6. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/11079 Karar No: 2016/7830 Karar Tarihi: 26.12.2016
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2015/11079 Esas 2016/7830 Karar Sayılı İlamı
(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi 2015/11079 E. , 2016/7830 K.
"İçtihat Metni"
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tazminat davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, hor kullanma nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde, davalının kiraladığı yeri boşaltırken tahliye sırasında camekan, cam, otomatik kapılar ile asma tavan cam yünlerin, otopark girişi hareketli sürgülü garaj kapısının hasarlı bırakıldığını ve söküldüğünün, kira sözleşmesinin 3. Maddesine aykırı davranıldığını ileri sürerek 5.920 TL tazminata karar verilmesini istemiştir. Davalı sözleşmeye aykırı davranılmadığını olayda TBK"nın 335.Maddesinin uygulanması gerektiğini, davanın reddini savunmuştur. Taraflar arasında 01/06/1999 başlangıç tarihli ve 10 yıl süreli kira sözleşmesi ile 01/06/2009 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli ek sözleşmesinin varlığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kiralananın tahliye edildiğinin kabul edilebilmesi için, kiralananın fiilen boşaltılması ve anahtarın kiraya verene teslim edilmesi gerekir.Kiracının bildirdiği tahliye tarihinin kiraya veren tarafından kabul edilmemesi; başka bir ifadeyle, tahliye tarihinin taraflar arasında çekişmeli olması halinde; kiralananın fiilen boşaltıldığını ve anahtarın teslim edildiğini, böylece kira ilişkisinin belirttiği tarihte hukuken sona erdirildiğini kanıtlama yükümlülüğü, kiracıya aittir. Kiracının anahtar teslim tarihini yazılı delil ile kanıtlayamaması halinde kiraya verenin bildirdiği tarih anahtar teslim tarihi olarak kabul edilir. Buna göre ; davacı, kiralananın 03/06/2014 tarihinde tahliye edildiğini ancak anahtarların teslim edilmediğini iddia etmiş olup davalı kiracı tahliye tarihini yazılı delil ile kanıtlayamamıştır. Davacının 05/09/2014 tarihinde mahkeme aracılığıyla yaptırdığı tespit ile kiralananı teslim aldığı kabul edilmelidir.Kabul edilen bu tahliye tarihine nazaran uyuşmazlıkta TBK"nın 335. Maddesinin uygulanma olanağı bulunmamaktadır. TBK.nın 316 (BK 256) maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı tam bir özenle kullanmak ve aynı Kanunun 334 (BK 266) maddesi gereğince sözleşme sonunda aldığı hali ile kiralayana teslim etmekle yükümlüdür. Ancak kiracı sözleşmeye uygun kullanma dolayısıyla oluşan eskime ve bozulmalardan sorumlu olmayıp münhasıran kötü kullanım nedeniyle oluşan zarar ve hasardan tahliye tarihi itibariyle belirlenecek birim fiyatları ile sorumludur.Kaldı ki davalının kiralananı kullandığı süre ve kullanma amacı gözetildiğinde olağan kullanımdan kaynaklanan yıpranma ve eskimelerin olacağı da kuşkusuzdur. Gerek tespit raporunda gerekse mahkemece alınan bilirkişi raporlarında hor kullanım olağan kullanım ayrımının her bir kalem hasar için ayrı ayrı yapılmadığı ,rayiç birim fiyatların tahliye tarihi itibariyle esas alınmadığı ve ./.. kullanım süresiyle orantılı yıpranma payının düşülmediği sabittir.Bu nedenle mahkemece yukarıda izah edilen hususları da içeren denetime elverişli bilirkişi raporu alınması gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 26/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.