15. Ceza Dairesi 2018/4159 E. , 2020/7413 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkeme’nin 08/02/2013 tarih ve 2012/428, 2013/46 sayılı kararında direnilmesi ile sanığın üzerine atılı suçlardan ayrı ayrı beraatine
Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın beraatine ilişkin hükümler O yer Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 08/11/2016 tarih ve 2016/15-27, 2016/413 sayılı kararında belirtildiği üzere, şeklen direnme kararı verilmiş olsa dahi; bozma kararı doğrultusunda işlem yapmak, bozma kararında tartışılması gereken hususları tartışmak, bozma sonrasında yapılan araştırma, inceleme ya da toplanan yeni delillere dayanmak, ilk kararda yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş olan yeni ve değişik gerekçe ile hüküm kurmak suretiyle verilen hüküm, özde direnme kararı olmayıp, bozmaya eylemli uyma sonucu verilen yeni bir hükümdür. Bu nitelikteki bir hükmün temyiz edilmesi halinde ise incelemenin Yargıtayın ilgili dairesi tarafından yapılması gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle, mahkemenin ilk gerekçeli kararında yer almayan “Müdahil şirkette satış sorumlusu olarak çalışan...ın 28/10/2009 tarihinde Poliste saat 13:00 sıralarında arandığı çek kabul edip edemeyeceğimizi sordu şahsa çeki bankaya sorduktan sonra kabul edilebileceğimizi söyledim sonrasında tekrar aradı gelemeyeceğini nakliyatçı ile çeki göndereceğini lastikleri nakliyatçıya teslim etmemi istedi bir süre sonra nakliyatçı beni aradı iş yerimizi tarif etti akşam 18:30 sıralarında geldi şeklindeki beyanı, Müdahil şirketin 23/07/2009 tarihinde söz konusu çalıntı çeki aldığında banka kapalı olduğu için soramadığına ilişkin anlatımı doğru kabul edilse bile bu çekin müdahil şirket tarafından takasa Garanti Bankası ... Şubesine verilmiş olması çekin çalıntı veya sahte çek olup olmadığını keşideci şirket aranarak da sorgulanma imkanı olmasına rağmen bunun yapılmaması çekin müdahil şirkete bankaların kapalı olduğu saatte getirildiğinin de sabit olmaması şehir içinde nakliyecilik yapan sanığın söz konusu lastikleri alırken kendi ismini, telefon numarasını vermesi ve aracın plakasını gizlediğine ilişkin veya sahte plaka ile iş yerine giderek lastikleri aldığının iddia edilmemiş olması karşısında kimliği belirlenemeyen bu nedenle evrakı daimi aramaya alınan kişi ile birlikte hareket ettiğine ilişkin somut bir kanıtın olmayışı sanığın savunmasında belirttiği kişiden herhangi bir belge almamasının tek başına söz konusu suçları işlediğinin kanıtı olarak kabul edilemeyeceğinden” şeklindeki yeni ve değişik gerekçe ile hüküm kurulmak suretiyle verilen hükmün yeni hüküm niteliğinde olduğu kabul edilerek yapılan temyiz incelemesinde;
Temyiz dışı sanık ... adına kayıtlı telefon hattı ile katılan firmanın aranarak on iki adet lastik siparişi verildiği, lastikleri almaya giden nakliyeci sanık ..."ın, katılan şirket çalışanlarına kapalı zarf içerisinde 2.750 TL değerinde sahte çek vererek lastikleri kamyona yükleyip işyerinden ayrıldığı, çekin bankaya ibrazında çalıntı olduğunun tespit edildiği, bu suretle sanığın nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda;
Dairemizin 25/10/2017 tarih ve 2017/2018, 2017/21395 sayılı bozma ilamında belirtildiği gibi, sanığın hazırlık aşamasında ve duruşmada alınan çelişkili ifadelerinde, lastikleri tanımadığı..."lı, ..."li veya ..."li bir şahsın kendisi ile 60 TL karşılığında anlaşması sonucu katılan firmadan teslim aldığını beyan ettiği ancak, bu anlaşmaya dair irsaliyeli fatura ya da herhangi bir taşıma belgesi sunamadığı, sanığın katılan şirkete bankaların kapandığı 18.26 saatinde gelerek çek verdiği fatura ve tahsilat makbuzu ile sabit olmasına rağmen, dosya kapsamı ile uyumlu olmayan ifadesinde, lastikleri öğlen teslim aldığını beyan ettiği anlaşılmakla, nakliye amacıyla taşıma yapan sanığın, anlaşma yaptığı kişiye dair herhangi bir bilgi verememesi ve lastikleri kamyona yükleyerek sahte çek karşılığında menfaat temin etmesi karşısında, Dairemizin tüm yerleşik uygulamalarında sabit hale geldiği şekliyle, sahte çeki kullanarak menfaat temin eden kişinin, çeki temin ettiği ticari ilişkiyi ispatlayamaması ve çeki aldığını beyan ettiği kişiye dair kimlik bilgisi verememesi durumunda, sahte çeki kullanan kişi tarafından suçun işlendiğinin kabulü gerekmekle, sanık hakkında üzerine atılı suçlardan mahkumiyetine hükmedilmesi gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde beraat hükümleri kurulması,
Kanuna aykırı olup, O yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükümlerin BOZULMASINA, 06/07/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.