Esas No: 2020/5713
Karar No: 2022/1087
Karar Tarihi: 23.02.2022
Danıştay 8. Daire 2020/5713 Esas 2022/1087 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 8. Daire Başkanlığı 2020/5713 E. , 2022/1087 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/5713
Karar No : 2022/1087
DAVACI : ... Derneği
VEKİLLERİ : Av. ...
Av. ...
DAVALI : ... Bakanlığı
VEKİLİ : Av. ...
DAVANIN KONUSU :
02/07/2020 tarih ve 31173 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan ve 05/07/2020 tarihinde yürürlüğe giren Yükseköğrenim Özel Barınma Hizmetleri Yönetmeliği'nin
"Temel esaslar" başlıklı 5. maddesinin 2. fıkrasında yer alan "..haklarında bu suçlardan dolayı kovuşturma bulunmaması.." ibaresinin,
"Kurumların tür, bina ve bina bölümlerine ilişkin esaslar" başlıklı 6. maddesinin 7. fıkrasının,
"Kurum kapasitesi" başlıklı 7. maddesinin,
"Başvuru, başvurunun incelenmesi ve ruhsatlandırma" başlıklı 13. maddesinin 2. fıkrasının,
"Barınma şartları" başlıklı 21. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinin,
"Kurumlarda geçici barınma" başlıklı 23. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "..yüz yüze eğitimi gerektiren derslere katılmak için.." ibaresinin, aynı maddenin 4. ve 6. fıkrasının,
"Diğer hizmetler" başlıklı 35. maddesinin 4. fıkrasının,
"Denetleme esasları" başlıklı 39. maddesinin 2. fıkrasının,
"Görevden uzaklaştırma" başlıklı 41. maddesinin,
"Kurum açma izni ile işyeri açma ve çalışma ruhsatının iptali ve idari para cezaları" başlıklı 42. maddesinin 3. fıkrasının, aynı maddenin 8. fıkrasında yer alan "..cezanın verildiği günde yürürlükte bulunan.." ibaresi ve 11. fıkrasında yer alan "..ilgili kurum ve kuruluşlarca.." ile "..Eksikliklerin, öğrencilerin barınması esnasında can güvenliğini tehlikeye düşürmesi durumunda.." ibaresinin,
"Geçiş hükümleri" başlıklı Geçici 1. maddesinin 1. ve 2. fıkrasının iptali istenilmektedir.
DAVACININ İDDİALARI :
Dava konusu Yönetmeliğin 5. maddesinin 2. fıkrasında yer alan " ..haklarında bu suçlardan dolayı kovuşturma bulunmaması.." ibaresi yönünden anılan ibarenin masumiyet karinesine aykırılık teşkil ettiği, 6. maddesinin 7. fıkrası yönünden önceki yönetmelikte yer alan kuş uçuşu ibaresinin kaldırıldığı, yürürlük tarihinde faaliyette bulunan yurtlar için muafiyete yönelik geçiş hükmüne yer verilmediği, mevcut kurumlara süre verilse dahi yerine getirilmesi mümkün olmayan bir kriter olması nedeniyle hukuka ve kazanılmış haklara aykırılık teşkil ettiği, ayrıca Yönetmeliğin dayanağı olan Kanun'da 100 metre şartının bulunmadığı, 7. maddesi yönünden bu kural ile açılış için gerekli asgari kontenjan şartının azaltıldığı ancak hangi bilimsel kriter ile asgari kontenjan şartının konulduğunun anlaşılamadığı , 13. maddesinin 2. fıkrası yönünden kurum açılışı için yurt müdürünün bulunmasının aynı sektörde rekabet içinde olan ve bu nedenle de yurt müdürü ile yapılan incelemenin kurumların açılışının hukuka aykırı şekilde geciktirilmesine ve engellenmesine neden olabileceği, 21. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendi yönünden örgün ve yaygın eğitim alan öğrenciler arasındaki ayrımın Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırı olduğu ve dayanak Kanun'da böyle bir ayrıma gidilmediği, 23. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "..yüz yüze eğitimi gerektiren derslere katılmak için.." ibaresi yönünden maddenin bütününde örgün eğitim kayıt şartının getirildiği ve bu şarta Kanunda ye verilmediği, aynı maddenin 4. fıkrasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, internet üzerinden kullanılan programların bile bazen günlerce çalışmaması ve ceza hükümlerinin birlikte değerlendirilmesi sonucunda uygulanmasının zor olacağı, aynı maddenin 6. fıkrası yönünden geçici barınmanın bir ayla sınırlanmasının nedeninin anlaşılamadığı, 35. maddesinin 4. fıkrasının muğlak bir düzenleme olduğu, 39. maddesinin 2. fıkrası yönünden objektif ve tarafsız bir denetim komisyonu kurulması gerekirken rakip olabilecek bir kurum müdürünün komisyona alınmasının hukuka aykırı olduğu, 41. maddesi yönünden özel öğrenci barınma hizmeti veren kurumlarda çalışanların devlet memuru veya kamu işçisi olmadığı, İş Kanunu'na tabi işçi olarak çalıştıkları ve İş Kanunu'nda görevden uzaklaştırma tedbirine yer verilmediği, 42. maddesinin 3. fıkrası yönünden anılan düzenlemenin eksik olduğu, aynı maddenin 8. fıkrasında yer alan "..cezanın verildiği günde yürürlükte bulunan.." ibaresi yönünden bu ibarenin genel Kanun olan Kabahatler Kanunu'na aykırı olduğu, idari para cezasının fiilin işlendiği tarihteki asgari ücret esas alınarak verilmesi gerektiği, 11. fıkrasında yer alan "..ilgili kurum ve kuruluşlarca.." ibaresi yönünden bu ibarenin muğlak olduğu, idareye geniş bir alan tanıdığı, "..Eksikliklerin, öğrencilerin barınması esnasında can güvenliğini tehlikeye düşürmesi durumunda .." ibaresi yönünden ise bu ibarenin de muğlak olduğu ve bu kararı kimin vereceğinin belli olmadığı, Geçici 1. maddesinin 1. fıkrası yönünden yeterince geçiş hükümlerini barındırmadığı ve kazanılmış hakların ihlal edildiği, aynı maddenin 2. fıkrası yönünden ise tespiti kimin yapacağının belirsiz olduğu iddia edilmektedir.
DAVALI İDARENİN SAVUNMASI :
Dava konusu Yönetmeliğin 5. maddesinin 2. fıkrasında yer alan, "..haklarında bu suçlardan dolayı kovuşturma bulunmaması.." ibaresinin kanuni dayanağının bulunduğu, 6. maddesinin 7. fıkrasının, kurum personeli ve öğrencilerin can güvenliğini sağlamayı amaçladığı, 7. maddesi ile kurumların kapasitelerine göre sınıflandırılarak türlerine göre sorumluluk alanlarının belirlendiği, asgari kapasitenin belirlenmesi ile keyfi uygulamaların önüne geçilmesinin amaçlandığı, 13. maddesinin 2. fıkrasında belirtilen yurt müdürünün Kredi ve Yurtlar Genel Müdürlüğü'ne bağlı olarak hizmet veren yurtlarda görev yapan personel olduğu, 21. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendi ve 23. maddesinin 1. fıkrasında yer alan, "..yüz yüze eğitimi gerektiren derslere katılmak için.." ibaresi yönünden örgün eğitim kurumlarında kayıtlı olmayan öğrencilerin büyük kısmının ailelerinin yanında ikamet ettiği, ailesinin yanında kalmayanların çoğunun ise eğitim ve iş hayatını beraber devam ettirdiği, örgün eğitim kurumlarına kayıtlı olan ve olmayan öğrencilerin aynı kurumda barınması durumunda yaşanabilecek sorunların ve örgün eğitim alan öğrencilerin eğitim hayatında başarısızlığa neden olabileceği, 23. maddesinin 4. fıkrasında belirtilen bildirimin Bakanlık Bilişim sistemi üzerinden internet ortamında yapılacağı, aynı maddenin 6. fıkrası yönünden öğrencilerin kurumlarda kayıtlı olarak kalmasının esas olduğu, 35. maddesinin 4. fıkrası yönünden öğrencilere yönetmelikte belirtilen hizmetlerden daha fazla ve daha konforlu bir hizmet sunmak isteyen kurumların önünü açabilmek ve sunulacak olan yeni hizmetlerin asgari şartlarını belirleyebilmek için anılan hükme yer verildiği, 39. maddesinin 2. fıkrasında belirtilen yurt müdürünün Kredi ve Yurtlar Genel Müdürlüğüne bağlı olarak hizmet veren yurtlarda görev yapan personel olduğu, 41. maddesinin 5661 sayılı Kanun ile açıkça hüküm altına alındığı, 42. maddesinin 3. fıkrasına açıkça dayanak Kanunda yer verildiği, aynı maddenin 8. fıkrasında yer alan "..cezanın verildiği günde yürürlükte bulunan.." ibaresi yönünden ceza konusu işlemin aynı yıl içinde tespit edilip müeyyideye bağlanacağı, 11. fıkrasında yer alan "..ilgili kurum ve kuruluşlarca.." ibaresi ve "..Eksikliklerin, öğrencilerin barınması esnasında can güvenliğini tehlikeye düşürmesi durumunda..." ibaresi yönünden bu konularda gösterilen hassasiyet nedeniyle sınırlandırmanın doğru bulunmadığı, Geçici 1. maddesinin 1. fıkrası yönünden barınma hizmeti verilen öğrencilerin güvenli bir ortamda barınmalarını sağlamak için gerekli önlemlerin alındığı, aynı maddenin 2. fıkrası yönünden ise alanında yetkili kurum ve kuruluşlardan alınan belgelerin düzenlenip düzenlenmediğinin denetimler esnasında kontrol edileceği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun"Zaman bakımından uygulama" başlıklı 5. maddesinin 1. fıkrasında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun zaman bakımından uygulamaya ilişkin hükümlerinin kabahatler bakımından da uygulanacağı belirtilmiş olup; maddede atıf yapılan 5237 sayılı Kanun'un "Zaman Bakımından Uygulama" başlıklı 7. maddesinin 2. fıkrasında ise, "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur." kuralına yer verilmiştir.
Yer verilen mevzuat hükümlerinin dikkate alınması neticesinde; dava konusu Yönetmeliğin 42. maddesinin 8. fıkrasında idari para cezalarının fiilin işlendiği tarihte yürürlükte bulunan brüt asgari ücret üzerinden belirlenmesi gerektiği anlaşıldığından anılan madde hükmünün bu gerekçeyle iptaline; Geçici 1. maddesinin 1. fıkrası yönünden davalı idarece, yerine getirilebilmesi mümkün olan ve olmayan standartlar yönünden ayrıma gidilerek önceki standartlara göre açılmış özel öğrenci barınma hizmeti sunan kuruluşların, yerine getirilebilmesi teknik olarak mümkün olmayan standartlardan (bina ve fiziki mekan şartlarına ilişkin) muaf tutulması gerekirken, böyle bir ayrım yapılmaksızın tüm standartlar yönünden 01/08/2020 tarihine kadar uyum sağlanmasını öngören dava konusu düzenlemede hukuka uyarlık bulunmadığından bu gerekçeyle anılan madde hükmünün iptaline, dava konusu edilen diğer maddeler yönünden ise davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
DANIŞTAY SAVCISI : ...
DÜŞÜNCESİ : Dava; 02/07/2020 tarih ve 31173 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan ve 05/07/2020 tarihinde yürürlüğe giren Yükseköğrenim Özel Barınma Hizmetleri Yönetmeliği'nin "Temel esaslar" başlıklı 5. maddesinin 2. fıkrasında yer alan " ..haklarında bu suçlardan dolayı kovuşturma bulunmaması.." ibaresinin, "Kurumların tür, bina ve bina bölümlerine ilişkin esaslar" başlıklı 6. maddesinin 7. fıkrasının, "Kurum kapasitesi" başlıklı 7. maddesinin, "Başvuru, başvurunun incelenmesi ve ruhsatlandırma" başlıklı 13. maddesinin 2. fıkrasının, "Barınma şartları" başlıklı 21. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinin, "Kurumlarda geçici barınma" başlıklı 23. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "..yüz yüze eğitimi gerektiren derslere katılmak için.." ibaresinin, aynı maddenin 4. ve 6. fıkralarının, "Diğer hizmetler" başlıklı 35. maddesinin 4. fıkrasının, "Denetleme esasları" başlıklı 39. maddesinin 2. fıkrasının, "Görevden uzaklaştırma" başlıklı 41. maddesinin, "Kurum açma izni ile işyeri açma ve çalışma ruhsatının iptali ve idari para cezaları" başlıklı 42. maddesinin 3. fıkrasının, aynı maddenin 8. fıkrasında yer alan "..cezanın verildiği günde yürürlükte bulunan.." ibaresi ve 11. fıkrasında yer alan "..ilgili kurum ve kuruluşlarca.." ile "..Eksikliklerin, öğrencilerin barınması esnasında can güvenliğini tehlikeye düşürmesi durumunda .." ibaresinin, "Geçiş hükümleri" başlıklı Geçici 1. maddesinin 1. ve 2. fıkrasının iptali istemiyle açılmıştır.
Yukarıda belirtilen maddeleri dava konusu edilmiş olan Yönetmelik, yüksek öğrenim öğrencilerine barınma hizmeti sunmak amacıyla gerçek veya tüzel kişiler tarafından özel barınma kurumu açılmasına ,işletilmesine ve denetimine ilişkin usul ve esasları düzenlemek amacıyla çıkarılmış olup, dayanağı ise 24/03/1950 tarihli ve 5661 sayılı Yüksek Öğrenim Öğrenci Yurtları ve Aşevleri Hakkındaki Kanuna Ek Kanunun 1 inci maddesi ile 25/08/2011 tarihli ve 652 sayılı Özel Barınma Hizmeti Veren Kurumlar ve Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 13.maddesidir.
T.C. Anayasası'nın Genel Esasları Belirleyen 1. kısmın 7. maddesinde; yasama yetkisinin Türk Milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisine ait olduğu ve devredilmeyeceği, 8. maddesinde, yürütme yetkisinin Anayasa ve kanunlara uygun olarak kullanılacağı amir hükmüne yer verildikten sonra, Cumhuriyetin Temel Organlarını belirten 3. Kısmın yürütmeye ilişkin 2. Bölümün 123. maddesinde; idare, kuruluş ve görevleriyle bir bütündür ve kanunla düzenlenir, düzenlemesi yer almıştır.
Öte yandan Anayasa'nın "Yönetmelikler" başlığını taşıyan 124/1. maddesinde; Cumhurbaşkanı, bakanlıklar ve kamu tüzelkişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilirler, hükmüne yer verilmiştir.
Anılan madde hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden, hak, yükümlülük ve idari işleyişin kanunla düzenleneceği, bu düzenlemeler parelelinde idari işleyişe açıklık getirmek ve idari işleyişte bütünlüğü sağlamak amacıyla kanunla yetkilendirilmiş makam ve kuruluşların yönetmelik hazırlayabilecekleri anlaşılmaktadır.
Normlar hiyerarşisinde anayasal ve yasal düzenlemelerden sonra gelen idari düzenlemeler bir yasa hükmüne dayalı olarak hazırlanır ve kanun hükümlerine açıklık getirilmesi suretiyle bu kanun hükümlerinin uygulamaya geçirilmesi amaçlanır. Diğer yandan, normlar hiyerarşisindeki düzenleme soyuttan somuta doğru kademeli bir sistem içermektedir. Anılan sistemde bir üst norm bir alt norma oranla daha genel ve soyut ifadeler taşımakta, bir alt norm ise daha özel ve somut ifadelerle bir üst normun ne amaçlamak istediğini somut olarak ortaya koymaktadır. Öğretide türevsel bir yetki olarak kabul edilen idarelerin düzenleme yetkisinin, yasalarla getirilen hükümleri aşacak bir şekilde kullanılamayacağı da İdare Hukukunun en temel ilkelerindendir. Dolayısıyla; sınırlı, tamamlayıcı ve bağımlı bir düzenleme yetkisine sahip olan idarenin, Anayasa'da öngörülen ayrık durumlar dışında, yasalarla düzenlenmemiş bir alanda, düzenleme yapmak suretiyle kural koyması mümkün değildir.
Tüm bu açıklamalardan sonra söz konusu Yönetmeliğin iptali istenilen maddelerinin incelenmesine gelince;
"Temel esaslar" başlıklı 5. maddesinin 2. fıkrasında yer alan " ..haklarında bu suçlardan dolayı kovuşturma bulunmaması.." ibaresi; Yönetmeliğin dayanağı 5661 sayılı Yüksek Öğrenim Öğrenci Yurtları ve Aşevleri Hakkındaki Kanuna Ek fıkrada da yer aldığından ,anılan düzenlemede üst hukuk normuna aykırılıktan söz edilemeyecektir.
"Kurumların tür, bina ve bina bölümlerine ilişkin esaslar" başlıklı 6. maddesinin 7. fıkrasında, "Kurum binaları ile akaryakıt istasyonları, yanıcı, parlayıcı ve patlayıcı maddelerin üretildiği veya depolandığı yerler arasında en az yüz metre mesafe bulunması zorunludur. Bu fıkrada belirtilen mesafelerin ve işletmelerin tespitinde kurum açma izni verilmesi için inceleme yapanlar tarafından gerektiğinde ilgili kurumlarla işbirliği yapılır." ibaresi;
Yönetmeliğin dayanağı 5661 sayılı 5661 sayılı Yüksek Öğrenim Öğrenci Yurtları ve Aşevleri Hakkındaki Kanunda, ortaokul ile orta öğrenim öğrencilerine barınma hizmeti veren yurtlar ve benzeri kurumlar ile umuma açık yerler ve alkollü içki satan yerler arasında en az yüz metre mesafe bulunmasının esas olduğu,yüksek öğrenim öğrencilerine barınma hizmeti veren yurtlar ve benzeri kurumların bu yerlere uzaklığının kurum türlerine göre yönetmelikle belirleneceği özellikle belirtilmiş olup,üst hukuk normu olan bu düzenleme ile akaryakıt istasyonları hakkında bir açıklama içermemektedir.
Ayrıca, davalı idarece dava konusu düzenlemenin, öğrencilerin can güvenliği için belirlendiği ileri sürülmekte ise de, bu hususun, mevzuatta üst hukuk normunda açıkça belirtilmeyen bir hususta düzenleme yapmaya gerekçe olamayacağı açık olup,anılan düzenlemenin üst hukuk normuna uygunluğundan söz edilemez.
"Kurum kapasitesi" başlıklı 7. maddesi; Kurumlara kurum açma izni ile işyeri açma ve çalışma ruhsatı verilmesinde, türlerine ve asgari kapasitelerine göre, yüksek öğrenim öğrenci yurdu,öğrenci pansiyonu ve öğrenci apartı için öğrenci barınma yeterlilik şartı getirilmiş.bu suretle asgari kapasitenin belirlenmesi ile keyfi uygulamaların önüne geçilip,aynı tür kurumların belli bir standarta bağlanmasının amaçlandığı sonucuna varıldığından, bu düzenlemede hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
"Başvuru,başvurunun incelenmesi ve ruhsatlandırma"başlıklı 13. maddesinin 2.fıkrasındaki kurum açmak isteyenlerin il müdürlüğüne başvuruları üzerine kurulacak inceleme komisyonunda yurt müdürünün de olması ve 39/2 maddesindeki il müdürlüklerinde, yurt hizmetleri veya ilgili şube müdürünün başkanlığında kurulacak denetim komisyonunda yurt müdürünün de olması ibareleri, müdürün tecrübelerinden ve birikiminden istifade etmek açısından faydalı olacağından bu düzenlemelerin de hukuka aykrılığından söz edilemez.
"Barınma şartları" başlıklı 21. maddesinin 1. fıkrasında, Kurumlarda barınacak öğrencilerde; " a) Örgün eğitim veren bir yükseköğretim kurumuna kayıtlı olmak," ibaresi ile "Kurumlarda geçici barınma" başlıklı 23. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "..yüz yüze eğitimi gerektiren derslere katılmak için" ibaresi ; örgün eğitim kurumlarında kayıtlı olmayan öğrencilerin büyük kısmının ailelerinin yanında ikamet ettiği,ailesinin yanında kalmayanların çoğunun da eğitim ve iş hayatını birlikte devam ettirdikleri gerçeği karşısında örgün eğitim kurumlarına kayıtlı olan ve olmayan bu öğrencilerin aynı kurumda barınmaları halinde örgün eğitim alan öğrencilerin başarısız olabilecekleri ve bir takım sorunların çıkabileceği nedeniyle anılan düzenlemelerin kamu yararına uygun olduğu şüphesizdir.
23.maddesinin 4. fıkrasındaki, geçici barınanların okul ve kimlik bilgilerinin kurum tarafından aynı gün içinde il müdürlüğüne bildirileceği yolundaki düzenleme; bildirimlerin öğrencilerin güvenliği dikkate alınarak, günlük iş akışında değişen şartların güvenli ve sistematik bir şekilde kontrolünü sağlamak amacını taşıdığından ,hukuka aykırılık taşımamaktadır.
Yukarıda anılan maddenin 6.fıkrasındaki, geçici barınmaların bir ayı geçemeyeceği yönündeki düzenlemenin ise aslolanın öğrencilerin kurumlarda kayıtlı olarak kalması olduğu, istisnai durum olan geçici barınmanın bir süre ile sınırlandırılmasının hakkaniyete uygun olduğu gerekçesiyle hukuka aykırı olmadığı sonucuna varılmıştır.
Özel Barınma Hizmetleri Yönetmeliği ile kurumların öğrencilere sunacağı hizmetlerin asgari şartları belirlenmiş olup, Yönetmeliğin iptali istenilen 35. maddesinin 4.fıkrasındaki düzenleme ile de öğrencilere Yönetmelikte belirtillen asgari şartlar dışındaki ilave hizmetler için il müdürlüğünden onay almakta hukuka aykırılık görülmemiştir.
Görevden uzaklaştırma" başlıklı 41. Maddesindeki düzenleme ile "Kurum açma izni ile işyeri açma ve çalışma ruhsatının iptali ve idari para cezaları" başlıklı 42. maddesinin 3. fıkrasındaki düzenleme,Yönetmeliğin dayanağı 5661 sayılı Kanun ile de hüküm altına alındığından bu düzenlemelerde de üst hukuk normuna aykırılık bulunmamaktadır.
42. maddesinin 8. fıkrasındaki; "cezanın verildiği günde yürürlükte bulunan"düzenlemesinin incelenmesi; Yönetmeliğin anılan maddesinde, kurum açma iznini vermeye yetkili makam tarafından verilen idari para cezasının gerçek kişi ise kurucuya; tüzel kişilik ise kurucu temsilcisine 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebliğ edileceği, Kanunda belirtilen idari para cezalarının, cezanın verildiği günde yürürlükte bulunan brüt asgari ücret üzerinden belirleneceği, verilen idari para cezalarının Bakanlık Bilişim Sistemine işleneceği hükmünü içermektedir.
5661 sayılı Kanun'un 1. maddesinin 3. fıkrasında sayılan hâllerin davalı idarece tespit edilmesi durumunda kurum açma iznini vermeye yetkili makam tarafından idari para cezası verileceği görülmüş olup; Kanunda belirtilen idari para cezalarının, cezanın verildiği günde yürürlükte bulunan brüt asgari ücret üzerinden belirlenmesi ve anılan idari para cezasına esas teşkil eden fiilin tespit edildiği tarih ile cezanın verildiği tarih arasında geçen zamanın uzun olması ihtimalinin birlikte değerlendirilmesi sonucunda idari para cezalarının fiilin tespit edildiği tarihte yürürlükte bulunan asgari ücret üzerinden belirlenmesinin hakkaniyete uygun olacağı kuşkusuz olup, dava konusu düzenlemede hukuka uyarlık görülmemiştir.
42. maddesinin iptali istenilen 11. fıkrasındaki "ilgili kurum ve kuruluşlarca" ibaresindeki "ilgili kuruluşlar ve Yönetmeliğin Geçici 1. maddesinin 2. fıkrasındaki "bu kurumlardaki öğrencilerin barınmasına yönelik gerekli tedbirler kurum tarafından alınır" ibareleri muğlak gibi görünse de buradaki yetkili kurum ve kuruluşların kimler olduğu Yönetmelik dayanak alınarak hazırlanan Yükseköğrenim Özel Barınma Hizmetleri Yönergesinde açıkca belirtilmiş; yine iptali istenilen 42. Maddenin 11. fıkrasındaki "eksikliklerin öğrencilerin barınması esnasında can güvenliğini tehlikeye düşürmesi durumunda " ibaresi de muğlak gibi görünmekte ve kararı kimin vereceği konusunda açıklık yoksa da 7180 Sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik yapılmasına Dair Kanun ile davalı Bakanlığa verilen inceleme ve denetleme yetkisinin Gençlik ve Spor İl Müdürlüklerince yapılacağı hüküm altına alındığından ,anılan düzenlemede hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Son olarak Yönetmeliğin iptali istenilen Geçici 1. maddesinin 1. fıkrası yönünden incelenmesine gelince; davalı idarece, yerine getirilebilmesi mümkün olan ve olmayan standartlar yönünden ayrıma gidilerek önceki standartlara göre açılmış özel öğrenci barınma hizmeti sunan kuruluşların, yerine getirilebilmesi teknik olarak mümkün olmayan standartlardan (bina ve fiziki mekan şartlarına ilişkin) muaf tutulması gerekirken, böyle bir ayrım yapılmaksızın tüm standartlar yönünden 01/08/2020 tarihine kadar uyum sağlanmasını öngören dava konusu düzenlemede hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle dava konusu Yönetmeliğin 5. maddesinin 2. fıkrasında yer alan "..haklarında bu suçlardan dolayı kovuşturma bulunmaması.." ibaresi, 7. maddesi, 13. maddesinin 2. fıkrası, 21. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendi, 23. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "..yüz yüze eğitimi gerektiren derslere katılmak için.." ibaresi, 23. maddesinin 4. ve 6. fıkrası, 35. maddesinin 4. fıkrası, 39. maddesinin 2. fıkrası, 41. maddesi, 42. maddesinin 3. fıkrası, 42. maddesinin 11. fıkrasında yer alan "..ilgili kurum ve kuruluşlarca.." ile "..Eksikliklerin, öğrencilerin barınması esnasında can güvenliğini tehlikeye düşürmesi durumunda .." ibaresi ve Geçici 1. maddesinin 2. fıkrasının iptalleri isteminin reddi; 6.maddesinin 7.fıkrası ile 42. maddesinin 8. fıkrasında yer alan "..cezanın verildiği günde yürürlükte bulunan.." ibaresi ve Geçici 1. maddesinin 1.fıkrasının iptalinin gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince duruşma için taraflara önceden bildirilen 23/02/2022 tarihinde, davacı vekili Av ...'in ve davalı idare ... Bakanlığı vekili Av. ...'in geldiği, Danıştay Savcısının hazır olduğu görülmekle, açık duruşmaya başlandı. Taraflara usulüne uygun olarak söz verilerek dinlendikten ve Danıştay Savcısının düşüncesi alındıktan sonra taraflara son kez söz verilip, duruşma tamamlandı. Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ SÜREÇ :
Dava; Yükseköğrenim Özel Barınma Hizmetleri Yönetmeliği'nin "Temel esaslar" başlıklı 5. maddesinin 2. fıkrasında yer alan, " ..haklarında bu suçlardan dolayı kovuşturma bulunmaması.." ibaresinin, "Kurumların tür, bina ve bina bölümlerine ilişkin esaslar" başlıklı 6. maddesinin 7. fıkrasının, "Kurum kapasitesi" başlıklı 7. maddesinin, "Başvuru, başvurunun incelenmesi ve ruhsatlandırma" başlıklı 13. maddesinin 2. fıkrasının, "Barınma şartları" başlıklı 21. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinin, "Kurumlarda geçici barınma" başlıklı 23. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "...yüz yüze eğitimi gerektiren derslere katılmak için.." ibaresinin, aynı maddenin 4. ve 6. fıkrasının, "Diğer hizmetler" başlıklı 35. maddesinin 4. fıkrasının, "Denetleme esasları" başlıklı 39. maddesinin 2. fıkrasının, "Görevden uzaklaştırma" başlıklı 41. maddesinin, "Kurum açma izni ile işyeri açma ve çalışma ruhsatının iptali ve idari para cezaları" başlıklı 42. maddesinin 3. fıkrasının, aynı maddenin 8. fıkrasında yer alan "..cezanın verildiği günde yürürlükte bulunan.." ibaresi ve 11. fıkrasında yer alan "..ilgili kurum ve kuruluşlarca.." ile "...Eksikliklerin, öğrencilerin barınması esnasında can güvenliğini tehlikeye düşürmesi durumunda..." ibaresinin, "Geçiş hükümleri" başlıklı Geçici 1. maddesinin 1. ve 2. fıkrasının iptali istemiyle açılmıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE:
İlgili Mevzuat:
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın "Yönetmelikler" başlığını taşıyan 124. maddesinde; " Cumhurbaşkanı, bakanlıklar ve kamu tüzelkişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla yönetmelikler çıkarabilirler" hükmüne yer verilmiştir.
5661 sayılı Yüksek Öğrenim Öğrenci Yurtları Ve Aşevleri Hakkındaki Kanuna Ek Kanun'un 1. maddesinin 1. fıkrasında gerçek ve tüzel kişiler tarafından yemekli ve yemeksiz öğrenci yurtları ve buna benzer kurumların açılması ve işletilmesinin ortaokul ve ortaöğrenim düzeyinde Millî Eğitim Bakanlığının, yükseköğrenim düzeyinde Gençlik ve Spor Bakanlığının iznine bağlı olduğu, ilgili Bakanlıkların bu yurt ve kurumları tespit edecekleri esaslara göre denetleyeceği hükmü bulunmakatadır.
25/8/2011 tarihli ve 652 sayılı Özel Barınma Hizmeti Veren Kurumlar ve Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 13. maddesinde "10/7/2004 tarihli ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi, 3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanununun 15 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi ile 22/2/2005 tarihli ve 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanununun 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen izin veya ruhsatlara ilişkin hükümler, öğrencilere özel barınma hizmeti veren kurumlar hakkında uygulanmaz. Öğrencilere özel barınma hizmeti veren kurumlara iş yeri açma ve çalışma ruhsatı ortaokul ve ortaöğrenim düzeyinde Millî Eğitim Bakanlığınca, yükseköğrenim düzeyinde Gençlik ve Spor Bakanlığınca verilir. Bakanlıklar bu yetkilerini valiliklere devredebilir. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir." düzenlemesine yer verilmiştir.
02/07/2020 tarih ve 31173 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan ve 05/07/2020 tarihinde yürürlüğe giren Yükseköğrenim Özel Barınma Hizmetleri Yönetmeliği'nin 1. maddesinde bu Yönetmeliğin amacının, yükseköğrenim öğrencilerine barınma hizmeti sunmak amacıyla gerçek veya tüzel kişiler tarafından özel barınma kurumu açılmasına, işletilmesine ve denetimine ilişkin usul ve esasları düzenlemek olduğu, 2. maddesinde ise bu Yönetmeliğin, yükseköğrenim öğrencilerine her ne ad altında olursa olsun barınma hizmeti sunmak amacıyla açılan ve işletilen kurumlar ve bu kurumlarda çalışan personel ile barınan öğrencilere ilişkin iş ve işlemleri kapsadığı, 3. maddesinde ise bu Yönetmeliğin 24/3/1950 tarihli ve 5661 sayılı Yüksek Öğrenim Öğrenci Yurtları ve Aşevleri Hakkındaki Kanuna Ek Kanunun 1 inci maddesi ile 25/8/2011 tarihli ve 652 sayılı Özel Barınma Hizmeti Veren Kurumlar ve Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 13 üncü maddesine dayanılarak hazırlandığı kuralına yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava Konusu Yönetmeliğin 5. maddesinin 2. fıkrasında yer alan "..haklarında bu suçlardan dolayı kovuşturma bulunmaması.." ibaresinin İncelenmesi:
5661 sayılı Kanun'un 1. maddesinin 2. fıkrasında, "Yurt ve benzeri kurumların kurucularında, kurucu temsilcilerinde ve personelinde; 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezası ya da affa uğramış olsa bile Devletin egemenlik alametlerine ve organlarının saygınlığına karşı suçlar, Devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, milli savunmaya karşı suçlar, Devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, kaçakçılık suçları, cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar ve 11/10/2006 tarihli ve 5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun kapsamında işlenen suçlardan ceza almamış olması veya haklarında bu suçlardan dolayı kovuşturma bulunmaması, terör örgütlerine ya da Millî Güvenlik Kurulunca Devletin millî güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti ya da iltisakı yahut bunlarla irtibatı olmaması şartı aranır." hükmüne yer verilmiştir.
Yönetmeliğin dava konusu edilen 5/2. maddesinde ise Kanunla aynı düzenlemeye yer verilmiş olup yurt ve benzeri kurumların kurucularında, kurucu temsilcilerinde ve personelinde Yönetmelik hükmünde sayılan suçlardan dolayı kovuşturma bulunmaması şartını düzenleyen Yönetmelik maddesinin dayanak Kanun maddesine uygun olduğu anlaşıldığından anılan maddede hukuka aykırılık görülmemiştir.
Dava Konusu Yönetmeliğin 6. maddesinin 7. fıkrasının incelenmesi:
Yükseköğrenim Özel Barınma Hizmetleri Yönetmeliği'nin 6. maddesinin 7. fıkrasında "Kurum binaları ile akaryakıt istasyonları, yanıcı, parlayıcı ve patlayıcı maddelerin üretildiği veya depolandığı yerler arasında en az yüz metre mesafe bulunması zorunludur. Bu fıkrada belirtilen mesafelerin ve işletmelerin tespitinde kurum açma izni verilmesi için inceleme yapanlar tarafından gerektiğinde ilgili kurumlarla işbirliği yapılır." hükmüne yer verilmiştir.
5561 sayılı Kanun'un 1. maddesinin 4. fıkrasında, "...Öğrenim düzeyine göre barınma hizmeti verilecek öğrenciler ile bu hizmetin verilebileceği kurumlar ve bu hizmeti sunacak gerçek ve tüzel kişilerin nitelikleri ilgisine göre Millî Eğitim Bakanlığı veya Gençlik ve Spor Bakanlığınca çıkarılan yönetmelikle belirlenir..." kuralı yer almakta olup asgari mesafe şartının da "kurumların nitelikleri" kavramının içinde yer aldığı açıktır. Her ne kadar anılan maddenin 9. fıkrasında kurumların umuma açık yerlerle alkollü içki satılan yerlere uzaklığına ilişkin asgari mesafe şartına yer verildiği ancak akaryakıt istasyonları ve benzeri yerlere ilişkin böyle bir şart öngörülmediği ileri sürülmekte ise de kanun koyucunun 9. fıkrada sayılan yerlere atfettiği önem nedeniyle bu hususu ilk elden düzenlediği, 4. fıkrada yer alan hüküm doğrultusunda idarelerin kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun olmak ve Kanunda yer alan düzenlemelere aykırı olmamak kaydıyla kurumların nitelikleri ile uyması gereken şartlara ilişkin düzenleme yapabileceği, belirtilen çerçevede, dava konusu Yönetmelik hükmünde; yükseköğrenim öğrencilerine barınma hizmet sunacak kurum binaları ile akaryakıt istasyonları, yanıcı, parlayıcı ve patlayıcı maddelerin üretildiği veya depolandığı yerler arasında olması gereken asgari mesafe koşulu en az 100 metre olarak düzenlenmiş olup; öğrencilerin can ve mal güvenliğini sağlamak amacıyla yapıldığı anlaşılan dava konusu madde hükmünde hukuka aykırılık görülmemiştir.
Dava Konusu Yönetmeliğin 7. maddesinin incelenmesi:
Yükseköğrenim Özel Barınma Hizmetleri Yönetmeliği'nin 7. Maddesinde, "(1) Kurumlara kurum açma izni ile işyeri açma ve çalışma ruhsatı verilmesinde, türlerine ve asgari kapasitelerine göre; a) Yükseköğrenim öğrenci yurdu için en az otuz öğrenci, b) Yükseköğrenim öğrenci pansiyonu için en az yirmi öğrenci, c) Yükseköğrenim öğrenci apartı için en az on öğrenci barındırma yeterliliği şartı aranır. (2) Kurum kapasitelerinin tespit edilmesine ilişkin usul, esas ve standartlar Bakanlıkça belirlenir." hükmüne yer verilmiştir.
Mülga Özel Barınma Hizmetleri Yönetmeliği ile kıyaslandığında, öğrenci yurtları ve öğrenci pansiyonları yönünden asgari kontenjan şartının azaltıldığı görülmüş olup; kurumlara kurum açma izni ile işyeri açma ve çalışma ruhsatı verilmesinde, türlerine ve asgari kapasitelerine göre asgari barındırma yeterliliği şartının aranmasının kurumların keyfi uygulamalarının önüne geçilmesini ve kurumların önceden belirlenmiş standartlara göre hizmet vermesini amaçladığı anlaşıldığından dava konusu düzenlemede hukuka ve kamu yararı ile hizmet gereklerine aykırılık görülmemiştir.
Dava Konusu Yönetmeliğin 13. maddesinin 2. fıkrasının ve 39. maddesinin 2. fıkrasının incelenmesi:
Yükseköğrenim Özel Barınma Hizmetleri Yönetmeliği'nin 13. maddesinde "(1) Kurum açmak isteyenler başvuru dilekçesi ve Bakanlıkça istenen gerekli belgeler ile birlikte il müdürlüğüne müracaat eder. (2) İl müdürlükleri bünyesinde, yurt hizmetleri müdürünün başkanlığında ilgili şube müdürü ile bir yurt müdürü, şef veya memurdan oluşan en az üç kişilik inceleme komisyonu kurulur. (3) Kurum açmak üzere yapılan müracaat ile kurumun türü ve kapasitesinin bu Yönetmelikte belirtilen esaslara uygun olup olmadığı ve kurum açılacak bina ile bölümlerinin, kurumun türüne göre Bakanlıkça belirlenen standartları karşılayıp karşılamadığı hususları, komisyonca düzenlenen inceleme raporu ile tespit edilir..." hükmüne yer verilmiştir.
Yükseköğrenim Özel Barınma Hizmetleri Yönetmeliği'nin 39. maddesinde ise "(1) Kurumların düzenli denetimleri, bu Yönetmelik hükümleri çerçevesinde, birincisi döneme hazırlık kapsamında bu Yönetmeliğin 5 inci maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen kontrolleri kapsayacak şekilde olmak üzere yılda en az 2 kez il müdürlüğü tarafından yapılır. (2) İl müdürlüklerinde, yurt hizmetleri veya ilgili şube müdürünün başkanlığında, biri yurt müdürü olmak üzere en az üç kişilik denetim komisyonu kurulur..." hükmüne yer verilmiştir.
Davacı tarafından; aynı sektörde olan yurt müdürlerinin inceleme ve denetim komisyonunda bulunmasının rekabete aykırı olacağı ve komisyonun incelemelerinin objektifliğini ortadan kaldıracağı iddia edilmektedir.
Davalı idarenin savunmasında; dava konusu maddede belirtilen yurt müdürünün Kredi ve Yurtlar Genel Müdürlüğüne bağlı olarak hizmet veren yurtlarda görev yapan personel olduğu hususuna yer verildiği dikkate alındığında; yurt müdürlerinin anılan komisyonlarda bulunmasının herhangi bir rekabete sebep olmayacağı ve bu personelin tecrübelerinden ve birikiminde istifade etmenin faydalı olacağı anlaşıldığından dava konusu düzenlemelerde hukuka aykırılık görülmemiştir.
Dava Konusu Yönetmeliğin 21. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinin incelenmesi:
Yükseköğrenim Özel Barınma Hizmetleri Yönetmeliği'nin 21. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde "Örgün eğitim veren bir yükseköğretim kurumuna kayıtlı olmak" kurumlarda barınacak öğrencilerde aranacak barınma şartları arasında sayılmıştır.
5661 sayılı Kanunun 1. maddesinin 4. fıkrasında öğrenim düzeyine göre barınma hizmeti verilecek öğrencilerin ilgisine göre Millî Eğitim Bakanlığı veya Gençlik ve Spor Bakanlığınca çıkarılan yönetmelikle belirleneceği kuralı yer almaktadır.
2547 sayılı Kanunun 3. maddesinin 1. fıkrasının (u) beninde yükseköğretim eğitim türlerinin örgün, açık, dışarıdan (ekstern) ve yaygın eğitim olarak sayıldığı ve örgün eğitimin öğrencilerin, eğitim - öğretim süresince ders ve uygulamalara devam etme zorunluluğunda oldukları bir eğitim - öğretim türü olarak tanımladığı dikkate alındığında; eğitim - öğretim süresince ders ve uygulamalara devam etme zorunluluğu olan ve barınma hizmetine ihtiyaç duyan yükseköğrenim öğrencilerinin barınma ihtiyacının karşılanması amacına hizmet ettiği anlaşılan dava konusu düzenlemede kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırılık görülmemiştir.
Dava Konusu Yönetmeliğin 23. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "..yüz yüze eğitimi gerektiren derslere katılmak için.." ibaresinin , aynı maddenin 4. fıkrasının ve 6. fıkrasının incelenmesi:
Yükseköğrenim Özel Barınma Hizmetleri Yönetmeliği'nin 23. maddesinin 1. fıkrasında yükseköğretim kurumlarının sınavlarına girecek veya bu kurumlara kayıtlarını yaptıracak öğrenciler ile açık ya da uzaktan öğretim yapan üniversitelerde yüz yüze eğitimi gerektiren derslere katılmak için barınma ihtiyacı duyan öğrencilerin, cinsiyetleriyle uygun olmak, kurum yönetimince belirlenen şartları kabul etmek ve durumlarını belgelendirmek kaydıyla kurumlarda geçici olarak barındırılabileceği, 4. fıkrasında geçici barınanların okul ile kimlik bilgileri kurum tarafından aynı gün içinde il müdürlüğüne bildirileceği, 6. fıkrasında ise geçici barınmanın bir ayı geçemeyeceği düzenlemesine yer verilmiştir.
Yükseköğrenim öğrencilerine barınma hizmeti sunmak amacıyla gerçek veya tüzel kişiler tarafından açılan ve işletilen özel barınma kurumlarında, dava konusu Yönetmelikte belli hallerde geçici barınmaya imkan tanındığı ve geçici barınmanın en fazla bir ay ile sınırlandırıldığı ve geçici barınanların okul ile kimlik bilgilerinin kurum tarafından aynı gün içinde il müdürlüğüne bildirileceği anlaşılmaktadır.
Öğrencilere barınma hizmeti sunulan kurumlarda öğrencilerin can ve mal güvenliğinin sağlanmasını ve barınma hizmetinden belli bir düzen ve standart çerçevesinde yararlanmasını sağlamak amacıyla getirildiği anlaşılan dava konusu düzenlemelerde hukuka, kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırılık görülmemiştir.
Dava Konusu Yönetmeliğin 35. maddesinin 4. fıkrasının incelenmesi:
Yükseköğrenim Özel Barınma Hizmetleri Yönetmeliği'nin 35. maddesinde " (1) Kurumda kablolu/kablosuz internet, bilgisayar, yazıcı ve fotokopi hizmeti verilebilir. (2) Kurumlarda anons sistemi kurulur. (3) Kurumlar, berber, kuaför, terzi, kuru temizleme, çamaşır, kırtasiye, kantin ve benzeri hizmetleri ilgili mevzuatı çerçevesinde kendileri veya hizmet alımı yoluyla sunabilir. (4) Kurumlar, yönetmelikte belirlenen hizmetler dışındaki ilave hizmetleri il müdürlüğünün onayını almak kaydıyla sunabilir." hükmüne yer verilmiştir.
Dava konusu Yönetmelik bir bütün olarak incelendiğinde; Yönetmeliğin 26. maddesinde barınma hizmetlerine ilişkin esaslar, 27. maddesinde beslenme hizmetine, 28. maddesinde temizlik hizmetlerine, 29. maddesinde çamaşır yıkama ve ütü hizmetine, 30. maddesinde güvenlik hizmetlerinine, 31. maddesinde ısıtma ve soğutma sistemine, 32. maddesinde öğrencilerin çalışma ortamlarına, 33. maddesinde sosyal, kültürel ve sportif faaliyetlere, 34. maddesinde ise nöbet hizmetlerine ilişkin usul ve esasların kurala bağlandığı anlaşılmaktadır.
Yukarıda yer verilen Yönetmelik hükümleri ile kurumların öğrencilere sunacağı temel hizmetlerin asgari şartları belirlenmiş olup; kurumlarca Yönetmelikte belirlenen hizmetler dışındaki ilave hizmetlerin sunulmasının istenmesi halinde il müdürlüğünün onayını almak şartının aranmasının davalı idarenin denetim ve gözetim yükümlülüğünü yerine getirmesi ve öğrencilerin güvenli ve konforlu bir ortamda barınmasının sağlanması amacına hizmet ettiği anlaşıldığından dava konusu düzenlemede kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırılık görülmemiştir.
Dava Konusu Yönetmeliğin 41. maddesinin incelenmesi:
Yükseköğrenim Özel Barınma Hizmetleri Yönetmeliği'nin 41. maddesinde kurum personelinin geçici olarak görevden uzaklaştırılabileceği haller sayılmış olup; görevden uzaklaştırmanın, merkezi denetleme yetkisi bulunanlarca veya görevlendirmeye yetkili makamca gerçekleştirileceği, müdürün görevden uzaklaştırılması halinde yerine vekalet edecek personelin belirleneceği, vekalet görevi verilecek personel bulunmaması halinde kurucu veya kurucu temsilcisinin ivedilikle müdürlüğe vekalet edecek kişiyi bildirmesinin isteneceği, kurucu veya kurucu temsilcisinin beş iş günü içinde bildirimde bulunmaması halinde denetleme, inceleme ya da soruşturma sonuçlanıncaya kadar il müdürlüğü tarafından gerekli tedbirlerin alınacağı, görevden uzaklaştırmayı gerektiren fiilin suç teşkil etmesi halinde durumun derhal yetkili makamlara bildirileceği, haklarında kovuşturmaya yer olmadığına karar verilen veya beraat edenler ile görevden uzaklaştırma tedbirinin devamına gerek kalmadığına karar verilenlerin görevlerine iade edileceği düzenlemesine yer verilmiştir.
5661 sayılı Kanunun 1. maddesinin 10. fıkrasında, "Öğrencilere barınma hizmeti veren öğrenci yurtları ve benzeri kurumlarda görevlendirilen personelde, ikinci fıkrada belirtilen şartlar ve 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48 inci maddesinde belirtilen genel şartlara ek olarak istenen diğer şartlar ile bu personelin özlük, ödül, disiplin iş ve işlemlerine ilişkin hususlar yönetmelikle belirlenir..." kuralı yer almaktadır.
Dava konusu Yönetmeliğin dayanağı 5661 sayılı Kanunda personelin disiplin iş ve işlemlerine ilişkin hususların Yönetmelikle belirleneceği hüküm altına alınmış olup; kurumların özel önemi dikkate alınarak etkin bir şekilde denetlenmesini teminen öngörülen, cezalandırma vasfı olmaksızın geçici süreli idari tedbir niteliğinde olan uzaklaştırmaya ilişkin hususların düzenlenmesine ilişkin dava konusu kurallarda kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırılık görülmemiştir.
Dava Konusu Yönetmeliğin 42. maddesinin 3. fıkrasının incelenmesi:
Yükseköğrenim Özel Barınma Hizmetleri Yönetmeliği'nin 42. maddesinde " (1) Kurumların kurucularının, Kanunun 1 inci maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen hallerin tespiti durumunda, kurumun kurum açma izni ve işyeri açma ve çalışma ruhsatı iptal edilir. (2) Kurucuların Kanunun 1 inci maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen suçlarla ilgili haklarında kovuşturma bulunması halinde kurumun barınma hizmeti vermesi ders yılı dikkate alınarak il müdürlüğünün onayıyla kovuşturma sonuçlanıncaya kadar geçici olarak durdurulur. Kovuşturma sonucunda bu kişilerin ceza almaması halinde geçici durdurma işlemi kaldırılır. (3) İnceleme, soruşturma veya denetimlerde Kanunun 1 inci maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen hallerin tespiti halinde Kanunun ilgili hükümleri uygulanır..." hükmüne yer verilmiştir.
5661 sayılı Kanun'un 1. maddesinin 3. fıkrasında, "Yapılan inceleme, soruşturma ve denetimlerle yurt ve benzeri kurumun ... hâllerinin tespitinde; (a), (b), (c), (ç) ve (d) bentlerindeki fiiller için brüt asgari ücretin iki katı; (e), (f) ve (g) bentlerindeki fiiller için brüt asgari ücretin üç katı; (ğ) ve (h) bentlerindeki fiiller için brüt asgari ücretin beş katı idari para cezası uygulanır ve (ğ) ve (h) bentlerindeki fiilleri işleyen kurumların kurum açma izni ile işyeri açma ve çalışma ruhsatları iptal edilir. (ğ) ve (h) bentlerindeki fiillerin dışındaki fiillerin tekrarı halinde idari para cezası miktarı ilgili bentler için belirlenen para cezası miktarlarının beş katı olarak uygulanır ve bu bentlerdeki fiillerin üçüncü kez tekrarlanması halinde ise kurum açma izni ile işyeri açma ve çalışma ruhsatı iptal edilir. Bu fıkranın (ğ) ve (h) bentlerinin dışındaki bentlerde belirtilen fiiller nedeniyle idari para cezası verilmesi hâlinde ceza tebliğ edilir ve idari para cezasına neden olan hususun giderilmesi için ilgili kuruma en fazla üç ay süre verilir. Bu süre sonunda idari para cezasına neden olan hususların devam ettiğinin tespiti halinde ise yeniden kanuni işlem yapılır." hükmü bulunmaktadır.
Dava konusu edilen Yönetmelik düzenlemesinin Kanun'un ilgili maddesinin uygulanacağını ifade eden bir atıf düzenlemesinden ibaret olduğu anlaşıldığından, anılan düzenlemede hukuka ve üst hukuk normlarına aykırılık görülmemiştir.
Dava Konusu Yönetmeliğin 42. maddesinin 8. fıkrasında yer alan, "...cezanın verildiği günde yürürlükte bulunan..." ibaresinin incelenmesi:
Yükseköğrenim Özel Barınma Hizmetleri Yönetmeliği'nin 42. maddesinin 8. fıkrasında; idari para cezalarının, kurum açma iznini vermeye yetkili makam tarafından verileceği, verilen idari para cezasının gerçek kişi ise kurucuya; tüzel kişilik ise kurucu temsilcisine 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebliğ edileceği, Kanunda belirtilen idari para cezalarının, cezanın verildiği günde yürürlükte bulunan brüt asgari ücret üzerinden belirleneceği, verilen idari para cezalarının Bakanlık Bilişim Sistemine işleneceği hükmüne yer verilmiştir.
5661 sayılı Kanun'un 1. maddesinin 3. fıkrasında sayılan hâllerin davalı idarece tespit edilmesi durumunda kurum açma iznini vermeye yetkili makam tarafından idari para cezası verileceği görülmüş olup; Kanunda belirtilen idari para cezalarının, cezanın verildiği günde yürürlükte bulunan brüt asgari ücret üzerinden belirlenmesinin ve anılan idari para cezasına esas teşkil eden fiilin tespit edildiği tarih ile cezanın verildiği tarih arasında geçen zamanın uzun olması ihtimalinin birlikte değerlendirilmesi neticesinde idari para cezalarının fiilin tespit edildiği tarihte yürürlükte bulunan asgari ücret üzerinden belirlenmesinin hakkaniyete uygun olacağı anlaşıldığından bu yönüyle dava konusu düzenlemede hukuka uyarlık görülmemiştir.
Dava Konusu Yönetmeliğin 42. maddesinin 11. fıkrasında yer alan, "...ilgili kurum ve kuruluşlarca..." ile "...Eksikliklerin, öğrencilerin barınması esnasında can güvenliğini tehlikeye düşürmesi durumunda ..." ibaresinin incelenmesi:
Yükseköğrenim Özel Barınma Hizmetleri Yönetmeliği'nin 42. maddesinin 11. fıkrasında kurum binalarında ilgili kurum ve kuruluşlarca yapılan yangın, elektrik, su ve gaz tesisatlarının kontrolleri sonucu düzenlenen raporda tespit edilen eksiklik varsa giderilmesi için il müdürlüğünce kuruma gerekli ikaz yapılarak süre verileceği, eksikliklerin, öğrencilerin barınması esnasında can güvenliğini tehlikeye düşürmesi durumunda gerekli tedbirler alınarak eksiklikler giderilinceye kadar kurumun barınma hizmeti vermesi geçici olarak durdurulacağı, üç ay içinde eksikliklerin giderilmemesi halinde kurum açma izni ile işyeri açma ve çalışma ruhsatının, bunları vermeye yetkili makam tarafından iptal edileceği düzenlemesine yer verilmiştir.
Yönetmeliğin 5. maddesinin 3. fıkrasında, "Kurum binaları, her yıl öğretim yılı başlamadan önce yangın güvenliği, elektrik tesisat güvenliği, ısınma sistemi güvenliği, su ve gaz tesisatı güvenliği hususlarında itfaiye, üniversitelerin ilgili bölümleri, mühendis odaları veya ilgili mevzuatına göre alanında yetkilendirilmiş kişi, kurum veya kuruluşlara kurum yönetimince kontrol ettirilir. Kontrolleri yapan kurum veya kuruluşlarca düzenlenen raporun bir örneği kurum tarafından bağlı olduğu il müdürlüğüne gönderilir, bir örneği de denetlemeye yetkili olanlara sunulmak üzere kurumda muhafaza edilir." kuralı yer almıştır.
Bu itibarla, davacının iddiasının aksine yangın, elektrik, su ve gaz tesisatlarının kontrollerinin hangi kurum veya kuruluşlarca yapılacağının açık bir şekilde düzenlendiği anlaşıldığından "...ilgili kurum ve kuruluşlarca..." ibaresi yönünden fıkrada hukuka aykırılık görülmemiştir.
"...Eksikliklerin, öğrencilerin barınması esnasında can güvenliğini tehlikeye düşürmesi durumunda ..." ibaresi yönünden ise madde metninde "can güvenliğini tehlikeye düşürmesi ihtimali olan hususlar" açık bir şekilde yangın , elektrik tesisatı, ısınma sistemi, su ve gaz tesisatı olarak düzenlendiği, bu konuda da herhangi bir belirsizliğin olmadığı anlaşıldığından, anılan ibare yönünden de fıkrada hukuka aykırılık saptanmamıştır.
Dava Konusu Yönetmeliğin Geçici 1. maddesinin 1. fıkrasının incelenmesi:
Yükseköğrenim Özel Barınma Hizmetleri Yönetmeliği'nin Geçici 1. maddesinin 1. fıkrasında; Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihte faaliyette bulunan kurumların, binalarını ve hizmetlerini 01/08/2021 tarihine kadar bu Yönetmelikte belirlenen şartlara uygun hale getirecekleri, bu tarihe kadar binalarını uygun hale getirmeyenlerin kurum açma izni ile işyeri açma ve çalışma ruhsatlarının iptal edileceği, kurumların binalarını uygun hale getirip getirmediklerinin yapılan inceleme ve denetimlerle tespit edileceği kurala bağlanmıştır.
Anılan madde ile; 05/07/2020 tarihinde yürürlüğe giren dava konusu Yönetmelikten önceki Yönetmeliklere göre yükseköğrenim öğrencilerine barınma hizmeti sunmak amacıyla açılan kurumların binalarını ve hizmetlerini yeni Yönetmelikte getirilen bina ve fiziki mekan şartlarına uyum sağlamaları için 01/08/2020 tarihine kadar süre öngörülmüş, bu sürenin sonunda binalarını uygun hale getirmeyen kurumların kurum açma izni ile işyeri açma ve çalışma ruhsatlarının iptal edileceği düzenlenmiştir.
Davalı idarece, değişen ve gelişen barınma standartları veya uygulamalarına uyum sağlamaları açısından; açılmış özel öğrenci barınma hizmeti sunan kurumların standartlarının yeniden belirlenmesi, bunların zorunlu kıldığı değişikliklerin istenebilmesi ve makul süre içinde bu standartlara uyma zorunluluğu getirilmesi mümkün olmakla birlikte; davalı idarece mevcut kurumların binalarını ve hizmetlerini yeni Yönetmelikte düzenlenen şartlara uygun hale getirebilmeleri noktasında herhangi bir ayrıma gidilmeksizin tüm şartlar yönünden yaklaşık bir yıllık süre öngörüldüğü ve bu durumun teknik olarak yerine getirilmesi daha uzun zaman gerektiren bina ve fiziki mekana ilişkin şartlar yönünden kurumların mağduriyetine neden olacağı anlaşılmaktadır. Bu durumda; barınma hizmeti vermek amacıyla açılan bu kurumların önceki düzenlemelerde yer alan standartlara uygun olmak suretiyle ve anılan düzenlemelere güvenerek ticari yatırım yaptığı ve madde hükmünde öngörülen süre içinde binalarını ve hizmetlerini yeni Yönetmelikte getirilen standartlara uygun hale getirmemeleri sonucunda kurum açma izni ile işyeri açma ve çalışma ruhsatlarının iptali gibi ağır bir yaptırım ile karşı karşıya kalacakları hususu dikkate alındığında; teknik olarak yerine getirilmesi bir yıldan daha fazla zaman gerektiren şartlar bakımından ayrı bir düzenlemeye yer vermeyen dava konusu Yönetmelik hükmünde hukuka uyarlık görülmemiştir.
Dava Konusu Yönetmeliğin Geçici 1. maddesinin 2. fıkrasının incelenmesi:
Yükseköğrenim Özel Barınma Hizmetleri Yönetmeliği'nin Geçici 1. maddesinin 2. fıkrasında "Deprem, yangın, iş güvenliği ve sağlığına ilişkin mevzuat ile aranan şartları taşımadığı tespit edilen kurumların faaliyetleri eksiklikler giderilinceye kadar durdurulur. Söz konusu eksikliklerin 1/8/2021 tarihine kadar giderilmemesi halinde ruhsatları iptal edilir. Bu kurumlardaki öğrencilerin barınmasına yönelik gerekli tedbirler kurum tarafından alınır." hükmü yer almaktadır.
Yönetmeliğin 5. maddesinin 4. fıkrasında, "Kurum binalarında yangın ve depreme ilişkin mevzuatta yer alan yükümlülüklerin yerine getirilmesi zorunludur.", 5. fıkrasında, "İş güvenliği ve sağlığı mevzuatında yer alan yükümlülüklerin yerine getirilmesi zorunludur." kuralı yer almıştır.
Anılan yönetmelik hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden; deprem, yangın, iş güvenliği ve sağlığına ilişkin mevzuatın öngördüğü şartlar ve denetim yetki ve standartları çerçevesinde belirtilen yönlerden eksilik tespit edilmesi halinde kurumlar hakkında işlem tesis edilebileceği, bu anlamda düzenlemede herhangi bir belirsizlik bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Öte yandan, deprem, yangın, iş güvenliği ve sağlığına ilişkin bu Yönetmelikle getirilen şartların belirtilen tarihe kadar tamamlamaması halinde hukuksal anlamda ruhsat için gerekli olan şartlar sağlanamadığından/eksiklikler giderilmediğinden ruhsatın geri alınması niteliğinde kural ihdas edecek şekilde geçiş hükmü öngörülmesine ilişkin dava konusu düzenlemede kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırılık görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Yükseköğrenim Özel Barınma Hizmetleri Yönetmeliği'nin 5. maddesinin 2. fıkrasında yer alan "..haklarında bu suçlardan dolayı kovuşturma bulunmaması.." ibaresi, 6. maddesinin 7. fıkrası, 7. maddesi, 13. maddesinin 2. fıkrası, 21. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendi, 23. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "..yüz yüze eğitimi gerektiren derslere katılmak için.." ibaresi, 23. maddesinin 4. ve 6. fıkrası, 35. maddesinin 4. fıkrası, 39. maddesinin 2. fıkrası, 41. maddesi, 42. maddesinin 3. fıkrası, 42. maddesinin 11. fıkrasında yer alan "..ilgili kurum ve kuruluşlarca.." ile "..Eksikliklerin, öğrencilerin barınması esnasında can güvenliğini tehlikeye düşürmesi durumunda .." ibaresi ve Geçici 1. maddesinin 2. fıkrası yönünden oybirliğiyle DAVANIN REDDİNE,
2.Yükseköğrenim Özel Barınma Hizmetleri Yönetmeliği'nin 42. maddesinin 8. fıkrasında yer alan "..cezanın verildiği günde yürürlükte bulunan.." ibaresinin oybirliğiyle İPTALİNE,
3. Yükseköğrenim Özel Barınma Hizmetleri Yönetmeliği'nin Geçici 1. maddesinin 1. fıkrasının gerekçede oyçokluğuyla İPTALİNE,
4.Dava kısmen iptal, kısmen ret şeklinde sonuçlandığından aşağıda dökümü yapılan yargılama giderlerinin yarısı olan ... TL'nin davacı üzerine bırakılmasına, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca duruşmalı işler için öngörülen ... TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye; diğer yarısı olan ... TL'nin ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca duruşmalı işler için öngörülen ... TL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine
5. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra istemi halinde davacıya iadesine,
6. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 23/02/2022 tarihinde karar verildi.
KARŞI OY :
X- Dava konusu Yönetmeliğin Geçici 1. maddesinin 1. fıkrası yönünden;
Dava konusu Yönetmeliğin Geçici 1. maddesinin 1. fıkrasında; Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihte faaliyette bulunan kurumların, binalarını ve hizmetlerini 01/08/2021 tarihine kadar bu Yönetmelikte belirlenen şartlara uygun hale getirecekleri, bu tarihe kadar binalarını uygun hale getirmeyenlerin kurum açma izni ile işyeri açma ve çalışma ruhsatlarının iptal edileceği, kurumların binalarını uygun hale getirip getirmediklerinin yapılan inceleme ve denetimlerle tespit edileceği kurala bağlanmıştır.
Anılan madde ile; 05/07/2020 tarihinde yürürlüğe giren dava konusu Yönetmelikten önceki Yönetmeliklere göre yükseköğrenim öğrencilerine barınma hizmeti sunmak amacıyla açılan kurumların binalarını ve hizmetlerini yeni Yönetmelikte getirilen bina ve fiziki mekan şartlarına uyum sağlamaları için 01/08/2020 tarihine kadar süre öngörülmüş, bu sürenin sonunda binalarını uygun hale getirmeyen kurumların kurum açma izni ile işyeri açma ve çalışma ruhsatlarının iptal edileceği düzenlenmiştir.
Davalı idarece, yerine getirilebilmesi mümkün olan ve olmayan standartlar yönünden ayrıma gidilerek önceki standartlara göre açılmış özel öğrenci barınma hizmeti sunan kuruluşların, yerine getirilebilmesi teknik olarak mümkün olmayan standartlardan (bina ve fiziki mekan şartlarına ilişkin) muaf tutulması gerekirken, böyle bir ayrım yapılmaksızın tüm standartlar yönünden 01/08/2020 tarihine kadar uyum sağlanmasını öngören dava konusu düzenlemede hukuka uyarlık bulunmadığından bu gerekçeyle anılan madde hükmünün iptal edilmesi gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyorum.
Nitekim; (Mülga) 06/05/2017 günlü, 30058 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren "Özel Öğrenci Barınma Hizmetleri Yönetmeliği"nin "Kurumlara ilişkin geçiş hükümleri" başlıklı Geçici 2. maddesinin 2. fıkrasının yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle açılan davada, İdari Dava Daireleri Kurulu'nun 26/02/2018 tarihli ve E:2018/29 sayılı kararı da bu yöndedir.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.