17. Ceza Dairesi 2019/9538 E. , 2019/12047 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, mala zarar verme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel mahkemece sanık hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü:
Sanık müdafiinin, temyiz talebi üzerine,sanık hakkında, konut dokunulmazlığının ihlali suçundan, 5271 sayılı CMK’nun 231. maddesi gereğince verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı, itiraz mercii olan T.C. Bakırköy 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 29.07.2015 tarih, 2015/765 değişik iş numaralı kararı ile değerlendirilerek, reddine karar verildiği ve bu karar sanık müdafiine tebliğ edildiğinden bu konuda bir karar verilmesine gerek olmadığı anlaşılarak yapılan incelemede;
1-Sanık hakkında mala zarar verme suçundan verilen hükmün incelemesinde;
Mala zarar verme suçundan doğrudan hükmolunan adli para cezasının miktar ve türüne göre; 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Yasanın 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanuna eklenen geçici 2. Maddesi gereğince doğrudan hükmolunan 3.000,00 TL dahil adli para cezasına mahkumiyet hükümlerinin temyizi mümkün olmadığından, sanık ... müdafiinin temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
2-Sanık hakkında hırsızlık suçundan verilen hükmün incelemesinde;
Sanık hakkında hüküm kurulurken, sevk maddesinin, 5237 sayılı TCK’nun 142/2-h maddesi yerine, 5237 sayılı TCK’nun 142/1-h olarak yazılması, mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası olarak kabul edilmiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabul ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından diğer temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-T.C. Anayasa Mahkemesinin, 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda 5237 Sayılı TCK"nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
2-5271 sayılı CMK"nun 324/5. maddesi ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3. maddesinin (a) ve (e) bendleri hükmüne göre, sanık olarak yargılanan kişinin “kendisine yöneltilen suçlamanın niteliği ve nedeninden en kısa zamanda, anladığı bir dille ve ayrıntılı olarak haberdar edilmek" ve "duruşmada kullanılan dili anlamadığı veya konuşmadığı takdirde bir tercümanın yardımından para ödemeksizin yararlanmak” hakkına sahip olduğu ve bunun “mahkeme önünde hak arama” ile “savunma” haklarına ilişkin bulunduğu gözetilmeden, tercüman ücretinin, yargılama gideri olarak sanıktan tahsiline dair yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, T.C. Anayasa Mahkemesinin, 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk nedeniyle; "5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin uygulanmamasına ilişkin olan tüm kısımların" hükümden çıkartılması ile yerine "5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin Anayasa Mahkemesi"nin 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da gözetilmek suretiyle uygulanmasına" ibaresinin eklenmesi ve hüküm fıkrasından yargılama giderlerine ilişkin bölümün çıkarılması yerine "5237 sayılı TCK"nın 324/5. maddesine göre yargılama gideri sayılmayan tercüman ücretinin Devlet Hazinesi üzerinde bırakılmasına ve geri kalan yargılama gideri miktarı açısından, 6352 sayılı Yasa"nın 100. maddesi ile CMK"nın 324. maddesinin 4. fıkrasına eklenen cümle gereğince, tercüman ücretinin mahsubundan sonra yargılama gideri olarak geriye kalan yargılama giderinin, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun"un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olduğunun takdirde Devlet Hazinesi üzerinde bırakılmasına, terkin edilmesi gereken tutardan fazla olduğu takdirde ise sanığa yargılama gideri olarak yükletilmesine," cümlesinin eklenmesi, suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 08.10.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.