Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2010/16035 Esas 2012/4747 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/16035
Karar No: 2012/4747

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2010/16035 Esas 2012/4747 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2010/16035 E.  ,  2012/4747 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk(İş) Mahkemesi
    Davacı Kurum, iş kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelirin 506 sayılı Yasanın 26. maddesi uyarınca tazminine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, kararında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı Kurum ve davalılar avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle, iş kazasından doğan rücu tazminatı istemine ilişkin davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasanın 26. maddesindeki halefiyet ilkesi uyarınca, Kurumun rücu alacağı; hak sahiplerinin tazmin sorumlularından isteyebileceği maddi zarar (Tavan) miktarı ile sınırlı iken, Anayasa Mahkemesi’nin, 21.03.2007 gün ve 26649 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 23.11.2006 gün ve.... Kararı ile 26.maddedeki “…sigortalı veya hak sahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarla sınırlı olmak üzere…” bölümünün Anayasaya aykırılık nedeniyle iptaline karar verilmiş olması; Anayasa’nın 153. maddesine göre, Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararlarının, Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmesi ve giderek elde bulunan ve kesinleşmemiş tüm davalarda uygulanmasının zorunlu bulunması; iptal kararının Resmi Gazetede yayınlandığı 21.03.2007 gününden sonra Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 76. maddesi uyarınca yürürlükteki yasaları tatbik etmekle yükümlü bulunan mahkemelerin ve Yargıtay’ın yürürlükten kalkan bir yasa maddesine dayanarak inceleme yapma ve karar verme yetkilerinin bulunmadığının kabulünün doğal bulunması; 26. maddedeki anılan cümlenin iptali ile Kurumun rücu hakkının, yasadan doğan kendine özgü ve sigortalı, ya da, hak sahiplerinin hakkından bağımsız basit rücu hakkına dönüşmüş olması karşısında, ilk peşin değerli gelirlerin, tazmin sorumlularının kusuruna isabet eden miktarıyla sınırlı şekilde hüküm kurulması
    gerekip, 506 sayılı Yasa uyarınca açılan rücuan tazminat davalarına ilişkin olarak süregelen uygulamada olduğu gibi, maddi zarar (Tavan) hesabı yapılması gereği ortadan kalktığından; mahkemece tazminine hükmedilen 13.279,00 -TL ilk peşin değerli gelir miktarının, hak sahiplerine bağlanan ilk peşin sermaye değerli gelirin, kabule göre davalıların %89 kusuru karşılığını oluşturan kısmını aşmamış bulunmasına, hükme dayanak kılınan bilirkişi raporunda dava dışı ..."ın % 1 kusurlu bulunması ve mahkemece dava dışı ... "ın kusur oranı da dahil edilerek davalıların % 90 oranında kusurlu olarak hatalı kabulünün, eldeki davada sonuca etkili bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davalılardan alınmasına, 13.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.