4. Hukuk Dairesi 2016/11581 E. , 2017/2138 K.
"İçtihat Metni"
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 14/06/2012 gününde verilen dilekçe ile menfi tespit istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 09/06/2016 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle daha önceden belirlenen 25/04/2017 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine duruşmalı temyiz eden davalı vekili e karşı taraftan davacı vekili Avukat ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşlemesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma gereğince karar verilmiş olmasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalı tarafından sayılı dosyası ile yapılan icra takibinde ödeme emri ve sonrasında yapılan tüm tebligatların usulsüz olduğunu, alacağın hiç bir belgeye dayanmadığını beyanla, borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacı tarafından süresinde itiraz edilmeyen icra takibinin kesinleştiğini, davacı tarafından usulsüz tebligat nedeniyle yapılan şikayet ve ihalenin feshi talebiyle açılan davanın İcra Hukuk Mahkemesi tarafından reddedilerek kesinleştiğini, daha önceden borcu nedeniyle davacı aleyhine 3. kişi tarafından Zeytinburnu 2. İcra Müdürlüğünün 1992/1462 sayılı dosyası ile yapılan takibin kesinleşerek davacıya ait 3246 ada 17 no"lu parseldeki 1/4 hissesinin haczedildiğini, taşınmaz hissesinin yabancılara satışının gündeme gelmesi ve aile yakınlarının ricaları üzerine ihaleye girerek satın aldığını, davacının anlaşmaya göre makul sürede hissenin değerini ödemeyi taahhüt ettiğinden tapuda devir işlemi yapılmadığını, ancak geçen zaman içinde de borcun ödenmediğini ve davacının borcunu ödemeyeceğinin anlaşılması üzerine icra takibi başlattığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, istemin reddine dair verilen kararın Dairemizin 18/02/2016 tarih, 2015/11514 esas ve 2016/2020 karar sayılı ilamı ile bozulması üzerine yeniden yapılan yargılama sonucunda istemin kabulü ile takip konusu alacağın %40"ı oranında kötüniyet tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İ.İ.K"nın 72/5. maddesinde; ""...Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırşa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip
konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz." denilerek takibinde haksız ve kötü niyetli olan alacaklının diğer tarafın talebi üzerine tazminata mahkum edileceği belirtilmiştir. Dosya kapsamından, davacının icra takibine konu ettiği alacağın dayanağı olarak gösterdiği gönderildiği, bu nedenle takip dosyasının işbu dosya içerisine alınamadığı ve davalının eldeki davada davaya konu sayılı takip dosyasında da taşınmaz devrinden kaynaklanan hak ve alacak olarak nitelendirdiği alacağının varlığını ispat edemediği gerekçesiyle menfi tespit isteminin kabulüne karar verildiğinin anlaşılmasına göre, davalının kötüniyetli olarak icra takibi yaptığından söz edilemez. Şu halde, mahkemece koşulları oluşmayan kötüniyet tazminatı isteminin reddi yerine kabulü doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle reddine ve davalı yararına takdir olunan 1.480,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine, peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 25/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.