11. Ceza Dairesi 2016/11842 E. , 2019/7067 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 213 Sayılı Yasaya Muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet
Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 27.02.2013 tarih, 2013/3905 esas sayılı iddianamesi ile 213 sayılı VUK"nin 367. maddesi gereğince dava şartı olan mütalaaya uygun olarak sanıklar hakkında defter ve belgeleri gizleme suçundan da kamu davası açıldığı, ancak hüküm kurulmadığı anlaşıldığından, söz konusu suç yönünden hüküm kurulması mümkün görülmüştür.
A)Sanık ... hakkında verilen mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafiinin temyiz talebinin incelenmesinde;
20.11.2014 tarihinde sanık müdafiinin yüzüne karşı verilen hükmün, yasal süresi geçtikten sonra 22.12.2014 tarihli dilekçe ile temyiz edildiği anlaşıldığından; temyiz talebinin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
B)Sanıklar ... ve ... hakkında verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik sanık ... ile katılan vekilinin temyiz taleplerinin incelenmesinde;
1-... İnşaat Tekstil Pvc Orman Ürünleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin kurulduğu 12.08.2011 tarihinden, mükellefiyetin re’sen terkin edildiği 31.08.2012 tarihine kadar düzenlenen tüm faturaların sahte olduğunun iddia ve kabul olunduğu olayda; ... İnşaat Tekstil Pvc Orman Ürünleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin 2012 takvim yılında düzenlediği faturaların sahte olduğu tüm dosya kapsamı ile sabit ise de, 2011 takvim yılı açısından mükellef kurumun kasım ayında 12.242-TL KDV matrahı beyan ettiği, diğer aylara ilişkin KDV beyannamesi verilmediği, mükellef tarafından verilen BA formu ile ... Ltd. Şti’den 1 adet fatura ile 11.165-TL tutarında mal alındığının bildirildiği, .... San ve Tic. Ltd. Şti’nin de BA formu ile mükellef kurumdan 2 adet fatura ile 8000-TL tutarında mal aldığını bildirdiği, Mersin Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 06.03.2014 tarihli yazısında, .... San ve Tic. Ltd. Şti. hakkında karşıt inceleme yapılmadığının belirtilmesi karşısında; 2011 takvim yılında düzenlenen faturalar açısından maddi gerçeğin gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek bir biçimde belirlenebilmesi bakımından, ... Ltd. Şti ve .... San ve Tic. Ltd. Şti yetkilileri hakkında karşıt inceleme raporları düzenlenip düzenlenmediği araştırılarak, ilgili şirket yetkilileri hakkında dava açılıp açılmadığı sorulup, açıldığının tespiti halinde söz konusu dava dosyaları getirtilip incelenerek bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi; faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi yönünden mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim ve tesellüm belgeleri, bedelinin ödendiğine dair ticari teamüle uygun, kanıtlama yeterliliği olan banka hesapları ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgeler, faturaları kullanan .... San ve Tic. Ltd. Şti. ile ... İnşaat Tekstil Pvc Orman Ürünleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin yeterli mal girişi veya üretimi olup olmadığı da dikkate alınarak, mükelleflerin ticari defter ve belgeleri üzerinde karşılaştırmalı bilirkişi incelemesi yaptırılması; şirketi temsil yetkisi bulunmayan sanık ...’in şirket işlerine aktif şekilde katılıp katılmadığının araştırılması, şirketteki rolü irdelenip değerlendirilerek, sahte fatura düzenleme suçuna ne suretle iştirak ettiğinin tartışılması ve tüm bu araştırmaların sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesi gerekirken eksik araştırmayla hükümler kurulması,
2- Kabule göre de;
a)Sahte fatura düzenleme suçlarında her takvim yılında işlenen suçların birbirinden ayrı ve bağımsız suçları oluşturduğu, ancak aynı takvim yılı içerisinde farklı zamanlarda düzenlenen sahte fatura eylemlerinin bir bütün halinde zincirleme sahte fatura düzenleme suçunu oluşturacağı gözetilmeden, sanık hakkında 2011 ve 2012 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarından tek hüküm kurulması suretiyle eksik ceza tayini,
b)Temel ceza belirlenirken göz önünde bulundurulacak nedenler TCK"nin 61. maddesinin 1. fıkrasında belirtilmiş olup; sanık hakkında "daha önceden birden çok defa suç işlemiş olması, mükerrir oluşu" gerekçe gösterilerek 5237 sayılı TCK"nin 61. maddesindeki ölçütlere aykırı olarak, temel cezanın yasal olmayan gerekçe ile asgari hadden uzaklaşılarak belirlenmesi,
c)Sanık ... hakkında tekerrüre esas alınan Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2010/135 Esas, 2010/356 Karar sayılı ilamındaki mahkumiyetin, 5237 sayılı TCK"nin 157. maddesinde düzenlenen dolandırıcılık suçuna ilişkin olması ve hükümden sonra 02.12.2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nin 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bentler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK"nin 157. maddesinde tanımı yapılan dolandırıcılık suçunun da uzlaşma kapsamına alınması ve uzlaşma gerçekleştiğinde davanın düşmesine karar verilmesi ihtimalinin bulunması karşısında; 5237 sayılı TCK"nin 7/2. maddesi uyarınca; ""Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur."" hükmü de gözetilerek, 6763 sayılı Kanun’un 35. maddesi ile değişik CMK"nin 254. maddesi uyarınca aynı Kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun ve hakkında bu ilam uyarınca TCK"nin 58. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının yeniden değerlendirilmesinin gerekli olması,
d)5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08.10.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.