8. Hukuk Dairesi Esas No: 2021/6174 Karar No: 2021/11651 Karar Tarihi: 24.11.2021
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/6174 Esas 2021/11651 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2021/6174 E. , 2021/11651 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
Taraflar arasında Mersin Kadastro Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olup, bu kez davacı vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Uygulama Kadastrosu sırasında Akdeniz İlçesi, Kazanlı mahallesi çalışma alanında bulunan ve tapuda ... adına kayıtlı bulunan eski 2395 parsel sayılı 81.830,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 311 ada 56 parsel numarasıyla ve 53.129,93 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir. Davacı ..., uygulama kadastrosu sırasında kendisine ait taşınmazın yüzölçümünün eksildiği, eksikliğin hangi parselden kaynaklandığını yargılama sırasında tespit edilmesi gerektiği açıklanarak Hazine aleyhine dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; Mahkemenin görevsizliğine, kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli Mersin Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermiş; hükmün davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi tarafından istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK"nin 353/(1)-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiş; davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 353/(1)-a.3 bendinde “mahkemenin görevli ve yetkili olmasına rağmen görevsizlik veya yetkisizlik kararı vermiş olması veya mahkemenin görevli ya da yetkili olmamasına rağmen davaya bakmış bulunması halinde bölge adliye mahkemesinin, esası incelemeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye veya kendi yargı çevresinde uygun göreceği başka bir yer mahkemesine ya da görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar vereceği” belirtilmiş ve aynı Kanun"un 362/(1)-c bendinde ise; yargı çevresi içinde bulunan ilk derece mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek için verilen kararlar ile merci tayinine ilişkin kararların temyiz edilemeyeceği düzenlenmiştir. Anılan yasa maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, 6100 sayılı HMK’de Bölge Adliye Mahkemesine, dosyayı asıl yetkili ve görevli mahkemeye gönderebilme yetkisini de taşıyan görev ve yetki ile ilgili kesin karar verme ve görev ve yetki hususunda uyuşmazlık çıkması halinde ise bu uyuşmazlığı kesin olarak çözme yetkisi tanındığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle, kanunda görev ve yetki hususunun en geç bölge adliye mahkemesi kararıyla çözümlenmesi sisteminin benimsendiği açıkça görüldüğünden, görev ve yetki hususunu inceleyen bölge adliye mahkemesi kararına karşı özellikle 362/(1)-c bendi hükmü de gözetildiğinde temyiz yoluna başvurulmasının mümkün olmadığı sonucuna varılmalıdır. Somut olayda; kadastro mahkemesince verilen görevsizlik kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş ve Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesinin göreve ilişkin kararını istinaf başvurusu üzerine inceleyen Bölge Adliye Mahkemesi kararı kesin nitelikte olup, bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması mümkün olmadığından, davacı vekilinin temyiz dilekçesinin reddi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle davacı vekilinin temyiz dilekçesinin 6100 sayılı HMK"nin 362/(1)-c maddesi gereğince REDDİNE, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 24.11.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.