Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/16045
Karar No: 2012/4909

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2010/16045 Esas 2012/4909 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2010/16045 E.  ,  2012/4909 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi
    Dava, yersiz aylıkların tahsili istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.
    Hümün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Davacı Kurum, boşandığı eşiyle 24.10.2008 tarihinde yeniden evlenen ve babasından ölüm aylığı alan sigortalının eşiyle yeniden evlenmesi nedeniyle evlenme yardımı yapıldığını, davalının boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığını belirterek, yersiz olarak 21.10.2008, 21.11.2008, 22.12.2008 tarihlerinde ödenen toplam 1.520,31 TL"nin ödeme tarihlerinden 10.681,18 TL evlenme yardımının ise 20.02.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsilini talep etmiştir.
    Mahkemece, davanın hukuki niteliğinin 5510 sayılı Kanun"un 56/Son fıkrasında yer alan boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eşe yersiz ödenen aylığın tahsili olduğu belirtilerek, birlikte yaşama olgusunun ispatlanamadığından bahisle davanın reddine karar verilmiştir.
    Somut olayda, yersiz ödemenin 01.10.2008-24.10.2008 döneminde anılan maddeye dayandığı, sonrasına ilişkin olarak ise davalının, evlendiği halde ölüm aylığı almaya devam etmesi ve yapılan evlenme yardımının yersiz olduğu iddiasından kaynaklandığı anlaşılmaktadır.
    01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa"nın 56. maddesinin son fıkrasında; “eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilir. Bu kişilere ödenmiş olan tutarlar, 96 ncı madde hükümlerine göre geri alınır” denilmektedir.
    Evlenme ödeneği ise, 5510 sayılı Kanun"un 37. maddesinde düzenlenmiş olup, ödeneğe hak kazanmak için hak sahipliği olgusunun gerçekleşmesi gerekir.
    Somut olayda, 5510 sayılı Kanun"un 56. maddesinin yürürlüğe girdiği 01.10.2008 tarihinden evlenmenin gerçekleştiği 24.10.2008 tarihine kadar birlikte yaşama olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği, 56. maddede yer alan koşulların ve evlenme yardımına hak kazanılıp kazanılmadığının tespiti için zorunlu olup, mahkemece, birlikte yaşama olgusunun ispatlanamadığından bahisle davanın reddine karar verilmişse de, verilen hüküm eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır.
    ... sayılı dosyasında, dolandırıcılık suçu sübut bulmadığından davalının beraatine karar
    verilmişse de, hukuk hakimi, ceza yargılamasında kesinleşen maddi olgularla bağlı olup, beraat kararı birlikte yaşama olgusu gerçekleşmediğinden değil, dolandırıcılık suçunun unsurları sübut bulmadığından verilmiştir.
    Sonuç olarak; 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 56"ncı maddesinin ikinci fıkrasına dayalı açılan bu tür davalarda eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun tüm açıklığıyla ve özellikle taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu dönem yönünden ortaya konulması önem arz etmektedir. Bu aşamada, Anayasa"nın 20"nci maddesi ile 5510 sayılı Kanun, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu, 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun, 4857 sayılı İş Kanunu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ve diğer ilgili mevzuat hükümleri göz önünde bulundurulmak suretiyle yöntemince araştırma yapılmalı, tarafların göstereceği tüm kanıtlar toplanmalı, bildirilen ve dinlenilmesi istenilen tanıkların ifadeleri alınmalı, davacı ile boşandığı eşinin yerleşim yerlerinin saptanmasına ilişkin olarak; muhtarlıktan ikametgah senetleri elde edilmeli, ilgili Nüfus Müdürlüklerinden sağlanan nüfus kayıt örnekleri ile yerleşim yeri ve diğer adres belgelerinden yararlanılmalı, adres değişiklik ve nakillerine ilişkin bilgilere ulaşılmalı, özellikle ilgili Nüfus Müdürlüğü’nden adres hareketleri, tarihleriyle birlikte istenilmeli, ilgililerin su, elektrik, telefon aboneliklerinin hangi adreste kimin adına tesis edildiği saptanmalı, seçmen bilgi kayıtları getirtilmeli, varsa çalışmaları nedeniyle resmi/özel kurum ve kuruluşlara verilen belgelerde yer alan adresler dikkate alınmalı, boşanan eşler 4857 sayılı Kanun hükümleri kapsamında yer almakta iseler adlarına ödeme yapılabilecek özel olarak açılan banka hesabı bulunup bulunmadığı belirlenmeli, boşanan eşlerin kayıtlı oldukları bölge/bölgeler yönünden kapsamlı ... araştırması yapılmalı, anılan mahalle/köy muhtar ve azalarının tanık sıfatıyla bilgi ve görgülerine başvurulmalı, böylelikle “boşanılan eşle eylemli olarak birlikte yaşama” olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği, toplanan kanıtlar ışığı altında değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre karar verilmelidir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözardı edilerek eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme neticesi karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 15.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi