15. Ceza Dairesi 2020/11982 E. , 2021/2974 K.
"İçtihat Metni"
Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından şüpheliler ... ve diğerleri haklarında yapılan soruşturma evresi sonunda İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 21/10/2019 tarihli ve 2019/150024 soruşturma, 2019/103886 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii İstanbul Anadolu 6. Sulh Ceza Hâkimliğinin 26/11/2019 tarihli ve 2019/8593 değişik iş sayılı kararı aleyhine, Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 28/10/2020 gün ve 94660652-105-34-9010-2020 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 17/11/2020 gün ve 2020/100147 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
Dosya kapsamına göre, müşteki şikayet dilekçesinde özetle, müştekinin şüphelilerden... ile akraba olduklarını, kendisinin gayrimenkul danışmanlığı yaptığını, düğün merasimi sonrası takıların yatırım amacıyla kullanması gerektiği, Afyon"da arazi satın alabileceğini söyleyerek diğer şüphelilerden emlakçı ..."nun hesabına EFT yapması gerektiğini söyleyerek 40.000,00 Türk Lirası gönderdiği, şüpheli..."un müştekiyi tekrar arayarak tapu masrafları adı altında tekrar 4.000,00 Türk Lirası istediği ve her defasında bahaneler öne sürüp para istedikleri, müştekiyi ikna etmek için de Tapu Senedi örneği gönderdikleri ancak ili ve ilçesinin belli olmadığı, müştekinin şüphelileri aramasına rağmen arazinin satılamadığından bahisle oyaladıkları, kendisinin ve eşinin emlak ofisine gitmesi sonucunda dolandırıldığını iddia ettiği anlaşılmış olup, her ne kadar İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca ..."ın yönlendirmesi ile müştekinin yüksek kar elde etmek amacıyla Afyon ilinde kurulacak olan sanayi sitesi yakınlarında arazi almaları için şüphelilere para yolladığı ancak şüphelilerin edimlerini yerine getirmediklerine ilişkin yakınmanın yer aldığı, böylece; müştekinin şikayetine konu olan olayın hukuki ihtilaf olduğu, hukuk mahkemelerinin görev alanına girdiği, ceza ve özel ceza yasalarında herhangi bir karşılığı olmadığı tespit edilmekle kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar verilmiş ise de; somut olayda, şüphelilerin ve müştekinin eşinin tanık sıfatıyla beyanının alınması, şüpheliler hakkında benzer şekilde dolandırıcılık suçundan soruşturma yürütülüp yürütülmediğinin araştırılması suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerektiği, şikayet konusunda her türlü delil araştırıldıktan sonra şüphelinin hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken, eksik soruşturmaya dayalı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itiraz üzerine soruşturmanın genişletilmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Müştekinin şikayet dilekçesinde ; şüphelilerden... ile akraba olduklarını, şüphelinin gayrimenkul danışmanlığı yaptığını, düğün merasimi sonrası takıların yatırım amacıyla kullanması gerektiğini, bu sebeple şüphelinin yönlendirmesi üzerine Afyon"da arazi satın alabileceğini söyleyerek diğer şüphelilerden emlakçı ..."nun hesabına 40.000,00 Türk Lirası gönderdiğini, şüpheli..."un müştekiyi tekrar arayarak tapu masrafları adı altında tekrar 4.000,00 Türk Lirası istediğini ve her defasında bahaneler öne sürüp para istediklerini, müştekiyi ikna etmek için de tapu senedi örneği gönderdikleri ancak ili ve ilçesinin fotoğrafta belli olmadığını, müştekinin şüphelileri aramasına rağmen arazinin satılamadığından bahisle oyaladıklarını, kendisinin ve eşinin emlak ofisine gitmesi sonucunda ise şüphelilerin ... isimli başka bir ortaklarının paraları alıp kaçtığını ve hep birlikte dolandırıldıkları söylediklerini,müştekilere de bu olayı ortalığa yaymamalarını aksi halde paraları ..."ten almanın sıkıntıya gireceğini belirttikleri ve bu şekilde dolandırıldıklarını iddia ettiği anlaşılmış olup, her ne kadar İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca ..."ın yönlendirmesi ile müştekinin yüksek kar elde etmek amacıyla Afyon ilinde kurulacak olan sanayi sitesi yakınlarında arazi almaları için şüphelilere para yolladığı ancak şüphelilerin edimlerini yerine getirmediklerine ilişkin yakınmanın yer aldığı, böylece; müştekinin şikayetine konu olan olayın hukuki ihtilaf olduğu, hukuk mahkemelerinin görev alanına girdiği, ceza ve özel ceza yasalarında herhangi bir karşılığı olmadığı tespit edilmekle kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar verilmiş ise de; somut olayda, şüphelilerin ve müştekinin eşinin tanık sıfatıyla beyanının alınması, şüpheliler hakkında benzer şekilde dolandırıcılık suçundan soruşturma yürütülüp yürütülmediğinin araştırılması, paraları alıp kaçtığı iddia edilen ... ile ilgili bir ceza soruşturması olup olmadığının araştırılması suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerektiği, şikayet konusunda her türlü delil araştırıldıktan sonra şüphelinin hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken eksik inceleme nedeniyle talebin kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet bulunmadığından, kanun yararına bozma atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görülmekle, İstanbul Anadolu 6. Sulh Ceza Hâkimliğinin 26/11/2019 tarihli ve 2019/8593 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca müteakip işlemlerin merciince yerine getirilmesine, 15/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.