10. Hukuk Dairesi 2011/19063 E. , 2012/4905 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, 1479 sayılı Kanun kapsamında zorunlu sigortalılığın tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davanın, 5510 sayılı.... bendi kapsamındaki sigortalılara ilişkin olduğu ancak, geçiş hükümlerini içeren aynı Kanunun Geçici 7. maddesi gereğince, mülga 1479 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması gerektiğinden, söz konusu mevzuat hükümlerine göre yapılan inceleme sonucunda; davanın yasal dayanaklarından olan 1479 sayılı Kanunun 26. maddesi ile, sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçilemeyeceği ve kaçınılamayacağı, bu Kanuna göre sigortalı sayılanların, sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren üç ay içinde Kuruma başvurarak kayıt ve tescil yaptırmalarının zorunlu olduğu, aksi durumda, Kurumca re"sen tescil işleminin yapılacağı hükme bağlanmıştır.
Buna karşın, 1479 sayılı Kanunda sigortalılık hak ve mükellefiyetlerinin belirli tarihlerden başlatılmasını zorunlu kılan düzenlemeler de yer almaktadır. Bunlardan ilki, “Tescilini yaptırmayanlar hakkında yapılacak işlemler” başlıklı Ek-Geçici 13. madde hükmünde, tescilleri yapılmamış, ancak, sigortalılık niteliğini taşıyanlar yönünden Yasanın tanıdığı hak ve mükellefiyetlerin 2654 sayılı Kanunun yürürlük tarihi olan 20.04.1982 tarihinden başlatılacağı öngörülmüştür.
619 sayılı KHK’nin Geçici 1. maddesi hükmünde ise; “Bu Kanuna göre sigortalılık niteliği taşıdıkları halde bu Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar kayıt ve tescilini yaptırmamış olan sigortalıların sigortalılık hak ve mükellefiyetleri bu Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren başlar. Ancak, 1479 sayılı Kanuna göre zorunlu sigortalı olarak tescil edilmiş olmak kaydıyla, 20.04.1982 tarihinden bu Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe
girdiği tarihe kadar vergi dairelerine kayıtlı olarak kendi nam ve hesabına bağımsız çalıştıklarını belgeleyen sigortalıların, vergiye kayıtlı bulundukları süreler, bu süreye ilişkin primleri, ödeme tarihinde bulundukları gelir basamağı prim tutarı üzerinden ödemek kaydıyla sigortalılık süresi olarak değerlendirilir.” denilmekte olup, 04.10.2000 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, Anayasa Mahkemesi’nin 08.08.2001 tarihinde yürürlüğe giren 26.10.2000 günlü kararı uyarınca 619 sayılı KHK. tüm hükümleriyle iptal edilmiştir.
Bu konuda, benzer düzenlemeyi öngören 4956 sayılı Kanunun 47. maddesiyle değişik 1479 sayılı Kanunun Geçici 18. maddesinde; “Bu Kanuna göre sigortalılık niteliği taşıdıkları halde 04.10.2000 tarihine kadar kayıt ve tescilini yaptırmamış olan sigortalıların sigortalılık hak ve mükellefiyetleri 04.10.2000 tarihinden itibaren başlar. Ancak, bu Kanuna göre zorunlu sigortalı olarak tescil edilmiş olanların sigortalılıkları, bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren altı ay içinde Kuruma yazılı olarak başvurmaları ve 20.04.1982-04.10.2000 tarihleri arasındaki vergi kayıtlarını belgelemek ve belgelenen bu sürelere ilişkin olarak 49 uncu ve ek 15 inci maddelere göre hesaplanacak prim borçlarının tamamını, tebliğ tarihinden itibaren bir yıl içinde, ödeme tarihinde bulundukları gelir basamağının yürürlükte olan prim tutarı üzerinden ödemek kaydıyla bu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilir.” hükmünü içermekte olup, söz konusu düzenleme Kanunun yayım tarihi olan 02.08.2003 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiştir.
Somut olayda, davacı .... oğlu, 1960 doğumlu ..., 03.01.1983-31.10.1998 tarihleri arasında nakliyecilik faaliyetinden dolayı zorunlu .... sigortalılığının tespitini talep etmiş, Mahkemece vergi ve oda kaydı ile 05.11.1997 tarihinde başlayan zorunlu .... sigortalılığı dikkate alınarak davacının 03.11.1983-04.11.1997 tarihlerinde zorunlu .... sigortalılığının tespitine karar verilmiştir.
Davacının, nakliyecilik faaliyetinden dolayı, 03.01.1983-12.11.1996 tarihleri arasında vergi kaydı, 01.07.1985 tarihinden itibaren devam eden oda kaydı bulunduğu; 16.05.1991 tarihinde, 01.01.1985 itibarıyla kahvehanecilik faaliyeti dolayısıyla re"sen tescil edilen dava dışı 1960 doğumlu, .... ..."a ait .... sicil numarasına 02.07.1999 tarihinde 500.000 TL yatırdığına ilişkin dekont ibraz ettiği, davacının kendisine resen tescilinin yapıldığı ve prim borcunu yatırması gerektiği belirtilerek tebligat yapıldığını iddia ettiği, tebligatın yapıldığına dair tebliğ belgesinin dosyada bulunmadığı, davacının Haymana Yurtbeyli doğumlu olduğu, dava dışı .... oğlu ..."ın ise, .... doğumlu olduğu, tescilin yapıldığına ilişkin tebliğ yazısının gönderildiği adresin .... köyü olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkemece, dava dışı ..."a ait hizmetlerin davacıya mal edilmesinin mümkün olmadığı, ancak davacının prim ödemesinde bulunduğu ve prim ödemesinin tescil iradesini ortaya koyduğu belirtilerek, oda ve vergi kaydının bulunduğu 03.11.1983-04.11.1997 tarihlerinde zorunlu.... sigortalılığının tespitine karar verilmişse de, verilen hüküm eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır.
Davacı tarafından ibraz edilen ve dava dışı ..."ın prim ödemeleri arasında yer alan 500.000 TL tutarındaki ödemeye ilişkin dekontta ... ismi yazılmakta ise de, bu ödemenin davacı tarafından yapıldığı şüpheye yer bırakmayacak şekilde kanıtlanmış değildir. Diğer taraftan, Kurum"un davacıya gönderdiği tebligata ilişkin tebliğ belgesi de dosyada yer almamakta olup, dava dışı ..."ın ticari faaliyetini nerede sürdürdüğü, o tarihte nerede ikamet ettiği, kendisinin prim ödemesinde bulunup bulunmadığı araştırılmamıştır.
Mahkemece yapılması gereken iş, verilen hüküm dava dışı ..."ın da hak alanını ilgilendireceğinden; davacıya, dava dışı ..."a husumet yöneltmek üzere mehil vermek, dava dışı ..."ın da göstereceği delilleri toplamak ve hasıl olacak neticeye göre bir karar vermekten ibarettir.
O hâlde, davalı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 15.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.