20. Ceza Dairesi Esas No: 2015/9690 Karar No: 2017/1051 Karar Tarihi: 14.02.2017
Uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2015/9690 Esas 2017/1051 Karar Sayılı İlamı
20. Ceza Dairesi 2015/9690 E. , 2017/1051 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : . Ağır Ceza Mahkemesi Suç : Uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: 1-)Sanıklar ... ve ... yönünden yapılan incelemede; Sanıkların ikamet ettikleri evde ele geçen uyuşturucu maddenin miktarı ile yakalanış şekli ve Mahkeme kararındaki gerekçeye göre, adli para cezasının belirlenmesine ilişkin bozma isteyen tebliğname görüşüne iştirak edilmemiş; sanık ..."nın doğum tarihinin Tarsus 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/459 esas sayılı dosyası üzerinden verdiği karar ile 15/10/1989 olarak düzeltilerek nüfusa tescil edilip kararın kesinleşmesi karşısında; suç tarihinde 18 yaşından büyük olan sanık hakkında TCK"nın 31. maddesi uyarınca indirim yapılması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların eleştiri dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;. 1-)Adana Kriminal Polis Laboratuvarı"nca alınan tanık numunenin de müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 2-)Sanık ... yönünden; TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrası uygulanırken, sanığın bu hakları kullanmaktan yoksunluğunun; (3) numaralı fıkra gereğince kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmesine kadar, (2) numaralı fıkra gereğince ise diğer haklar ve yetkiler yönünden hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar süreceğinin gözetilmemesi ve hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanıkların durumlarının yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ın ve sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükümlerin CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasının müsadereye ilişkin kısmında “...konulduğu torbanın” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve Adana Kriminal Polis Laboratuvarınca alınan tanık numunenin” ibaresinin eklenmesi ve sanık ... ile ilgili olarak; TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine “Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli iptal kararından sonra oluşan durumuna göre, sanıklar hakkında TCK"nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına” ibaresinin eklenmesi suretiyle, hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 2-Sanık ... yönünden yapılan incelemede; Hükümden sonra UYAP sistemi üzerinden MERNİS"ten alınarak dosyasına konulan nüfus kayıt örneğinde; sanığın 24/12/2013 tarihinde öldüğünün belirtilmesi karşısında, sanığın ölüp ölmediğinin Mahkemece araştırılarak, ölmüş olduğunun tespiti halinde hakkındaki kamu davasının 5237 sayılı TCK’nın 64/1. maddesi uyarınca düşmesine karar verilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, 14/02/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.