21. Ceza Dairesi 2016/9979 E. , 2017/930 K.
"İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 02.08.2016 gün ve 94660652-105-03-5966-2016-KYB sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 26.09.2016 gün ve KYB.2016/323602 sayılı ihbarnamesi ile;
Resmi evrakta sahtecilik suçundan sanık ..."in, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 342/1. maddesi uyarınca 2 yıl ağır hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Afyon Ağır Ceza Mahkemesinin 24/11/2004 tarihli ve 2002/254 Esas, 2004/329 sayılı kararının temyiz edilmeden kesinleşmesini müteakip, cezanın infazı sırasında, 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu hükümleri çerçevesinde yapılan uyarlama yargılaması sonucunda, sanığın anılan Kanun"un 342/1. maddesi uyarınca 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Afyonkarahisar 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 10/10/2008 tarihli ve 2006/325 Esas, 2008/206 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18/09/2007 tarihli, 2007/125-186 sayılı ve benzer kararlarında, sanık hakkında temyiz edilmeksizin kesinleşen ilk hükmün, ancak suç tarihinden sonra yürürlüğe giren kanunlar yönünden talep üzerine yada resen uyarlama yargılamasının konusu olabileceği ve genel yargı ile uyarlama yargısının birlikte yürütülemeyeceğinin belirtildiği, somut olayda Afyon Ağır Ceza Mahkemesinin 24/11/2004 tarihli kararın sanık ... yönünden temyiz edilmeden kesinleştiği, diğer sanıklar Ahmet Yılmaz ve Mustafa Akkoyun tarafından ise kararın temyizi üzerine, 01/06/2005 tarihinde 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun yürürlüğe girmesi nedeniyle yeniden değerlendirme yapılmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca dosyanın iade edildiği, lehe kanunun belirlenmesine ilişkin olduğu kabul edilen ve hükümlü konumuna giren sanık ... hakkındaki uyarlama yargılaması ile genel hükümlere göre yargılaması süren diğer sanıklar Ahmet Yılmaz ve Mustafa Akkoyun haklarındaki davanın, farklı hükümlere bağlı olduğu ve birlikte görülemeyeceği gözetilip, 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddesi uyarınca adı geçen sanık hakkındaki davanın ayrılmasına karar verildikten sonra, uyarlama yapılması zorunluluğunun gözetilmemesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, anılan kararın bozulması istenilmiş olmakla, Dairemize gönderilen dosya incelenerek gereği görüşüldü:
5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca hâkim veya mahkemece verilip istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümlerde, maddî hukuka veya yargılama hukukuna ilişkin hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtay’ca bozulması istemini, yasal nedenlerini açıklayarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirecektir. Bunun üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da hükmün veya kararın bozulması istemini içeren yazısına bu nedenleri aynen yazarak, Yargıtay Ceza Dairesine gönderecek, ileri sürülen nedenlerin Yargıtay’ca yerinde görülmesi halinde karar veya hüküm yasa yararına bozulacak, yerinde görülmezse istem reddedilecektir. Buna göre hâkim veya mahkemece verilen karar veya hükümlerin kanun yararına bozma konusu yapılabilmesi için istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşmesi gerekmektedir. Usulüne uygun tebligat yapılmadığından usule uygun olarak henüz kesinleşmeyen kararın yasa yararına incelenmesi olanaksızdır.
Dosyanın incelenmesinde, yokluğunda verilen 10.10.2008 gün ve 2006/325 Esas, 2008/206 Karar sayılı hükmün 7201 sayılı Yasanın 35. maddesine göre tebliğ edildiği ve bu adrese daha önce usulüne uygun biçimde yapılmış bir tebligatın bulunmaması nedeniyle yapılan tebligatın geçersiz olduğunun anlaşılması karşısında, hüküm henüz kesinleşmediğinden, bu aşamada incelenmesi olanaklı görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, Afyonkarahisar 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 10.10.2008 gün ve 2006/325 Esas, 2008/206 Karar sayılı hükmü henüz kesinleşmediğinden, kanun yararına bozma isteminin 5271 sayılı CMK’nun 309. maddesi uyarınca REDDİNE, temyiz incelemesi yapılmak üzere gereğinin mahallinde ifasına, dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 23.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.