.
Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanunun geçici 7/1. maddesi hükmünde, “Bu Kanunun yürürlük tarihine kadar 17.07.1964 tarihli ve 506 sayılı, 02.09.1971 tarihli ve 1479 sayılı, 17.10.1983 tarihli ve 2925 sayılı, bu Kanunla mülga 17.10.1983 tarihli ve 2926 sayılı, 08.06.1949 tarihli ve 5434 sayılı kanunlar ile 17.07.1964 tarihli ve 506 sayılı Kanunun geçici 20"nci maddesine göre sandıklara tâbi sigortalılık başlangıçları ile hizmet süreleri, fiilî hizmet süresi zammı, itibarî hizmet süreleri, borçlandırılan ve ihya edilen süreler ve sigortalılık süreleri tabi oldukları Kanun hükümlerine göre değerlendirilirler” düzenlemesinin yer alması ve genel olarak Kanunların geriye yürümemesi (geçmişe etkili olmaması) kuralı karşısında davanın yasal dayanağının 1479 sayılı Kanun olduğu kabul edilmelidir.
Konuya ilişkin yasal mevzuat incelendiğinde;
1479 sayılı Kanun"un 51’nci maddesinin üçüncü fıkrasında, diğer ... tabi olarak çalıştıktan sonra .... kapsamına girenlerin diğer sosyal güvenlik Kurumlarında geçirdikleri süre intibak ettirilmek suretiyle en yakın basamaktan aşağısını on ikinci basamaktan yukarısını seçemeyecekleri öngörülmüş, 04.10.2000 tarihinde yürürlüğe giren 619 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile anılan fıkra, “Ancak, diğer sosyal güvenlik kanunlarına tabi bir işte çalıştıktan sonra bu Kanun kapsamına girenlerin basamakları, diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamında geçirilen süre dikkate alınarak intibak ettirilmek suretiyle belirlenir” şeklinde değiştirilmiş, anılan .... Anayasa Mahkemesi"nce iptal edilerek, 08.08.2001 tarihinde yürürlükten kalkmıştır. Ancak bu defa 02.08.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4956 sayılı Kanun"la düzenleme aynen korunmuştur.
1479 sayılı Kanun’un 52’nci maddesinde ise; sigortalının altı, yedi, sekiz, dokuz, on, on bir ve on ikinci basamaklarda en az iki tam yılını doldurmadıkça, yazılı talepte bulunmadıkça ve sırası dışında basamak yükseltemeyeceği öngörülmüş, 01.10.1999 tarihinde yürürlüğe giren 4447 sayılı Kanun ile “Sigortalının bu Kanuna göre seçtiği, intibak ettirildiği veya yükseltildiği ilk on iki basamakta bekleme süresi bir yıl, on üçüncü basamaktan itibaren, her bir basamakta bekleme süresi iki yıldır.
İlk on bir basamakta sıra itibariyle basamak yükseltilmesi, prim ödemeye ve talebe bakılmaksızın Kurumca yapılır. On ikinci basamaktan itibaren basamak yükseltilebilmesi için, sigortalının yazılı talepte bulunması ve talep tarihinden önceki ayın sonu itibariyle prim ve diğer borçlarını ödemiş olması şarttır.
Sigortalılar, Kurumca yükseltildikleri tarihten veya yazılı talepte bulundukları tarihi takip eden aybaşından itibaren, basamak yükseltme farkı ile yükseltildikleri basamak üzerinden primlerini öderler.” şeklinde değiştirilmiştir.
Davacının, basamağının ... tabi hizmeti dikkate alınmak suretiyle, davalı Kurumca belirlenmesi ile bu işlem nedeniyle tahakkuk ettirilen prim borcundan davacının sorumlu olacağı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Bununla birlikte, davacının, Kuruma yanıltıcı bilgi ve belge vermediği, bu nedenle de basamaklardaki değişiklik nedeniyle çıkartılan prim borcundan sorumlu olup, gecikme zammından sorumlu olmaması gerekirken, davanın kabulü yerine reddine karar verilmiş olması isabetsizdir.
Yukarıda belirtilen fiili ve hukuki olgular ışığında, Mahkemece, yanılgılı değerlendirme ile yazılı biçimde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma sebebidir.
O halde, davacı avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 15.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.