
Esas No: 2011/8550
Karar No: 2012/4860
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2011/8550 Esas 2012/4860 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, takibin iptali ve haczin kaldırılması istemine ilişkindir.
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 74. maddesi; “Türk Medeni Kanunu ile muayyen hükümler mahfuz olmak üzere hakim her iki tarafın iddia ve müdafaaları ile mukayyet olup, ondan fazlasına veya başka bir şeye hüküm veremez. Tahakkuk edecek hale göre talepten noksan ile hüküm caizdir.” hükmünü içerir.
Hakim davacının talebi ile bağlı olup, bu talepten fazlasına karar veremez. Davalı da da savunması ile bağlı olup, cevap dilekçesinin sonuç bölümünün dışına çıkılarak hüküm verilemez.
Bu kuralın bir takım istisnaları vardır.Şunlardır:
a)Kamu düzenine ilişkin hallerde (örneğin, babalık davası, velayetin ve şahsi münasebetin düzenlenmesi gibi) mahkeme, kamu düzeni düşüncesi ile talepten fazlasına karar verebilir.
b)Davalının, davacının davasını değiştirmesine yada genişletmesine muvafakat etmesi halinde mahkeme yeni duruma göre karar verebilir.
c)Tenkis davasında dava dilekçesinde gösterilen miktardan fazlasına karar verilebilir(26.05.1965 gün ve 1965/2-781-223 sayılı Hukuk Genel Kurulu kararı).
d)Mahkeme davacının talep sonucuna zımnen dahil olan talepler hakkında da karar verebilir.
e)Kanunen talepten başka bir şeye hüküm verilebilmesinin caiz olduğu durumlarda (örneğin, boşanma davasında ayrılığa hükmedilebilmesi) talepten başka bir şeye hüküm verilebilir (Prof.Dr.Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, 6. Baskı 2001, Cilt 3, Sayfa 3081 vd.).
Bu değerlendirmeler doğrultusunda,somut olayımızda davacı, hakkında devam eden takibin iptalini....plaka sayılı araçları üzerine konulan hacizlerin kaldırılmasını dava konusu etmiştir. Yargılama sürecinde
14.10.2010 tarihli dilekçesinde ise,yaşlılık aylığına konulan haczin de kaldırılmasını,yapılan kesintilerin yasal faiziyle birlikte tarafına ödenmesini talep etmiş,mahkemece, yaşlılık aylığına konulan haczin kaldırılmasına, kesinti tutarlarının yasal faiziyle davalı taraftan tahsiline karar verilmiştir.
Yaşlılık aylığına konulan haczin kaldırılmasına ilişkin karar verilmesi talebin genişletilmesi veya aşılması anlamını taşımaz.Çünkü bu durum takibin iptali kararının doğal sonucudur.Haczin dayanağı olan takip iptal edildiğinde,konulan hacizler de kendiliğinden ortadan kalkacaktır.
Ancak, yaşlılık aylıklarından yapılan kesintinin yasal faiziyle tahsili yönünde ki karar talebin genişletilmesidir. Davalı taraf vekilinin bu konuda kabulü bulunmadığı gibi okunan dilekçeyi kabul etmediğini duruşma sırasında açıkça bildirmiştir. Buna rağmen mahkemece kesinti yapılan meblağın yasal faiyle davalıdan tahsiline karar verilmesi isabetsizdir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 15.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.