10. Hukuk Dairesi 2011/513 E. , 2012/4877 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, zararlandırıcı sigorta olayı sonucu sürekli iş göremezlik durumuna giren sigortalıya yapılan sosyal sigorta yardımları nedeniyle uğranılan zararın, 506 sayılı Kanunun 26’ncı maddesi gereğince davalılardan teselsül hükümlerine göre rücuan alınması istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı .... Başkanlığı avukatı ile davalı.... avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan, özellikle, bu konuda yetkisi bulunmamasına karşın 10.11.2010 günü temyiz isteminden vazgeçen davacı Kurum vekilinin anılan yöndeki irade beyanına Kurumun yetkili organınca muvafakat verildiğine ilişkin herhangi bir belgenin sunulmadığı belirlendikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-)Davacı Kurum vekilinin temyiz istemi yönünden;
Mahkemece, davanın kabulü yönünde hüküm kurulmuş olup, avukatlık ücreti, yargılama gideri, karar ve ilam harcı konusunda davacı Kurum aleyhine herhangi bir hata da bulunmadığı belirgin olmakla, temyiz yoluna başvurulmasında hukuki yarar yokluğu nedeniyle temyiz dilekçesi reddedilmelidir.
2-)Davalı ... vekilinin temyiz itirazları yönünden;
2003 yılının Haziran ayında gerçekleşen iş kazası sonrasında sürekli iş göremezlik durumuna giren sigortalıya yapılan sosyal sigorta yardımlarından, geçici iş göremezlik ödenekleri ile tedavi giderlerinin 2004 yılında ödenip harcandığı, bağlanan gelirin davacı Kurumun yetkili organınca 07.01.2005 tarihinde onaylandığı, 19.04.2010 günü davalı işveren ... ile davalı üçüncü kişi konumunda yer alan.... karşı açılan inceleme konusu işbu davada.... vekilince ilk oturumdan önce, yasal süresi içerisinde zamanaşımı definde bulunulduğu anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanaklarından olan 506 sayılı Kanunun 26’ncı maddesinin ikinci fıkrasında, üçüncü bir kişinin kastı veya kusuru yüzünden iş kazası veya meslek hastalığı olmuşsa, Kurumca bütün sigorta yardımları yapılmakla birlikte zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara Borçlar Kanunu hükümlerine göre rücu edileceği belirtilmiş, 818 sayılı Borçlar Kanununun 60’ıncı maddesinde ise, zarar ve ziyan veya manevi zarar olarak nakdi bir tutar ödenmesine ilişkin davanın, zarar gören tarafın zararı ve zararı gerçekleştireni öğrendiği tarihten başlayarak (1) yıl ve herhalde zararı doğuran eylemden itibaren (10) yıl geçmekle zamanaşımına uğrayacağı hüküm altına alınmıştır. Kurumun üçüncü kişiler hakkında açtığı bu tür rücu davaları, 506 sayılı Kanunda herhangi bir düzenleme bulunmadığından, anılan 60’ıncı maddede öngörülen zamanaşımı sürelerine tabi olup, zamanaşımının başlangıcı, zararın ve zarar verenin Kurumun yetkili organınca öğrenildiği tarihtir. Zararı öğrenme olgusu, gelirler yönünden Kurumun yetkili organının onay günü, giderler için sarf ve ödeme tarihleri itibarıyla gerçekleşmekte, zararı gerçekleştirenin öğrenilmesi olgusunun ise her somut olayın özelliğine göre saptanması gerekmektedir.
Yukarıdaki yasal düzenleme ve açıklamalar ışığı altında inceleme konusu dava değerlendirildiğinde; zararın ve zararı gerçekleştirenin öğrenildiği tarihlerden başlayarak (1) yıl geçtikten sonra davalı.... hakkında dava açıldığı belirgin olup, yasal süresi içerisinde zamanaşımı definde bulunulduğu gözetildiğinde söz konusu davalı hakkındaki davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu istemin tüm davalılar hakkında hüküm altına alınması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı .... vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : 1-) Temyiz yoluna başvurmada hukuki yararı bulunmayan davacı Kurum vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE,
2-) Davalı .... vekilinin temyiz istemi yönünden, hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının isteği durumunda anılan davalıya geri verilmesine, 15.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.