Abaküs Yazılım
13. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/2131
Karar No: 2020/5157
Karar Tarihi: 09.06.2020

Konut dokunulmazlığının ihlali - mala zarar verme - kasten yaralama - silahla tehdit - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2020/2131 Esas 2020/5157 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme, kasten yaralama, silahla tehdit suçlarından karar vermiştir. Konut dokunulmazlığının ihlali suçunun zararsız suç kapsamında olduğu ve sanığın kasıtlı suçtan hükümlü olduğu gerekçesiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilemeyeceği belirtilmiştir. Suça sürüklenen çocuklar hakkında ise, suça verilen cezanın zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine karar verilmiştir. Sanık hakkındaki mala zarar verme suçunda ise, kararın eksik kovuşturma sonucu verildiği, silahla tehdit suçu yönünden ise sanığın suçsuz olduğunun kanıtlanmadığı belirtilerek hüküm bozulmuştur. Kararda, TCK'nın 51, 66/1-e ve 66/2 maddeleri, CMK'nın 223/8, 231/6-a ve 231/6-b maddeleri, 5237 sayılı TCK'nın 86/2 ve 31/2 maddeleri ve 5320 sayılı Kanun'un 8/1 maddesi detaylı şekilde açıklanmıştır.
13. Ceza Dairesi         2020/2131 E.  ,  2020/5157 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme, kasten yaralama, silahla tehdit
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet, beraat

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    I-Sanık ... hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
    Konut dokunulmazlığının ihlali suçunun niteliği gereği giderilmesi gerekli somut (maddi) bir zarar bulunmamasına rağmen mahkemece sanık hakkında “zararın giderilmediğinden” bahisle yerinde olmayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verildiği anlaşılmakta ise de; 5271 sayılı CMK"nın 231/6-a bendi uyarınca suç tarihi itibariyle kasıtlı suçtan mahkumiyeti bulunan ve CMK"nın 231/6-b bendinde yer alan şartın da mahkemece değerlendirilerek sanık hakkında TCK"nın 51. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verildiğinden, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilemeyeceği kabul edilerek, yapılan incelemede;
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre sanık ...’nın temyiz istemi yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiri dışında usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
    II-Suça sürüklenen çocuklar ... ve ... hakkında kasten yaralama suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
    Suça sürüklenen çocukların eylemlerine uyan 5237 sayılı TCK"nın 86/2 ve 31/2. maddelerine uyan suçun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre, TCK"nın 66/1-e ve 66/2. maddelerinde öngörülen 4 yıllık asli zamanaşımının, suça sürüklenen çocuk ...’ın savunmasının alındığı 12.05.2015, diğer suça sürüklenen çocuk ...’nın savunmasının alındığı 17.09.2015 tarihlerinden, Dairemizin inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı
    Kanun’un 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, suça sürüklenen çocuklar hakkında açılan kamu davalarının 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddesi uyarınca zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
    III-Sanık ... hakkında mala zarar verme ve silahla tehdit suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; mala zarar verme suçunun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-Mala zarar verme suçu yönünden; sanığın 18.12.2014 tarihli celsede alınan savunmasında katılanın zararını ödemeyi kabul ettiğini beyan ettiği, aynı celsede beyanı alınan katılanın ise maddi zararının karşılanmasına rızasının bulunmadığını söylediğinin anlaşılması karşısında; katılanın hazırlık aşamasında alınan 07.03.2014 tarihli ifadesinde belirttiği 300 TL tutarındaki maddi zararını gidermesi için sanığa makul bir süre verilmesi, bu zarar miktarını katılana ödenmek üzere depo ettirilmesi imkanı da tanındıktan sonra sonucuna göre sanık hakkında TCK"nın 168/2. maddesinin uygulanma şartlarının tartışılması gerektiği düşünülmeden, eksik kovuşturma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi,
    2-Silahla tehdit suçu yönünden; sanığın aşamalarda alınan savunmasında atılı suçu işlemediğini söylediği, atılı suçu işlediğine ilişkin olarak katılanın soyut iddiası dışında her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı, mahkumiyetine yeterli delil bulunmadığı halde, sanığın üzerine atılı “silahla tehdit” suçundan beraati yerine hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’nın temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA,
    IV-Suça sürüklenen çocuklar ... ve ... hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince;
    Suça sürüklenen çocukların babası olan sanık ..., annesi olan temyiz dışı sanık ... ile kardeşleri olan temyiz dışı suça sürüklenen çocuklar ... ve Sibel Kızılboğa’nın hazırlık aşamasında alınan ifadelerine göre, olay günü suça sürüklenen çocuklar ... ve ...’nın da katılanın evine onlarla birlikte gittiklerinin sabit olması karşısında; suça sürüklenen çocukların savunmalarının kendilerini suçtan kurtarmaya yönelik olduğu anlaşılmakla, üzerlerine atılı konut dokunulmazlığının ihlali suçundan, haklarında alınan 16.01.2015 tarihli raporlar da gözetilerek 5237 sayılı TCK"nın 31/2 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/3-a uyarınca “ceza verilmesine yer olmadığına” şeklinde karar verilmesi gerekirken yasal ve yerinde olmayan gerekçeyle yazılı şekilde beraatlerine karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 09.06.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.




    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi