Esas No: 2019/1351
Karar No: 2022/670
Karar Tarihi: 23.02.2022
Danıştay 3. Daire 2019/1351 Esas 2022/670 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 3. Daire Başkanlığı 2019/1351 E. , 2022/670 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/1351
Karar No : 2022/670
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ...Vergi Dairesi Başkanlığı/...
(...Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : .... Vergi Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin ...Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, asıl borçlu ...Demir Çelik İnşaat Petrol Reklam Organizasyon Medikal ve Sağlık Ürünleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'nden alınamayan 2009 ila 2012 yıllarının muhtelif dönemlerine ait kurumlar vergisi, katma değer vergisi, vergi ziyaı cezası, özel usulsüzlük cezası, gecikme faizi ve fer'ilerinden oluşan muhtelif dönemlerine ait kamu alacağının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen ...tarih ve ...ile ...takip numaralı ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Mahkemelerince verilen ara kararı üzerine davalı idarece dosyaya ibraz edilen bilgi ve belgelerin incelenmesinden, asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin, 31/07/2013 tarihi itibariyle re'sen terk ettirildiğinden bilinen işyeri adresine gidilmeden şirket müdürü ...'nun ikametgah adresine tebliğe çıkarıldığı ancak adreste bulunamadığından tebliğ edilemediği, söz konusu ödeme emirlerinin şirket müdürü ...'a 16/03/2018 tarihinde yani dava konusu ödeme emrinin tebliğinden sonra posta yoluyla tebliğ edildiği dikkate alındığında şirket hakkındaki takibatın sonuçsuz kaldığından bahsedilemeyeceğinden davacının kanuni temsilci sıfatıyla takibinde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu ödeme emirleri iptal edilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusu, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının, ...tarih ve ...takip numaralı ödeme emri ile ... takip numaralı ödeme emrinin, 2009 yılının Şubat, 2010 yılının Ocak ve 2012 yılının Ocak ila Mart dönemlerine ait özel usulsüzlük cezalarına yönelik kısımlarının iptaline ilişkin hüküm fıkralarının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle; ... takip numaralı ödeme emrinin diğer kamu alacaklarına yönelik kısmının iptaline ilişkin hüküm fıkrasına yöneltilen istinaf başvurusu ise 19/06/2012 tarihli Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilen 30/05/2012 tarihli kararla hisselerini devreden davacının müdürlük yetkisinin bu tarih itibarıyla sona erdiği, defter ve belgelerin incelemeye ibraz edilmesine dair yazı ise, davacının temsil yetkisinin sona ermesinden sonra yasal temsilci olan Mehmet Doğru'nun ikamet adresinde 20/05/2013 tarihinde annesine tebliğ edildiğinden defter ve belgelerin ibraz edilmemesi ile temsil yetkisinin sona ermesinden sonra verilmesi gereken beyannamelerin verilmemesi fiillerinden kaynaklanan borçlarından davacının sorumlu tutulamayacağı, şirket hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunun incelenmesinden, sahte belge düzenlemeye başlandığının kabul edildiği 01/06/2012 tarihi ile davacının müdürlük yetkilerinin iptal edildiğinin ilan edildiği 19/06/2012 tarihi arasında şirketin düzenlediği herhangi bir sahte fatura bulunduğu tespitine yer verilmediğinden, sahte faturaların düzenlendiği tarihlerde kanuni temsilci sıfatı bulunmayan davacının sahte fatura düzenleme fiilinden sorumlu olduğunun kabul edilemeyeceği gerekçesiyle reddedilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Asıl borçlu şirketten tahsil edilemeyen amme alacaklarının tahsili amacıyla davacı adına ödeme emri düzenlendiği, şirket merkezine müteakip tarihlerde gidilmesine karşın adresini terk ettiği ve yeni adresinin bilinmediği tespit edildiğinden şirket adına düzenlenen ihbarname ve ödeme emirlerinin şirketin bilinen adresine tebliğ edilemediği, bu hususa ilişkin belgeler ise yapılan araştırmalar neticesinde bulunamadığından mahkemeye sunulamadığı, yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge İdare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 23/02/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.