Esas No: 2020/10475
Karar No: 2022/2135
Karar Tarihi: 23.02.2022
Danıştay 6. Daire 2020/10475 Esas 2022/2135 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2020/10475 E. , 2022/2135 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2020/10475
Karar No : 2022/2135
DAVACI : … Makine A. Ş.
VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR : 1- … - …
2- … Genel Müdürlüğü - …
VEKİLLERİ : Hukuk Müşaviri …
DAVANIN KONUSU : “Rize İçme Suyu Projesi (DOKAP) kapsamındaki Rize civar yerleşimler 2. Kısım içme suyu isale hattının yapımı” amacıyla listede belirtilen taşınmazların Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca acele kamulaştırılmasına ilişkin 05/07/2019 tarih ve 30822 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 04/07/2019 tarih ve 1280 sayılı Cumhurbaşkanı Kararının, Rize İli, … İlçesi, … Köyü, … ada, … ve … ada, … parsel sayılı taşınmazlar yönünden iptali istenilmektedir.
DAVACININ İDDİALARI : Davacı pazarlığa davet edilmeden acele kamulaştırma davası açıldığı, davaya konu alanın turizm potansiyelinin gelişmeye müsait bölge olma özelliği taşıdığı, kamulaştırma işleminin büyük bir yatırıma engel olacağı, davaya konu taşınmazların büyük olduğu, su deposunun taşınmazın tam ortasına yapılacak olmasının arta kalan kısımda değer kaybına sebebiyet vereceği, taşınmazın bitişiğinde yer alan ve boş olan … ada, … parsel sayılı taşınmazdan projenin geçirilmesinin kamu yararına olacağı, su projelerinde mümkün olan en kısa yoldan bağlantı yapılması gerektiği, kamu yatırımının en düşük maliyetle yerine getirilmesine özen gösterilmediği, projede kentsel, sosyal ve teknik alt yapı standartlarının göz önünde bulundurulmadığı, bilimsel ve teknik gerekçelere dayandırılmadığı, projede kamu yararının bulunmadığı, projenin güzergahının uygun olmadığı, projenin kamu yararına, maliyet, ulaşım ve mühendislik ilkelerine aykırı olduğu ileri sürmektedir.
DAVALILARIN SAVUNMASI: 42 adet köyün içme suyu ihtiyacının karşılandığı Andon içmesuyu isale hattında meydana gelen arızalar ve yaz aylarında kaynaklardaki debilerin azalması nedeniyle içmesuyu temininde sıkıntılar yaşandığı, meydana gelen arızalar ve yaz aylarındaki kaynaklardaki debilerin azalması sebebiyle yerleşimlerin tamamına içme suyu verilemediği, proje ile civar yerleşimlerde yaşanan içme suyu sıkıntısının önüne geçilmesinin hedeflendiği, içme suyu projesinin bir an önce devreye alınmasının büyük önem arz ettiği, taşınmaz malikleri ile uzlaşma sağlanamadığından depo sahası ve iletim hattı güzergahında kamulaştırma işlemlerinin tamamlanamadığı, olağan kamulaştırma yöntemi uzun süreceğinden projenin hedeflenen sürede tamamlanamayacağı ve yörede yaşayanların içme suyu sıkıntısı çekmeye devam edeceği, yörede yaşayanların kesintisiz ve sağlıklı içmesuyuna ulaşabilmesi için projenin hayati öneme sahip olduğu, içme suyu projelerinin kamu yararının en yüksek olduğu projelerden olduğu, teknik açıdan isale hattı belirlenirken içmesuyunun yerleşimlere cazibeli olarak iletimini mümkün kılan ve sürekli yersel yük kayıpları sonucunda oluşan piyezometri kotunu aşmayacak olan kısa mesafeli yolların ve mümkün mertebe kamulaştırma oluşturmayan mevcut yolların seçildiği, depo yer seçiminde yerleşim alanlarının üst kotlarında zemin sondaj sonuçları sonucu uygun çıkan inşaat maliyetleri düşük olan yerlerin belirlendiği ve dava konusu acele kamulaştırma kararının hukuka uygun olduğu savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ: Davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.
DANIŞTAY SAVCISI …'IN DÜŞÜNCESİ: Dava, Rize İli, … İlçesi, … Köyü, … ada, … ve … ada, … parsel sayılı taşınmazların “Rize İçmesuyu Projesi (DOKAP) kapsamındaki Rize civar yerleşimler 2. Kısım içmesuyu isale hattının yapımı” amacıyla Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca acele kamulaştırılmasına ilişkin 05/07/2019 tarih ve 30822 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 04/07/2019 tarih ve 1280 sayılı Cumhurbaşkanı Kararının iptali istemiyle açılmıştır.
2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun "Acele kamulaştırma" başlıklı 27. maddesinde, 3634 sayılı Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanununun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya aceleliğine Cumhurbaşkanınca karar alınacak hallerde veya özel kanunlarla öngörülen olağanüstü durumlarda gerekli olan taşınmaz malların kamulaştırılmasında kıymet takdiri dışındaki işlemler sonradan tamamlanmak üzere ilgili idarenin istemi ile mahkemece yedi gün içinde o taşınmaz malın 10 uncu madde esasları dairesinde ve 15 inci madde uyarınca seçilecek bilirkişilerce tespit edilecek değeri, idare tarafından mal sahibi adına 10 uncu maddeye göre yapılacak davetiye ve ilanda belirtilen bankaya yatırılarak o taşınmaz mala el konulabileceği, hükmüne yer verilmiştir.
Anayasanın 13. ve 35. madde hükümleri uyarınca mülkiyet hakkının kamu yararı amacıyla Anayasaya uygun olarak yasayla sınırlandırılması mümkündür. Ancak buna ilişkin düzenlemeler öncelikle kamu yararına dayanmalıdır. Buna göre, bir taşınmaz üzerindeki mülkiyet hakkının kamulaştırma yolu ile kaldırılması (mülkiyetin el değiştirmesi) kamu yararının karşılanması zorunluluğunun özel mülkiyet hakkının korunmasından üstün tutulması şartına bağlıdır. Bu çerçevede, 2942 sayılı Yasanın 27. maddesi incelendiğinde, kamulaştırma işlemlerinde öngörülen yöntemlerin bir kısmının uygulanmayarak taşınmaza acele el konulabilmesi yolu istisnai olarak başvurulabilecek bir yöntem olarak düzenlendiğinden, madde hükmü ile üç durumda acele kamulaştırma yolu ile taşınmaza el konulmasına olanak tanınmıştır. Bu koşullardan ikisi Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanununun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya özel kanunlarda öngörülen olağanüstü durumlarda gerekli olması halleri şeklinde açıkça sayılmak suretiyle üstün kamu yararının ve kamu düzeninin korunmasının gerçekleştirilmesi amacıyla acele kamulaştırma yoluna gidilebileceği belirtilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, 42 adet köyün içmesuyu ihtiyacının karşılandığı Andon içmesuyu isale hattında meydana gelen arızalar ve yaz aylarında kaynaklardaki debilerin azalması nedeniyle içmesuyu temininde sıkıntılar yaşandığı, Rize İçmesuyu Projesi ile 42 adet köyün içmesuyu ihtiyacının sorunsuz karşılanabilmesi amaçlandığı, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü 22. Bölge Müdürlüğü görev ve faaliyet alanında bulunan "Rize İçmesuyu Projesi (DOKAP) " kapsamındaki "Rize Civar Yerleşimler 2. Kısım İçmesuyu İsale Hattının Yapımı" ile ilgili olarak Orman ve Su İşleri Bakanlığının … tarih ve … sayılı oluru ile kamu yararı kararı alındığı, söz konusu proje kapsamında yürütülen kamulaştırma çalışmalarında taşınmaz malikleri ile uzlaşma sağlanmadığından depo sahası ve iletim hattı güzergahında kamulaştırma işlemlerinin tamamlanaması nedeniyle Rize İçmesuyu Projesinin bir an önce tamamlanabilmesi amacıyla "Rize İçmesuyu Projesi (DOKAP)" kapsamında bulunan taşınmazların acele kamulaştırılmasına karar verildiği, 2942 sayılı Yasanın 27. maddesinin uygulanabilmesi için gerekli olan acelecilik durumunun ve bu yönteme başvurulması ile amaçlanan kamu yararının bulunduğu anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davanın reddine karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince duruşma için taraflara önceden bildirilen 23/02/2022 tarihinde, davacı vekili Av. …'ın geldiği, davalılar vekilinin gelmediği, Danıştay Savcısı …'ın hazır olduğu görülmekle, açık duruşmaya başlandı. Taraflara usulüne uygun olarak söz verilerek dinlendikten ve Danıştay Savcısının düşüncesi alındıktan sonra taraflara son kez söz verilip, duruşma tamamlandı. Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Orman ve Su İşleri Bakanlığının … tarih ve … sayılı oluruyla; “Rize İli Varda Kaynakları İçme Suyu Kaynağı-BR1 Arası ve Rize Civar Yerleşimler 2. Kısım İçme Suyu Proje Yapımı" 'işinin güzergahındaki kamulaştırılması gereken araziler için kamu yararı kararı alınmıştır.
Dava konusu 03/03/2020 tarih ve 2196 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile; Rize İçme Suyu Projesi (DOKAP) kapsamındaki Rize civar yerleşimler 2. Kısım içme suyu isale hattının yapımı” kapsamında davacıya ait taşınmazların da aralarında bulunduğu taşınmazların, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından tarafından 2942 sayılı Kanunun 27. maddesine istinaden acele kamulaştırılmasına karar verilmiştir.
Bakılan dava, bu acele kamulaştırma kararının davacıya ait taşınmazlar yönünden iptali istemiyle açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasanın 35. maddesinde: "Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz." hükmü yer almaktadır.
2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 3. maddesinin birinci fıkrasında, idarelerin kanunlarla yapmak yükümlülüğünde bulundukları kamu hizmetlerinin veya teşebbüslerinin yürütülmesi için gerekli olan taşınmaz malları, kaynakları ve irtifak haklarını; bedellerini ödemek suretiyle kamulaştırma yapabilecekleri düzenlenmiş; aynı Kanunun 6. maddesinin son fıkrasında da, onaylı imar planına veya ilgili bakanlıklarca onaylı özel plan ve projesine göre yapılacak hizmetler için kamu yararı kararı alınmasına gerek olmaksızın yetkili icra organınca kamulaştırma işlemine başlanıldığını gösteren bir kararın alınması yeterli görülmüştür.
2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesinde ise, 3634 sayılı Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanununun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya aceleliğine Cumhurbaşkanınca karar alınacak hallerde veya özel kanunlarla öngörülen olağanüstü durumlarda gerekli olan taşınmaz malların kamulaştırılmasında kıymet takdiri dışındaki işlemler sonradan tamamlanmak üzere ilgili idarenin istemi ile mahkemece yedi gün içinde o taşınmaz malın 10. madde esasları dairesinde ve 15. madde uyarınca seçilecek bilirkişilerce tespit edilecek değeri, idare tarafından mal sahibi adına 10. maddeye göre yapılacak davetiye ve ilanda belirtilen bankaya yatırılarak o taşınmaz mala el konulabileceği, mahkemece verilen taşınmaz mala el koyma kararının tapu müdürlüğüne bildirileceği, taşınmaz malın başkasına devir, ferağ veya temlikinin yapılamayacağı hükmünün tapu kütüğüne şerh edilleceği, el koyma kararından sonra taşınmaz malın 20. madde uyarınca boşaltılacağı, bu Kanunun 3. maddesinin 2. fıkrasında belirtilen hallerde yapılacak kamulaştırmalarda yatırılacak miktar, ödenecek ilk taksit bedeli olduğu düzenlemesine yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Özel mülkiyet hakkının korunması gereken temel insan hakları arasında öngörüldüğü, anayasa ve uluslararası sözleşmelerde mülkiyet hakkını korumaya yönelik düzenlemelere yer verildiği, bu düzenlemelerde mülkiyet hakkına müdahalelerin olabileceğinin öngörüldüğü, ancak bu müdahalelerde kamu yararı gerekçesi, kanuni düzenleme gereği ve ölçülülük yada orantılılık gibi uluslararası hukukun genel ilkelerinin varlığının dikkate alınması gerektiği, aksi durumda müdahalenin mülkiyet hakkı ihlaline neden olacağı kabul edilmiştir. Nitekim Anayasa Mahkemesi kararları ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatlarıyla da bu hususların açık bir şekilde ortaya konulduğu görülmektedir.
Anayasa’nın 35. maddesinin ikinci fıkrasında mülkiyet hakkının ancak kamu yararı amacıyla kanunla sınırlanabileceği belirtilmek suretiyle mülkiyet hakkına yönelik müdahalelerin Kanunda öngörülmesi gereği ifade edilmiştir Acele kamulaştırma usulü idareye kamulaştırma işlemlerinin neticelenmesini beklemeden kamulaştırılan taşınmaza el koyma imkânı tanıyan olağanüstü bir kamulaştırma usulüdür. Acele kamulaştırmada, kıymet takdiri dışındaki işlemler sonradan tamamlanmak üzere ilgili idarenin istemi ile Mahkemece yedi gün içinde o taşınmaz malın kanunda belirtilen usule göre bilirkişilerce tespit edilecek değeri idare tarafından mal sahibi adına bankaya yatırılarak o taşınmaz mala el konulabilir. Acele kamulaştırma usulü, olağan kamulaştırmada malik lehine getirilen usule ilişkin güvenceleri bertaraf etmemekte; yalnızca bu usullerin işletilmesinden önce idareye, kamulaştırılacak taşınmaza el koyma imkânı tanımaktadır. Taşınmaza el konulduktan sonra idare tarafından öncelikle satın alma yolunun işletilmesi, bunun mümkün olamaması durumunda ise Asliye Hukuk Mahkemesinde bedel tespiti ve tescil davası açılması gerekmektedir. Kamulaştırılmasına karar verilen taşınmaza acele olarak ihtiyaç duyulması halinde, 2942 sayılı Kanunun 27. maddesi uyarınca kamulaştırma acele usulle yapılmaktadır.
Bu çerçevede, 2942 sayılı Kanunun 27. maddesi incelendiğinde, kamulaştırma işlemlerinde öngörülen yöntemlerin bir kısmının uygulanmayarak taşınmaza acele el konulabilmesi yolu istisnai olarak başvurulabilecek bir yöntem olarak düzenlendiğinden, madde hükmü ile acele kamulaştırmada olağan kamulaştırmaya oranla özel koşulların varlığı aranmış ve üç durumda acele kamulaştırma yolu ile taşınmaza el konulmasına olanak tanınmıştır. Anılan hüküm uyarınca taşınmazların bir an önce kullanılmasına ihtiyaç duyulan, kamu düzenine ilişkin olarak acelilik halinin bulunduğu durumlarda Cumhurbaşkanınca, taşınmazların acele kamulaştırılmasına karar verilebilmektedir.
Acele kamulaştırma istisnai bir yöntem olduğundan, olağan kamulaştırma gerekçeleri dışında aceleliğin varlığına dair şartlarının ortaya konulması gerekmektedir.
Acelelik koşulunun kamu düzenine ilişkin olması gerektiği ve kamu yararının ise, olağan kamulaştırma usulü ile sağlanması amaçlanan kamu yararından farklı olarak, acele kamulaştırma yapılmasını gerektiren, aceleliği zorunlu kılan bir yarar olduğu açıktır.
Uyuşmazlıkta; davaya konu taşınmazların acele kamulaştırılmasına yönelik şartların oluşup oluşmadığı, yani acelelik durumunun bulunup bulunmadığı yönünden bir değerlendirme yapılması gerekmektedir.
Dava konusu Cumhurbaşkanı Kararı ile, 42 adet köyün içme suyu ihtiyacının karşılandığı Andon içme suyu isale hattında meydana gelen arızalar ve yaz aylarında kaynaklardaki debilerin azalması nedeniyle içme suyu temininde sıkıntılar yaşandığı, meydana gelen arızalar ve yaz aylarındaki kaynaklardaki debilerin azalması sebebiyle anılan yerleşimlerin tamamına içme suyu verilemediği, proje ile civar yerleşimlerde yaşanan içme suyu sıkıntısının önüne geçilmesinin hedeflendiği, içme suyu projesinin bir an önce devreye alınmasının büyük önem arz ettiği, taşınmaz malikleri ile uzlaşma sağlanamadığından depo sahası ve iletim hattı güzergahında kamulaştırma işlemlerinin tamamlanamadığı, olağan kamulaştırma yöntemi uzun süreceğinden projenin hedeflenen sürede tamamlanamayacağı ve yörede yaşayanların içme suyu sıkıntısı çekmeye devam edeceği, yörede yaşayanların kesintisiz ve sağlıklı içme suyuna ulaşabilmesi için projenin hayati öneme sahip olduğu, içme suyu projelerinin kamu yararının en yüksek olduğu projelerden olduğunun belirtildiği dikkate alındığında, dava konusu projenin yapılmasında kamu yararı bulunduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Bu durumda; davaya konu projeyle 42 adet köyün içme suyu ihtiyacının kesintisiz ve sağlıklı olarak sağlanabilmesinin amaçlandığı, bu amaçla içme suyu projesinin bir an önce devreye alınmasının büyük önem arz ettiği, sürecin uzaması halinde anılan köylerde yaşayanların içme suyu sıkıntısı çekmeye devam edeceği, suyun insanların temel gereksinimi olduğu, insan yaşamı için hayati öneme sahip ve sürekli ihtiyaç duyulan içme ve kullanma suyunun ulaştırılmasındaki gecikmenin mağduriyete yol açacağı, 42 adet köyün içme suyu ihtiyacının karşılanması amacıyla davaya konu projenin bir an önce tamamlanmasında acelelik halinin bulunduğu sonucuna varıldığından, taşınmazlara el konulmasına imkan veren dava konusu Cumhurbaşkanı Kararında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVANIN REDDİNE,
2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam … TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca duruşmasız işler için belirlenen …-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine,
4. Varsa posta avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
5. 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20/A-2-(g) maddesi uyarınca, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 23/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.