Esas No: 2019/793
Karar No: 2022/673
Karar Tarihi: 23.02.2022
Danıştay 3. Daire 2019/793 Esas 2022/673 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 3. Daire Başkanlığı 2019/793 E. , 2022/673 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/793
Karar No : 2022/673
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ...Vergi Dairesi Müdürlüğü/...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ...Vergi Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin ...Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, asıl borçlu ...Madencilik Kimya Çelik Metal Nakliye İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nden alınamayan 2006 ila 2009, 2011 ve 2012 yıllarının muhtelif dönemlerine ait kamu alacağının tahsili amacıyla ortak sıfatıyla düzenlenen ...tarih ve ...ila ...takip numaralı ödeme emirlerinin iptali ile banka hesabına uygulanan e-haczin kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacının asıl amme borçlusu şirketin ortağı olduğu ve 11/05/2006 ila 28/07/2009 tarihleri arasında yönetim kurulu üyesi seçildiği, dava konusu ödeme emirlerinin düzenlenme nedeni olarak 6183 sayılı Kanun'un 35. maddesi gösterilmek suretiyle davacının anonim şirket ortağı sıfatıyla takip edildiği olayda, asıl borçlu şirketin limited şirket değil anonim şirket olması dolayısıyla davacının bu madde uyarınca sorumlu tutulamayacağı, hukuki dayanağı ortadan kalkan ve kesinleşmemiş alacağın cebren tahsili amacıyla davacının banka hesabına uygulanan elektronik haciz işleminde de hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle ödeme emirleri iptal edilmiş ve e-haciz kaldırılmıştır.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Anonim şirketin kanuni temsilcisinin idare meclisi, bir diğer ifade ile yönetim kurulu olduğu, davacının 11/05/2006 ila 28/07/2009 tarihleri arasında dönemlere ilişkin sorumlu olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Söz konusu şirketin kendisinin askerde olduğu bir dönemde, farklı amaçlarla çıkardığı bir vekâletnamenin kötüye kullanılması suretiyle ticaret sicil müdürlüğüne tescil ettirildiği, şirketten haberdar olmadığı, hiçbir iş ve işlem gerçekleştirmediği ve şirket adına yahut vekâleten imza atmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge İdare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 23/02/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.