Abaküs Yazılım
8. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/17354
Karar No: 2018/1213
Karar Tarihi: 07.02.2018

Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2017/17354 Esas 2018/1213 Karar Sayılı İlamı

8. Ceza Dairesi         2017/17354 E.  ,  2018/1213 K.

    "İçtihat Metni"


    Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçundan sanık ... hakkında 22.03.2011 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar kaldırılarak hükmün açıklanmasına ve TCK.nun 245/1. madde ve fıkrası uyarınca hükümlülüğüne dair; İNEGÖL (Kapatılan) 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 11.04.2016 gün ve 2010/281 esas, 2011/108 karar sayılı hükmünün süresi içinde Yargıtay"ca incelenmesi Cumhuriyet Savcısı tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile daireye gönderilmekle incelendi:
    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    Sanık hakkında başkasına ait kredi kartının kötüye kullanıldığı iddiasıyla açılan davada hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği ve kararın kesinleşmesinden itibaren beş yıllık denetim süresinin sona ermesi nedeniyle; sanığın davanın düşürülmesi talebi üzerine mahkemesince dosya ele alınarak duruşma yapılmaksızın ek karar ile denetim süresi boyunca yeni bir suç işlenmediği ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere uygun davranıldığı gerekçesiyle kamu davasının düşürülmesine karar verilmiş ise de; duruşma açılıp taraflar haberdar edilip bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde dosya üzerinden karar verilmesi,
    Yasaya aykırı, Cumhuriyet Savcısı"nın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 07.02.2018 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

    KARŞI DÜŞÜNCE
    Sanık ... hakkında açılan kamu davasının CMK.nun 231/10 maddesi uyarınca ortadan kaldırılarak DÜŞÜRÜLMESİNE dair yerel mahkeme Ek Kararının bozulması yönündeki sayın çoğunluğun görüşüne aşağıdaki nedenlerle katılma olanağı olmamıştır.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 06.04.2010 tarih ve 2...76/77 sayılı kararı ile birçok kararında belirtildiği üzere sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmünün hukuki bir sonuç doğurmamasını ifade eden hükmün açıklanmasının geri bırakılması, esas itibariyle içerisinde iki karar bulunduran bir kurumdur. İlk karar teknik anlamda hüküm sayılan ancak açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi nedeniyle hukuken varlık kazanamayan bu nedenle hüküm ifade etmeyen, koşullara uyulması halinde düşme hükmüne dönüşecek, koşullara uyulmaması halinde ise varlık kazanacak olan mahkumiyet hükmü, ikinci karar ise, bu ön hükmün üzerine inşa edilen ve önceki hükmün varlık kazanmasını engelleyen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararıdır.
    Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına karşı başvurulabilecek yasa yolu CMK.nun 231. maddesinin 12. fıkrasında açıkça “itiraz” olarak belirtilmiştir.
    Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının üzerine kurulduğu hüküm ise, CMK.nun 231.maddesinin 11. fıkrası uyarınca denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklerine aykırılık üzerine açıklanan hüküm ile varlık kazanacağından ancak bu halde temyiz edebilme imkanı oluşacaktır.
    1412 sayılı CMUK.nun temyiz yasa yolunu düzenleyen 308. maddesinin ilk fıkrası “Ceza Mahkemelerinden verilen hükümler temyiz olunabilir” şeklinde başlamaktadır.
    Buna göre bir kararın temyiz edilebilmesi için o kararın “hüküm” niteliği taşıması gerekmektedir. 5271 sayılı CMK.nun 223.maddesinde hükümlerin, Beraat, Ceza Verilmesine Yer Olmadığı, Mahkumiyet, Güvenlik Tedbiri, Davanın Reddi ve Düşme kararlarından ibaret olduğu belirtilmiştir.
    CMK.nun 223. maddesinin 8. fıkrasında düşme kararı “Türk Ceza Kanununda Öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturmaya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir.” şeklinde tanımlanmıştır.
    Madde metninden açıkça anlaşılacağı üzere ancak, Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı halinde kurulan düşme kararları hüküm niteliğindedir. Türk Ceza Kanunundan kaynaklanmayan bir davanın düşme sebebi CMK.nun 223/8. maddesi uyarınca hüküm değildir.
    Türk Ceza Kanununda davanın düşmesi;
    1- Sanığın ölümü (TCK.nun 64.md.), 2- Af (TCK.nun 65.md.), 3- Dava zamanaşımı (TCK.nun 66.md.), 4- Ceza Zamanaşımı (TCK.nun 68.md.), 5- Şikayetten Vazgeçme (TCK.nun 73/4.md.), 6- Şikayet süresini geçirmek (TCK.nun 73.md.), 7- Ön ödeme (TCK.nun 75.md.), olarak sayılmış olup bu durumlarda CMK.nun 223/8. maddesi gereğince düşme kararı verilebilecektir.
    CMK.nun 231. maddesinin 10. fıkrası “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmediği ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere uygun davranıldığı takdirde, açıklanması geri bırakılan hüküm ortadan kaldırılarak, davanın düşmesi kararı verilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
    CMK.nun 231/12. maddesine göre itiraz yasa yoluna tabi olan Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılmasına ilişkin karar itiraz edilmeksizin veya itirazın reddi üzerine kesinleşmesinden sonra sanık hakkında CMK.nun 231/8. maddesi uyarınca beş yıllık bir denetim süresi başlayacaktır. Bu aşamadan sonra davanın müşteki, mağdur veya katılanı ancak belirlenen denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmesi veya denetimli serbestlik tedbirlerine uyulmaması nedeniyle açıklanacak hükümde taraf olması devam edebilecektir.
    Belirlenen denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmemesi veya denetimli serbestlik tedbirine uygun davranılması halinde CMK.nun 231/10.maddesi gereğince kanunun emredici hükmü olması sebebiyle zorunlu olarak düşme kararı verilecektir.
    Buradaki düşme kararı ilk hükme bağlı ve il hükmün sonucu olarak kanunda açıkça yer alması nedeniyle zorunlu olarak verilebilecek bir düşme kararıdır.
    Zira, kanunun emredici hükmü karşısında denetim süresinin tamamlanması halinde artık herhangi bir inceleme araştırma delillerin tartışılması, takdir haklarının kullanılması, yasal veya takdiri arttırım veya indirim nedenlerinin uygulanması gibi hususlar söz konusu olmadığından açıklanması geri bırakılan hüküm ortadan kaldırılarak davanın düşmesine karar verilecektir.
    CMK.nun 231/10. maddesindeki "Açıklanması geri bırakılan hüküm ortadan kaldırılarak davanın düşmesine karar verilir.” şeklindeki düzenleme karşısında burada karma bir hüküm olduğu görülmektedir. Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmemesi ve denetimli serbestlik tedbirine uygun davranılması halinde öncelikli açıklanması geri bırakılan hüküm ortadan kaldırılacak ve bunun sonucu olarak da düşme kararı verilecektir.
    Tüm yasal düzenlemeler birlikte ve bir arada değerlendirildiğinde CMK.nun 231. maddesinin 10. fıkrası uyarınca verilen düşme kararı CMK.nun 223/8. maddesi kapsamında Türk Ceza Kanununda öngörülen bir düşme kararı olmadığından temyiz yasa yoluna tabi olmayıp CMK.nun 267, 268. maddeleri gereğince itiraz yasa yoluna tabi olduğundan temyizen incelenmesi olanaklı değildir.
    Diğer yandan CMK.nun 231. maddesinin 10. fıkrası gereğince verilen düşme kararın koşulları, kararın önceden kesinleşmiş olması ve davanın ortadan kaldırılması sonu verilecek olması gözönüne alındığında daha önce kesinleşen davanın şikayetçi, mağdur veya katılanın verilen düşme kararına karşı yasa yollarına başvuru hakkı bulunmamaktadır.
    CMK.nun 231.maddesinde veya başka bir maddede 10. fıkra uyarınca verilen düşme kararlarının duruşmalı yapılacağına ilişkin bir hüküm yoktur. esasen CMK.nun 231. maddesinin 5, 6, 8, 10, 11, 12 fıkraları birlikte değerlendirildiğinde ve düşme kararının koşulları, süresi gibi hususlar gözönüne alındığında duruşma açılması gerekmediği sonucuna varılmaktadır.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14.03.2006 tarih ve 2006/1...39...006/39 sayılı kararı ile birçok kararında herhangi bir inceleme, araştırma, kanıt tartışması, takdir haklarının kullanılmasının gerekmediği durumlarda evrak üzerinde karar verilebileceği vurgulanmıştır.
    CMK.nun 231. maddesinin 10.fıkrası uyarınca verilen düşme kararlarında da herhangi bir inceleme, araştırma, delil tartışması söz konusu olmadığından duruşma yapılması zorunluluğu yoktur.
    Diğer yandan, CMK.nun 231. maddesinin 10. fıkrası uyarınca verilen düşme kararları yönünden duruşma açılmasının kabulü durumunda, yasal bir zorunluluk bulunmaması ve koşulların varlığı halinde düşme kararı verilmesinin kanun hükmü olması karşısında mahkemelerin gereksiz olarak bir iş yükü ile karşı karşıya bırakılacaktır.
    Bu itibarla, yerel mahkeme kararının bozulması yönündeki sayın çoğunluğun görüşüne iştirak edilmemiştir. 07.02.2018


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi