Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/14538
Karar No: 2017/2135
Karar Tarihi: 25.04.2017

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2015/14538 Esas 2017/2135 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2015/14538 E.  ,  2017/2135 K.

    "İçtihat Metni"


    Davacı . ve ... aleyhine 21/06/2013 gününde verilen dilekçe ile rücuen tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen 04/06/2015 günlü kararın Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi davalılardan ... vekili, duruşmasız olarak incelenmesi de davacı vekili ve diğer davalı ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 25/04/2017 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine duruşmalı temyiz eden davalı ... vekili Avukat ... ile karşı taraftan davacı vekilgeldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hâkimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kâğıtlar incelenerek gereği düşünüldü
    Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı, dava dışı hasta tedavisinin davalı doktorlar tarafından yapıldığını ve tedavi sonrası bebeğini kaybettiğini, hak sahipleri tarafındandosyası üzerinden davacı idare aleyhine tazminat davası açıldığını, tazminat kararının icra takibine konu edilmesi neticesinde hak sahiplerine davacı idare tarafından ödeme yapıldığını belirterek, ödenen miktarın davalılardan tahsilini talep etmiştir.
    Davalılar ise, idarenin kendilerine kusurları oranında rücu edebileceğini beyanla davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, ceza dosyasında alınan kusur raporu benimsenerek istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Davalı doktorlar hakkında sayılı dosyası üzerinden kamu davası açılmıştır. Ceza mahkemesince alınan 04-05/12/2003 tarihli kusur raporunda; davalı doktor 4/8 oranında, diğer davalı ..."ın ise 1/8 oranında kusuru bulunduğu yönünde kanaat bildirilmiş, raporda ise; davalı ... uygulamalarının tıp kurallarına uygun olmadığı, gerekli tedaviyi uygulayarak hastanın sevkini gerçekleştiren diğer davalı ..."ın uygulamalarının tıp kurallarına uygun olduğu mütalaa edilmiş ve bu haliye kusur raporları arasındaki açık bir çelişki ortaya çıkmıştır.

    sayılı dosyasında ise kusur yönünden bir inceleme yapılmamış, ceza dosyasında alınan rapor uyarınca eylemin hizmet kusuru niteliğinde olduğu benimsenerek davacı idare tazminattan sorumlu tutulmuştur.
    Tazminatın kendi payına düşeninden fazlasını ödeyen kişi, bu fazla ödemesi için, diğer müteselsil sorumlulara karşı rücu hakkına sahip ve zarar görenin haklarına halef olur. Tazminatın aynı zarardan sorumlu müteselsil borçlular arasında paylaştırılmasında, bütün durum ve koşullar, özellikle onlardan her birine yüklenebilecek kusurun ağırlığı ve yarattıkları tehlikenin yoğunluğu göz önünde tutulur. Diğer bir deyişle; tazminatı ödeyen davacı idare, ancak kusuru oranında personeline rücu edebilir. Ancak mahkemece, kusur durumunun belirlenmesi için bilirkişi incelemesi yaptırılmamış, ceza dosyasında alınan 29/05/2006 tarihli kusur raporu ile çelişen raporu benimsenerek istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Şu durumda, mahkemece hükme esas alınan tarihli kusur raporu ile alınan 29/05/2006 tarihli kusur raporu arasındaki mübayenet giderilmeden karar verilmiş olması doğru değildir. Mahkemece, anılan kusur raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi için rapor alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Açıklanan yönler gözetilmeyerek yerinde olmayan gerekçeyle, yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle taraflar yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve davalı ... yararına takdir olunan 1.480,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine, ve davacı yararına takdir olunan 1.480,00 TL avukatlık ücretinin de davalılara yükletilmesine, davalılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 25/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi