Abaküs Yazılım
Vergi Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2020/615
Karar No: 2022/26
Karar Tarihi: 09.02.2022

Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu 2020/615 Esas 2022/26 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/615
Karar No : 2022/26


TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı - …
(…Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU :… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, bir dönem yönetim kurulu üyesi olduğu Özel … Dershanesi İşletmeciliği Anonim Şirketi'nin 2009 yılının muhtelif vergilendirme dönemlerine ait katma değer vergisi, gelir (stopaj) vergisi ve damga vergisine ilişkin borçlarının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin iptali istemiyle dava açılmıştır.
… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararı:
Uyuşmazlık konusu dönemlere ilişkin amme alacağının asıl borçlu şirketten tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması üzerine kanuni temsilci sıfatıyla davacıdan tahsili amacıyla ödeme emri düzenlenmiştir.
Davacı, Özel … Dershanesi İşletmeciliği Anonim Şirketi'nin 20/06/2008 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında üç yıllığına yönetim kurulu üyeliğine seçilmiş, yapılan iş bölümüyle davacıya mali konularda sorumluluk ve yetki verilmemiştir. Ancak, 03/07/2008 tarih ve 7097 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi ilânından yönetim kurulundan herhangi iki kişinin, şirket unvanı altına atacakları müşterek imzaları ile şirketi tüm resmi ve özel kuruluşlar, bilumum yerli ve yabancı, resmi ve özel bankalar ve merkez bankaları, hakiki ve hükmi şahıslar, tapu daireleri, gümrükler, mahkemeler, başbakanlık, bakanlıklar ve bunlara bağlı kurum ve kuruluşlar ile yapılacak her türlü akit, taahhüt, tasarruf ve ahzu kabz işlemlerinde temsil ve ilzama yetkili kılındığı anlaşılmaktadır. 08/03/2010 tarih ve 7516 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi'nde ilân edilen genel kurul kararında ise yönetim kurulu üyeliğine seçilenler arasında davacının adının yer almadığı görülmektedir.
Bu itibarla dava konusu ödeme emri içeriği amme alacağının, davacının şirkette yönetim kurulu üyeliğinin devam ettiği 2009 yılına ilişkin olduğu anlaşıldığından, davacının söz konusu vergi borçlarından sorumlu olduğu sonucuna varılmıştır.
Bu durumda, asıl borçlu şirketten alınamayan amme alacağının tahsili amacıyla davacı adına tanzim ve tebliğ olunan ödeme emrinde yasal isabetsizlik bulunmamaktadır.
Vergi Mahkemesi bu gerekçeyle davayı reddetmiştir.
Davacının temyiz istemini inceleyen Danıştay Dokuzuncu Dairesinin 20/09/2018 tarih ve E:2016/23403, K:2018/5498 sayılı kararı:
Vergi ve buna bağlı alacaklarda kanuni temsilcilerin takibi için uygulanacak mevzuat hükmü 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 10. maddesi olup 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un mükerrer 35. maddesi ancak diğer amme alacakları için uygulanabileceğinden, uyuşmazlık 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 10. maddesine hasren incelenmiştir.
Davacının yönetim kurulu üyesi olduğu dönemde yürürlükte olan mülga 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 317. maddesinde, anonim şirketlerin idare meclisi tarafından idare ve temsil olunacağı; 319. maddesinde, esasen yönetim kuruluna ait olan şirketi temsil ve idare yetkisinin esas sözleşme ile yönetim kurulu üyelerinden en az biri veya birden fazlasına veya esas sözleşmede genel kurula veya yönetim kuruluna verilecek yetki ile yönetim kurulu üyesi olmaları şartıyla murahhas üyelere veya şirkette pay sahibi olmasalar bile müdürlere devredilebileceği; 321. maddesinde ise temsile yetkili olanların şirketin maksat ve mevzuuna giren her türlü işlemleri şirket adına yapmak hakkına sahip olduğu hükümlerine yer verildikten sonra 336. maddesinin son fıkrasında, temsil yetkisinin idare meclisi üyelerinden birine bırakılması halinde mesuliyetin ilgili azaya ait olacağı, o işlemden dolayı müteselsil sorumluluğun geçerli olmayacağı ifade edilmiştir.
6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun temsil yetkisinin kapsamına işaret edilen 321. maddesinden, temsil yetkisi olanların şirketin maksat ve mevzuuna dahil olan tüm işleri ve hukuki işlemleri şirket adına yapmaları gerektiği ve bu yetkinin kapsam olarak sınırlandırılamayacağı anlaşılmaktadır. Bu durumda, 6762 sayılı Kanun'un 319. maddesi hükmüne göre temsil yetkisi verilen kişi ya da kişilerin kanuni temsilci kabul edilebilmesi için şirketin maksat ve mevzuuna dahil olan "tüm işlemlerde tam yetkili" olmaları zorunludur.
Belirtilen yasal düzenlemeler uyarınca anonim şirketlerde temsil yetkisinin, sadece merkezin veya bir şubenin işlerine hasrolunmasına dair coğrafi yönden yapılan sınırlamalar ile tescil ve ilân edilmiş olmak kaydıyla müştereken kullanımına dair sınırlamalar dışında sınırlandırılamayacağı, şirketin maksat ve mevzuuna giren sınırlı işlere özgü temsil ve idare yetkisi verilen kişi ya da kişilerin şirketi temsile tam yetkili olmadığı açıktır.
Başka bir anlatımla, şirketin maksat ve mevzuuna dahil olan tüm işlemlerde tam yetkili olmayan, sınırlı olarak temsil ve idare yetkisi verilen kişi veya kişilerin kanuni temsilci sayılması mümkün değildir. Bu itibarla tescil ve ilân edilmiş olsa dahi imza sirküleriyle kendisine sınırlı imza yetkisi verilen kişi ya da kişilerin kanuni temsilci sıfatını haiz olduğu kabul edilemez.
Nitekim, 390 Seri No'lu Tahsilat Genel Tebliği'nde, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 319. maddesi hükmüne göre temsil salahiyeti verilen kişi ya da kişilerin kanunî temsilci kabul edilebilmesi için şirketin maksat ve mevzuuna dahil olan "tüm muamelelerde" tam yetkili olmalarının zorunlu bulunduğu belirtilmiştir.
Özel … Dershanesi İşletmeciliği Anonim Şirketi'nin … tarihli yönetim kurulu toplantısında … ve … sayılı kararlar alınmış, … sayılı karar ile yönetim kurulundan herhangi iki kişinin şirket unvanı altında atacakları müşterek imzaları ile şirketi en geniş manada temsil ve ilzama yetkili oldukları karara bağlanmıştır. … sayılı karar ile de yönetim kurulu üyeleri arasında iş bölümü yapılmış, davacı, ... Dershanenin ders programlarını incelemek, dershane müdürü ve diğer çalışanların performansını artırmak için çalışmalarda bulunmak, performanslarını ölçmek, gereken durumlarda teftişini yapmak, dershanenin ihtiyaç duyduğu pazarlama metotlarını ve öğrenci adres bankalarını hazırlamak hususlarında görevlendirilmiş, şirketin yönetim kurulu başkanı olan … 'a ise en büyük hissedar sıfatıyla şirketin mali işlerinin yürütülmesini sağlamak, yasalara uygun olarak mali yükümlülükleri yerine getirmek, vergi, SSK primi, harç vb. ödemelerin yapılmasından sorumlu olmak gibi görevler verilmiştir. … sayılı karar, … , … sayılı karar ise 04/02/2013 tarihli Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi'nde tescil ve ilân edilmiştir.
Bu durumda, genel kurul kararı ile yönetim kuruluna seçilen davacıya hiçbir mali sorumluluk ve yetki verilmediği, temsil ve ilzama yetkili kılınmadığı, kararlaştırılan iş bölümüyle şirketin vergi borçlarının ödenmesinden ve diğer mali işlerin yürütülmesinden yönetim kurulu başkanının tam sorumlu ve yetkili olacağının belirlendiği dikkate alındığında davacı adına 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 10. maddesine istinaden kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen ödeme emrinde kanuna uygunluk görülmemiştir.
Diğer taraftan, Türk Ticaret Kanunu'ndaki tescil ve ilâna ilişkin düzenleme ile iyi niyetli üçüncü kişilerin korunmasının amaçlanması, düzenlemenin vergi sorumluluğu açısından bir sonuç doğurmaması karşısında mezkûr gerekçeyle verilen Vergi mahkemesi kararında bu yönüyle de hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Daire bu gerekçeyle kararı bozmuş; davalının karar düzeltme istemini reddetmiştir.
… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararı:
Vergi Mahkemesi, aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle ilk kararında ısrar etmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı vekili tarafından, müvekkilinin Özel … Dershanesi İşletmeciliği Anonim Şirketi'ndeki yönetim kurulu üyeliğinin hatır üzerine gerçekleştiği ve sembolik olduğu, hiçbir şekilde şirketi temsil ve ilzam ile yetkili kılınmadığı, şirketin yönetim kurulu başkanı tarafından art niyetli olarak ticaret siciline tescil ve ilân ettirilmeyen … tarih ve … sayılı yönetim kurulu kararından da bu hususun net bir şekilde anlaşıldığı, dava konusu ödeme emirlerinin hukuka aykırı olduğu belirtilerek aksi yöndeki gerekçeyle verilen ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NİN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin ısrar hükmü yönünden reddi ile kararın diğer yönlerden hukuka uygunluğu incelenmek üzere dosyanın Danıştay Dokuzuncu Dairesine gönderilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Danıştay Dokuzuncu Dairesinin yukarıda yer verilen kararının dayandığı aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle ısrar kararının bozulması gerekmektedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1- Davacının temyiz isteminin KABULÜNE,
2-… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,
3-Yeniden verilecek kararda karşılanacağından, yargılama giderleri hakkında hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına,
2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin (1) numaralı fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren on beş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/02/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.


X - KARŞI OY:
Temyiz isteminin ısrar hükmü yönünden reddi ile kararın diğer yönlerden hukuka uygunluğu incelenmek üzere dosyanın Danıştay Dokuzuncu Dairesine gönderilmesi gerektiği oyuyla karara katılmıyoruz.



XX- KARŞI OY:
Türk Ticaret Kanunu'nun anonim şirketlerle ilgili bölümünde, anonim şirketlerin yönetim kurulu tarafından yönetileceği ve temsil olunacağı, yönetim kurulunun üyeleri arasından bir başkan ve bulunmadığı zamanlarda ona vekalet etmek üzere en az bir başkan vekili seçeceği, yönetim kurulunun düzenleyeceği bir iç yönergeyle yönetimi kısmen veya tamamen bir veya bir kaç yönetim kurulu üyesine veya üçüncü bir kişiye devretmeye yetkili kılınabileceği esası benimsenmiş, bu iç yönergenin şirketin yönetimini düzenleyeceği açıklamasına yer verilmiştir.
Bu düzenlemeye göre anonim şirketlerin yönetilmesinde ve dışa karşı temsilinde kanuni organının yönetim kurulu olduğu açıktır. Anonim şirket yönetim kurulu üyeleri arasında yapılabilen görevlendirmeler ve paylaşım sadece şirketin yönetim işlerini kapsamakta olup şirketi temsil yetkisi bir bütün olarak yönetim kuruluna ait bulunmaktadır. En yetkili organ olan genel kurulca seçim yoluyla görevlendirilen bu kurulun üyeleri, şirketin yönetilmesinden müteselsilen sorumludur. Zira, birden çok üyeden oluşan bu kurulun yönetim işlerini daha kolay yürütmesi amacıyla şirkete müdür atanmasının ya da kurul üyelerinden birine yahut bir kaçına belli işlemler için yetki tanınmasının, yönetim kurulu üyelerinin şirket sözleşmesi ve yasadan doğan sorumluluğunu değiştirmeyeceği gibi kaldırdığından da söz edilemez. Bu gibi durumlarda müdür ve yetki tanınan üyeler yönetim kurulunun temsilcisi olduğundan aralarındaki ilişki yönünden temsil hükümleri geçerli olur. Kuşkusuz müdürün sorumluluğuna ilişkin özel kurallar saklıdır.
Diğer bir ifadeyle, anonim şirket yönetim kurulu üyelerinin kendi aralarında yapacakları görev dağılımı bir iç işlem niteliğinde olup üçüncü kişiler açısından bağlayıcı bir yönü bulunmamasının sonucu olarak yönetim kurulu içinde yapılan görev dağılımı uyarınca bazı üyelere şirketi idari makamlar önünde temsil yetkisi verilmiş olması, temsil yetkisi verilmemiş olan yönetim kurulu üyelerinin belirtilen sorumluluğunun ortadan kalktığı sonucunu doğurmayacağı açıktır.
Genel kurul tarafından yönetim kurulu üyeliğine seçildiği ihtilafsız olan davacı ve diğer yönetim kurulu üyeleri şirket tüzel kişiliğini ve yönetim kurulunu temsilen belli hukuki muamele yapmaları konusunda görev ve yetki taksimi yapılan yönetim kurulu kararının, yönetim sorumluluğunun ismi belirtilen üye veya üyelere devredildiği anlamında yorumlanması hukuka uygun düşmemiştir. Yönetim kurulu üyelerinin yönetsel görevleri paylaşmasının da iş bölümünden başka bir hukuksal sonuç doğurmayacağı Ticaret Kanunu'ndaki düzenlemelerden anlaşılmaktadır.
Belirtilen nedenlerden dolayı, yönetim kurulu üyesi olması nedeniyle kanuni temsilci olan davacının sorumluluğuna gidilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığından, temyiz isteminin ısrar hükmü yönünden reddi ile kararın diğer yönlerden hukuka uygunluğu incelenmek üzere dosyanın Danıştay Dokuzuncu Dairesine gönderilmesi gerektiği oyuyla karara katılmıyorum.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi