Abaküs Yazılım
6. Daire
Esas No: 2018/6118
Karar No: 2022/2086
Karar Tarihi: 23.02.2022

Danıştay 6. Daire 2018/6118 Esas 2022/2086 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2018/6118 E.  ,  2022/2086 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ALTINCI DAİRE
    Esas No : 2018/6118
    Karar No : 2022/2086


    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …Belediye Başkanlığı
    VEKİLLERİ : Av. …
    DİĞER DAVALI : …Başkanlığı/…
    VEKİLİ : …
    KARŞI TARAF (DAVACILAR) : 1- …2- …
    3- …4- … 5- …6- …
    VEKİLLERİ : Av. …
    İSTEMİN KONUSU : …İdare Mahkemesince verilen …tarihli, E:…, K: …sayılı kararın iptale ilişkin kısmının, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Burdur ili, Merkez, …Mahallesi, …Mevkii, …pafta, …ada, …ve …parsel sayılı taşınmazların da bulunduğu alanda yapılan 1/5000 ölçekli revizyon nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli revizyon uygulama imar planının onaylanmasına ilişkin …tarihli, …sayılı Burdur Belediye Meclisi kararı ile bu karara yapılan itirazın reddine yönelik …tarihli, …(sehven …-…yazılmıştır) sayılı belediye meclisi kararının ve imar planlarının yapımında dayanak olan Afet ve Acil Durum Yönetim Başkanlığı tarafından hazırlanan etüt raporunun iptali istemlidir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Temyize konu kararda; davanın süre aşımı bakımından reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararının Danıştay Altıncı Dairesinin 03/06/2015 tarih ve E:2014/3654, K:2015/3748 sayılı kararıyla bozulması üzerine bozma kararına uyularak yerinde yaptrılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor ile dosyadaki bilgi ve belgelerin birlikte incelenmesinden, revizyon imar planlarının yapılmasında dayanak olan etüt raporunun kesin ve yürütülebilir nitelikte icrai bir işlem olmadığı ve esasını inceleme olanağının bulunmadığı, davalı idare tarafından Zatem Mühendislik firmasına hazırlatılan rapor dikkate alınarak 44 km. uzunluğundaki Burdur fay zonuna ait yaklaşık 12 km. uzunluktaki Burdur segmenti boyunca, fay izinin her iki tarafında 20 metre olmak üzere toplam 40 metrelik alanın, yüzey faylanması tehlike zonu (tampon bölge) olarak belirlendiği ve bu alanın dava konusu planlarda uygun olmayan alan olarak gösterildiği, uyuşmazlığı konu parsellerin kimi yerlerde parsel sınır çizgisinde, kimi yerlerde ise parsel içerisinde bulunan binaların 20 metrelik tampon bölge dışarısında kaldığı, planda uygun olmayan alanlar olarak gösterilen alan içerisinde kalan mevcut yapıların ekonomik ömürleri tamamlanıncaya kadar korunmasının uygun olacağının belirtildiği, Burdur ilinin hemen hemen tamamının Burdur fayının etkisi altında olduğu, dava konusu parsellerin yer aldığı alanın zemininin de deprem riski altında bulunduğu, fakat yakınında yer alan ikincil fay nedeniyle özel bir risk taşımadığı, dava konusu parsellerin, dava konusu planlarda uygun olmayan alanda gösterilmesinin planlama esaslarına ve imar mevzuatına uygun olmadığı sonucuna varılmıştır.

    Belirtilen gerekçelerle, davanın Afet ve Acil Durum Yönetim Başkanlığınca onaylanan etüt raporuna ilişkin kısmı yönünden incelenmeksizin reddine, revizyon imar planlarının kabulüne ilişkin belediye meclis kararı ile bu karara yapılan itirazın reddine ilişkin kararın iptaline karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Burdur fayının aktif nitelikte olduğu, …Üniversitesi ve …firmasının hazırladığı raporlarda aktif fayın varlığı konusunda görüş ayrılığı bulunmadığı, İller Bankası Genel Müdürlüğünce de her iki çalışmasının sonuçlarının uyumlu olduğu ve yeni bir çalışmaya gerek olmadığının bildirildiği, fay hattının tek bir düzlemden oluşmadığı, birkaç düzlemden oluşan zon meydana getirdiği, kesin yeri tespit edilemediği için tampon bölgeler belirlendiği, dava konusu parsellerinde tampon bölge sınırları içerisinde yer aldığı, jeofizik ve jeoloji mühendislerinden oluşan heyet oluşturularak bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.

    DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının temyiz edilen kısmının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE:

    MADDİ OLAY :
    Burdur ili, Merkez, Karasenir Mahallesi, …Mevkii, …pafta, …ada, …ve …parsel sayılı taşınmazlar önceki imar planlarında ayrık nizam 3 katlı konut alanı olarak belirlenmiş, 17 Ağustos 1999 depreminden sonra Bayındırlık ve İskan Bakanlığının genelgesi doğrultusunda Burdur Belediye Başkanlığı tarafından imar planı çalışmaları kapsamında değişik tarihlerde ve değişik kurumlara jeolojik çalışmalar yaptırılmıştır.
    2001 yılında …Üniversitesi tarafından hazırlanan raporda, Burdur fay zonuna ait birbirine paralel 3 olası fay ve 1 aktif fay haritalanmış, fay zonlarının tümünde 40 metrelik alanın yerleşime uygun olmayan alan olarak belirlenmesi gerektiği belirtilmiştir.
    2008 yılında …Mühendislik Lmt. Şti. tarafından hazırlanan raporda, …Üniversitesi tarafından hazırlanan rapordaki 3 olası fay hattının varlığı konusunda somut deliller elde edilemediği için yerleşime uygunluk haritasından kaldırılmış, 40 metrelik tampon bölge belirlenmesi uygun görülmüş, fay hattı tek çizgi halinde değil sağa- sola sıçramalı çok sayıda kademeli kırıklar oluşturularak haritalandırılmış ve hazırlanan rapor 2008 yılında Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Afet İşleri Genel Müdürlüğü tarafından onaylanmıştır.
    Burdur Belediye Başkanlığı tarafından jeolojik çalışmalar sonucunda hazırlanan raporlarda fay zonunun geçtiği bölgeye ilişkin tereddütler yaşanması üzerine fay zonu ve tampon bölgenin doğruluğunun tespiti için …Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Ana Bilim Dalı Başkanlığından rapor hazırlanması istenilmiş, talep üzerine hazırlanan raporda önceki raporlar değerlendirilerek Burdur fayı gibi aktif fayların tek bir düzlemden ibaret olmadığı, ana faya bağlı gelişen yüzey deformasyonu nedeniyle bir kaç düzlemden oluşan zon meydana getirdiği, fayın nereden geçtiğinin kesin tespitinin mümkün olmadığı belirtilmiş, yapılan tespitler dikkate alınarak davacının taşınmazlarının bulunduğu alan yerleşime uygun olmayan alan olarak belirlenmiş ve plan onama sınırı dışında bırakılmış, bunun üzerine davacı tarafından 1/5000 ölçekli revizyon nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli revizyon uygulama imar planı yapılmasına ilişkin …tarihli, …sayılı Burdur Belediye Meclisi kararı ile bu karara yapılan itirazın reddine yönelik …tarihli …sayılı belediye meclis kararı ve imar planlarının yapımında dayanak olan Afet ve Acil Durum Yönetim Başkanlığı tarafından onaylanan etüt raporunun iptali istemiyle bakılmakta olan dava açılmıştır.

    İLGİLİ MEVZUAT:
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 31. maddesinin 1. fıkrasında; "Bu Kanunda hüküm bulunmayan hususlarda; hakimin davaya bakmaktan memnuiyeti ve reddi, ehliyet, üçüncü şahısların davaya katılması, davanın ihbarı, tarafların vekilleri, feragat ve kabul, teminat, mukabil dava, bilirkişi, keşif, delillerin tespiti, yargılama giderleri, adli yardım hallerinde ve duruşma sırasında tarafların mahkemenin sükununu ve inzibatını bozacak hareketlerine karşı yapılacak işlemlerde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümleri uygulanır. Ancak, davanın ihbarı ve bilirkişi seçimi Danıştay, mahkeme veya hakim tarafından re'sen yapılır" düzenlemesine yer verilmiştir.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun "Bilirkişiye başvurulmasını gerektiren hâller" başlıklı 266. maddesinde; mahkemenin, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar vereceği, "Bilirkişi sayısının belirlenmesi" başlıklı 267. maddesinde ise mahkeme, bilirkişi olarak yalnızca bir kişiyi görevlendirebileceğini ancak tek sayıda birden fazla kişiden oluşacak bir kurulun da bilirkişi olarak görevlendirilebileceği, kuralı bulunmaktadır.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Dosyanın incelenmesinden, davacının taşınmazlarının fay hattına yakın bölgede yer aldığı, bu bölgelerin çeşitli kurumlardan alınan raporlar doğrultusunda deprem riski nedeniyle yerleşime uygun olmayan alan olarak belirlendiği ve davacının taşınmazlarının planlama sınırı dışına çıkarılması nedeniyle bakılan davanın açıldığı, Mahkemece uzmanlıkları jeoloji mühendisliği, inşaat mühendisliği, şehir ve bölge planlamacısı olan 3 kişilik bilirkişi heyeti oluşturulduğu, oluşturulan heyetçe hazırlanan ve hükme esas alınan raporda davacının taşınmazının bulunduğu alana yakın fay hattının risk durumuna ilişkin somut ve yeterli değerlendirme yapılmadığı, ayrıca dosya içinde bulunan …Üniversitesi ve …Mühendislik Lmt. Şirketi tarafından hazırlanan raporlardaki tespitler değerlendirilip tartışılmadan taşınmazların fay hattı üzerinde olmadığı, ülkemizin her yerinde deprem riski olduğu, ikincil fay hattı nedeniyle özel bir risk taşımadığı şeklinde soyut ifadelere yer verildiği anlaşılmaktadır.
    Uyuşmazlığın tereddüte mahal vermeyecek şekilde çözümlenebilmesi amacıyla, temyiz dilekçesindeki iddialar ile yukarıda yer verilen hususlar da dikkate alınarak, ikincil fay hattına ilişkin tespitlerin ve taşınmazların bulunduğu bölgenin deprem risk analizine ilişkin somut tespitlerin yapılması amacıyla jeoloji ve jeofizik mühendislerinden oluşturulan yeni bir bilirkişi heyetiyle mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılarak hazırlanacak rapor ile dosyadaki bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesi suretiyle yeniden bir karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
    Bu itibarla, karara esas alınabilecek nitelikte ve yeterlilikte olmayan bilirkişi raporuna dayanılarak dava konusu revizyon imar planlarının iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.


    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davalı Burdur Belediye Başkanlığı'nın temyiz isteminin kabulüne,
    2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle kısmen incelenmeksizin reddi, kısmen iptali yolundaki …İdare Mahkemesince verilen …tarihli, E:…, K:…sayılı kararın iptale ilişkin kısmının BOZULMASINA,
    3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
    4. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 23/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi