11. Ceza Dairesi Esas No: 2016/7121 Karar No: 2019/7092 Karar Tarihi: 08.10.2019
Sahte fatura düzenlemek - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/7121 Esas 2019/7092 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesinde görülen bir davada, sanık bir kişinin sahte fatura düzenlemek suçundan mahkumiyetine karar verildi. Ancak, vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması gerektiği gözetilmeden, karar asile tebliğ edildiği için tebliğ işlemi geçersiz sayıldı. Bu nedenle, sanık müdafiinin temyiz talebi kabul edildi. Kararda, mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde açık ve gerekçeli olması gerektiği vurgulandı. Ayrıca, birden fazla sahte fatura düzenlemenin zincirleme suç olduğu ve TCK'nin 43. maddesi hükümlerinin uygulanması gerektiği belirtildi. 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi iptal kararıyla birlikte yeniden değerlendirilmesi gerektiği de vurgulandı. Kararda, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 11. maddesi, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ve 1412 sayılı CMUK'nin 311 ve 321. maddeleri de yer aldı.
11. Ceza Dairesi 2016/7121 E. , 2019/7092 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Sahte fatura düzenlemek HÜKÜM : Asıl Karar: Mahkumiyet Ek Karar: Temyiz talebinin kabulü
7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 11. maddesi gereğince vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması gerektiği gözetilmeden, yoklukta verilen kararın vekil yerine asile tebliğ edilmesi nedeniyle tebliğ işlemi geçersiz olup, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 311. maddesi hükmüne göre, eski hale getirme istemiyle birlikte temyiz talebinde de bulunulması halinde, inceleme mercii Yargıtay"ın ilgili dairesi olduğundan, sanık müdafiinin eski hale getirme istemiyle birlikte temyiz talebinde bulunduğu; geçerli bir tebligat olmaması nedeniyle temyiz ve eski hale getirme talebinin kabulü ile yapılan temyiz incelenmesinde gereği görüşüldü; 1)Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 141/3, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 34/1, 230, 232 ve 289. maddeleri gereğince mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde açık ve gerekçeli olması ve Yargıtay"ın bu işlevini yerine getirmesi için gerekçede iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin belirtilmesi, mevcut delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterilmesi bu delillere göre ulaşılan sonuçların, iddia, savunma ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmeler ile sanığın eylemlerinin ve yüklenen suçun unsurlarının nelerden ibaret olduğunun, hangi gerekçeyle hangi delillere üstünlük tanındığının açık olarak gerekçeye yansıtılması, delillerle sonuç arasında bağ kurulması gerektiği gözetilmeden Anayasa ve 5271 sayılı Kanunun amir hükümlerine aykırı şekilde gerekçesiz hüküm kurulması, 2)Kabule göre de; a) Aynı takvim yılı içinde birden fazla sahte fatura düzenlemek eyleminin zincirleme suç oluşturduğu ve sanık hakkında TCK"nin 43. maddesi hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, yasaya aykırı, b) 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın, Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz talepleri bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 08/10/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.