Esas No: 2021/1022
Karar No: 2022/2142
Karar Tarihi: 23.02.2022
Danıştay 6. Daire 2021/1022 Esas 2022/2142 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2021/1022 E. , 2022/2142 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2021/1022
Karar No : 2022/2142
DAVACI : …
DAVALILAR : 1- … - …
VEKİLİ : Av. …
2- … A.Ş. Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : "154 kv Yenidere – (Erbaa – Yaprak HES) Brş.N. kadar Enerji İletim Hattı Projesi" kapsamında, ekli güzergaha isabet eden taşınmazlarda direk yerlerinin mülkiyet şeklinde, iletken salınım gabarilerinin ise irtifak kurulmak suretiyle Türkiye Elektrik İletim A.Ş. Genel Müdürlüğü tarafından 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca acele kamulaştırılmasına ilişkin 29/05/2018 tarih ve 30435 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 30/04/2018 tarih ve 2018/11746 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının, Amasya İli, Taşova İlçesi, … Köyü, … ada, … parsel sayılı taşınmaza ilişkin kısmı yönünden iptali istenilmektedir.
DAVACININ İDDİALARI : Acele kamulaştırma kararında kamu yararının bulunmadığı, ilgili diğer yerleşim alanlarında dikkate alınması zorunlu tüm duyarlılıklar gözetilerek yerleşim alanlarından en uzak alanlar geçiş güzergahı olarak tespit edilirken, dava konusu taşınmazın bulunduğu alanda yerleşim alanından uzak ve tarım arazilerinin dışından geçecek şekilde planlanması gerekirken; tam aksine bir uygulama ile iletim hattının konut alanına yöneldiği; insan sağlığı, diğer canlılar, bitkiler ve tarım alanlarına süreğen bir şekilde zarar verecek ve aynı zamanda da daha uzun ve daha masraflı olan yanlış bir güzergahın seçildiği, kıt tarımsal alanların ve davaya konu parselin dikkate alınmadığı, güzergahın yerleşim yerinden uzak olan ve tarım arazilerinin tümüyle dışında bulunan, DSİ'nin cazibe sulama kanalının da bulunduğu güzergahtan geçmesi gerektiği, mülkiyet hakkının ihlal edildiği ileri sürülmektedir.
DAVALILARIN SAVUNMASI : Davalılardan tarafından, iletim hattının yapımına gerekçe olan ve tesisi tamamlanmak üzere olan üretim santrallerinin Ülke ekonomisine kazandırılması amacıyla, hattın acilen tesisinde zorunluluk olmasından dolayı acele kamulaştırma kararının alındığı, köy yerleşim yerleri de dikkate alınarak en uygun güzergahın seçildiği, güzergah seçimi yapıldığı tarihte davaya konu taşınmaz üzerinde herhangi bir yapının bulunmadığı, iletim hatları altında yapılan ölçümlerde manyetik alanın 2,7-86 mG arasında, elektrik alanın ise 0,222-5,00 kV/m arasında değiştiğinin görüldüğü, bu değerlerin ise Uluslararası Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından kabul edilen sınır değerlerin (1000 mG-5000 KV/m) çok çok altında olduğu, iletim hattının bir sağlık tehdidi oluşturmadığı, davaya konu enerji iletim hattının, bölgede tesis edilen üretim santrallerinin Ülke ekonomisine kazandırılması ile bölgenin enerji ihtiyacını beslemesi bakımından önemli bir noktada olduğu, iletim sistemi arz güvenliğinin tesisi için de söz konusu hattın yapımında kamu yararı bulunduğu, davaya konu enerji iletim hattının, Yaprak HES'in sistem bağlantısı için tesis edilmekte olan enerji iletim hattı olduğu, elektrik üretiminin sisteme güvenle aktarılabilmesi için önem arz ettiği, iletim hattının, ulusal enterkonekte sistemin güvenliği için de önem arz ettiği ve enerji üretiminin nihai tüketiciye ulaşmasında ve bu yolla başta Amasya, Taşova ilçesi olmak üzere bahse konu hattan beslenen civar yerleşim yerlerinin enerjiye kaliteli, hızlı ve güvenli erişiminin sağlanması bakımından da önem taşıdığı, davaya konu edilen hattın tesisinde kamu yararı bulunduğu, yerli ve yenilenebilir kaynakla üretim yapan bir santralin üretiminin, mevzuat gereği, başta Balıkesir, Akçay ve Altınoluk olmak üzere civar yerleşim yerlerini de besleyecek olması, enerjinin sisteme verilmesinin acil olması, enerjide dışa bağımlılığı azaltacak üretim kaynağı olması sebebiyle ülke ekonomisine azami katkı sağlayacak olması da göze alındığında, sistem bağlantısını sağlayacak iletim hattının tesisinin yapılmasında acelelik halinin bulunduğu, enerji temininde üstün kamu yararının bulunduğu, Ülke kaynaklarının sınırlı olduğu ve enerji ihtiyacının arttığı gözetildiğinden üretim santralinin ürettiği enerjinin sisteme bağlantısının zorunlu ve acil olduğu, dava konusu Cumhurbaşkanı Kararının hukuka uygun olduğu savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
DANIŞTAY SAVCISI …'IN DÜŞÜNCESİ : Dava; Amasya İli, Taşova İlçesi, … Köyü, … ada, … parsel sayılı taşınmazın "154 kV Yenidere -(Erbaa-Yaprak HES) Brş. N. Kadar Enerji İletim Hattı Projesi" kapsamında güzergaha isabet eden taşınmazlarda direk yerlerinin mülkiyet şeklinde, iletken salınım gabarisinin ise irtifak hakkı kurulmak suretiyle 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca Türkiye Elektrik İletim A.Ş. Genel Müdürlüğü tarafından acele kamulaştırılmasına ilişkin 29/05/2018 tarihli ve 30435 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 30/04/2018 tarih ve 2018/11746 sayılı Bakanlar Kurulu kararının iptali istemiyle açılmıştır.
Anayasa'nın 13. ve 35. madde hükümleri uyarınca mülkiyet hakkının kamu yararı amacıyla Anayasa'ya uygun olarak yasayla sınırlandırılması mümkündür. Ancak buna ilişkin düzenlemeler öncelikle kamu yararına dayanmalıdır.Ülkemizin taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin Ek 1 Nolu Protokolüyle de mülkiyet hakkı bir insan hakkı olarak kabul edilmiş ve bu hakkın orantılılık ilkesi çerçevesinde kamu yararı gözetilerek sınırlandırılabileceği ifade edilmiştir. Buna göre, bir taşınmaz üzerindeki mülkiyet hakkının kamulaştırma yolu ile kaldırılması (mülkiyetin el değiştirmesi) kamu yararının karşılanması zorunluluğunun özel mülkiyet hakkının korunmasından üstün tutulması şartına bağlıdır. Bu çerçevede, 2942 sayılı Yasanın 27. maddesi incelendiğinde, kamulaştırma işlemlerinde öngörülen yöntemlerin bir kısmının uygulanmayarak taşınmaza acele el konulabilmesi yolu istisnai olarak başvurulabilecek bir yöntem olarak düzenlendiğinden, madde hükmü ile üç durumda acele kamulaştırma yolu ile taşınmaza el konulmasına olanak tanınmıştır. Bu koşullardan ikisi Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanununun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya özel kanunlarda öngörülen olağanüstü durumlarda gerekli olması halleri şeklinde açıkça sayılmak suretiyle üstün kamu yararının ve kamu düzeninin korunmasının gerçekleştirilmesi amacıyla acele kamulaştırma yoluna gidilebileceği belirtilmiştir. Bu kapsamda üçüncü koşul olan aceleliğine Bakanlar Kurulunca karar verilebilmesi için de kamu yararı ve kamu düzenine ilişkin olma halinin maddede yer alan diğer iki koşula paralel nitelik taşıması gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, 10/03/2016 tarihinde onaylanan 1/25.000 ölçekli güzergah planı esas alınmak suretiyle, TEİAŞ Genel Müdürlüğü yatırım programında … proje numarası ile yer alan "154 kV Yenidere -(Erbaa-Yaprak HES) Brş. N. Kadar Enerji İletim Hattı " güzergahına isabet eden taşınmazlardan özel mülkiyettekilerin 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca kamulaştırılabilmesi amacıyla TEİAŞ Yönetim Kurulunca … tarihli, …-… sayılı kamu yararı kararı alınarak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına gönderilmesi üzerine anılan Bakanlığın 01/02/2018 tarih ve 300 sayılı Olur'u ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 6/g maddesi uyarınca kamu yararı kararının onaylandığı; söz konusu Enerji İletim Hattı güzergahı tespit edilirken; imar durumu, tarım arazileri, yapılaşma, doğal bitki örtüsü, hat uzunluğu, ulaşım gibi hususlar göz önünde bulundurularak ilgili kuruluşlardan alınan görüşler doğrultusunda maliyet ve teknik açıdan yapılan değerlendirme sonucu Çevre ve Şehircilik Bakanlığının … tarih ve … No'lu kararı ile " Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu" kararının alındığı, davacı tarafından proje güzergahı tespitine, kamu yararı kararına ve " Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu" kararına karşı anılan işlemlerin iptali istemiyle herhangi bir dava açılmadığı; dava konusu 29/05/2018 tarihli ve 30435 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 30/04/2018 tarih ve 2018/11746 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile de "154 kV Yenidere -(Erbaa-Yaprak HES) Brş. N. Kadar Enerji İletim Hattı Projesi" kapsamında içinde davacılara ait taşınmazın da bulunduğu alanın 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca Türkiye Elektrik İletim A.Ş. Genel Müdürlüğü tarafından acele kamulaştırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda; 6446 sayılı Kanunun "İletim faaliyeti" başlıklı 8. maddesi uyarınca elektrik enerjisi iletim faaliyetinin, lisansı kapsamında münhasıran TEİAŞ'a ait olduğu ve TEİAŞ'ın bu amaçla inşa edeceği iletim hatları için ihtiyaç duyulan arazilerin temininde normal kamulaştırma yöntemi yerine acele kamulaştırma yönteminin tercih edilmesinde Ülkemizin enerji ihtiyacının hızla artış göstermesi ve üretilen/satın alınan enerjinin tüketim noktalarına ulaştırılmasında gecikmeye yol açılmamasının hedeflenmiş olduğu, öte yandan uyuşmazlık konusu taşınmaza isabet eden güzergahın dayandığı projenin ve projeye ilişkin ÇED olumlu kararının dava konusu edilmediği, niteliği gereği enerji nakil hatlarının mümkün olan en kısa mesafeden ve en uygun hattan geçirilmesinde kamu yararı bulunması; her taşınmazın mülkiyet durumuna göre güzergah belirlenmesinin olanaksızlığı ve alternatif çözümlerin kamuya yükleyeceği mali külfet gözönünde bulundurulduğunda enerji iletim hattı projesi güzergahında kalan uyuşmazlığa konu taşınmazın bir kısmının mülkiyet şeklinde, bir kısmının da daimi irtifak hakkı tesisi suretiyle acele kamulaştırılmasında 2942 sayılı Yasanın 27. maddesinin uygulanabilmesi için gerekli olan olağanüstü durumun, acelelik halinin ve bu yönteme başvurulması ile amaçlanan kamu yararının bulunduğu sonucuna varılmakla, dava konusu işlemde mevzuata ve hukuka aykırılık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle; davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince duruşma için taraflara önceden bildirilen 23/02/2022 tarihinde, davacı …'in, davalılardan Cumhurbaşkanlığı vekili Av. …'in, davalılardan Türkiye Elektrik İletişim A.Ş. Genel Müdürlüğü vekili Av. …'ın geldiği, Danıştay Savcısı …'ın hazır olduğu görülmekle, açık duruşmaya başlandı. Taraflara usulüne uygun olarak söz verilerek dinlendikten ve Danıştay Savcısının düşüncesi alındıktan sonra taraflara son kez söz verilip, duruşma tamamlandı. Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
TEİAŞ Genel Müdürlüğü Yönetim Kurulunun … tarih ve …-… sayılı kararıyla; TEİAŞ Genel Müdürlüğü yatırım programında … proje numarası ile yer alan "154 kV Yenidere-(Erbaa-Yaprak HES) Brş. N. Kadar Enerji İletim Hattı" güzergahına isabet eden taşınmazlardan özel mülkiyete ait olanların 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca kamulaştırılabilmesi amacıyla kamu yararı kararı alınmıştır.
Anılan kamu yararı kararı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 01/02/2018 tarih ve 300 sayılı Oluruyla onaylanmıştır.
Dava konusu 30/04/2018 tarih ve 2018/11746 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile, Amasya İli, Taşova İlçesi, … Köyü, … ada, … parsel sayılı taşınmazın, "154 kv Yenidere – (Erbaa – Yaprak HES) Brş.N. kadar Enerji İletim Hattı Projesi" kapsamında, ekli güzergaha isabet eden taşınmazlarda direk yerlerinin mülkiyet şeklinde, iletken salınım gabarilerinin ise irtifak kurulmak suretiyle Türkiye Elektrik İletim A.Ş. Genel Müdürlüğü tarafından 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca acele kamulaştırılmasına karar verilmiştir.
Bakılan dava, dava konusu acele kamulaştırma kararının davacıya ait taşınmaz yönünden iptali istemiyle açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasanın 35. maddesinde: "Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz." hükmü, 46. maddesinde "Devlet ve kamu tüzel kişileri; kamu yararının gerektirdiği hallerde, gerçek karşılıklarını peşin ödemek şartıyla, özel mülkiyette bulunan taşınmaz malların tamamını veya bir kısmını, kanunla gösterilen esas ve usullere göre, kamulaştırmaya ve bunlar üzerinde idarî irtifaklar kurmaya yetkilidir yer almaktadır." hükmü yer almaktadır.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin Ek 1 No'lu Protokolünün "Mülkiyetin korunması" başlıklı 1. maddesinde: "Her gerçek ve tüzel kişinin mal ve mülk dokunulmazlığına saygı gösterilmesini isteme hakkı vardır. Herhangi bir kimse, ancak kamu yararı sebebiyle ve yasada öngörülen koşullara ve uluslararası hukukun genel ilkelerine uygun olarak mal ve mülkünden yoksun bırakılabilir. Yukarıdaki hükümler, devletlerin, mülkiyetin kamu yararına uygun olarak kullanılmasını düzenlemek veya vergilerin ya da başka katkıların veya para cezalarının ödenmesini sağlamak için gerekli gördükleri yasaları uygulama konusunda sahip oldukları hakka halel getirmez." hükmüne yer verilmiştir.
2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 1. maddesinde "Bu Kanun; kamu yararının gerektirdiği hallerde gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerinin mülkiyetinde bulunan taşınmaz malların, Devlet ve kamu tüzel kişilerince kamulaştırılmasında yapılacak işlemleri, kamulaştırma bedelinin hesaplanmasını, taşınmaz malın ve irtifak hakkının idare adına tescilini, kullanılmayan taşınmaz malın geri alınmasını, idareler arasında taşınmaz malların devir işlemlerini, karşılıklı hak ve yükümlülükler ile bunlara dayalı uyuşmazlıkların çözüm usul ve yöntemlerini düzenler" hükmüne, 3. maddesinde "İdareler, kanunlarla ve Cumhurbaşkanlığı kararnameleriyle yapmak yükümlülüğünde bulundukları kamu hizmetlerinin veya teşebbüslerinin yürütülmesi için gerekli olan taşınmaz malları, kaynakları ve irtifak haklarını; bedellerini nakden ve peşin olarak veya aşağıda belirtilen hallerde eşit taksitlerle ödemek suretiyle kamulaştırma yapabilirler" hükmüne, 27. maddesinde ise; 3634 sayılı Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanununun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya aceleliğine Bakanlar Kurulunca karar alınacak hallerde veya özel kanunlarla öngörülen olağanüstü durumlarda gerekli olan taşınmaz malların kamulaştırılmasında kıymet takdiri dışındaki işlemler sonradan tamamlanmak üzere ilgili idarenin istemi ile mahkemece yedi gün içinde o taşınmaz malın 10. madde esasları dairesinde ve 15. madde uyarınca seçilecek bilirkişilerce tespit edilecek değeri, idare tarafından mal sahibi adına 10. maddeye göre yapılacak davetiye ve ilanda belirtilen bankaya yatırılarak o taşınmaz mala el konulabileceği, bu Kanunun 3. maddesinin 2. fıkrasında belirtilen hallerde yapılacak kamulaştırmalarda yatırılacak miktar, ödenecek ilk taksit bedeli olduğu düzenlemesine yer verilmiştir.
6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun 19. maddesinde; "Elektrik piyasasında üretim veya dağıtım faaliyetlerinde bulunan önlisans veya lisans sahibi özel hukuk tüzel kişilerinin, önlisans ve lisansa konu faaliyetleri için gerekli olan kişilerin özel mülkiyetinde bulunan taşınmazlara ilişkin kamulaştırma talepleri Kurum tarafından değerlendirilir ve uygun görülmesi hâlinde Kurul tarafından kamu yararı kararı verilir. Söz konusu karar çerçevesinde gerekli kamulaştırma işlemleri 4/11/1983 tarihli ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununda belirtilen esaslar dâhilinde üretim faaliyetlerinde bulunan önlisans veya lisans sahibi özel hukuk tüzel kişileri için Maliye Bakanlığı, dağıtım faaliyetlerinde bulunan lisans sahipleri için TEDAŞ tarafından yapılır. Bu durumda kamulaştırma bedelleri ile kamulaştırma işlemlerinin gerektirdiği diğer giderler kamulaştırma talebinde bulunan önlisans veya lisans sahibi tüzel kişi tarafından ödenir.
Kamulaştırılan taşınmazın mülkiyeti ve/veya üzerindeki sınırlı ayni haklar, üretim veya dağıtım tesislerinin mülkiyetine sahip olan ilgili kamu kurum veya kuruluşuna, bunların bulunmaması hâlinde ise Hazineye ait olur. Kamulaştırma bedeli önlisans veya lisans sahibi özel hukuk tüzel kişisi tarafından ödenerek tapuda Hazine adına tescil edilen veya niteliği gereği tapudan terkin edilen taşınmazlar üzerinde Maliye Bakanlığınca kamulaştırma bedelini ödeyen önlisans veya lisans sahibi özel hukuk tüzel kişileri lehine bedelsiz irtifak hakkı tesis edilir ve/veya kullanma izni verilir. İrtifak hakkının ve/veya kullanma izninin süresi önlisans veya lisansın geçerlilik süresi ile sınırlıdır" hükmü, 20/1 maddesinde ise, "Bakanlık, elektrik enerjisi arz güvenliğinin izlenmesinden ve arz güvenliğine ilişkin tedbirlerin alınmasından sorumludur..." hükmü yer almaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Özel mülkiyet hakkının korunması gereken temel insan hakları arasında öngörüldüğü, anayasa ve uluslararası sözleşmelerde mülkiyet hakkını korumaya yönelik düzenlemelere yer verildiği, bu düzenlemelerde mülkiyet hakkına müdahalelerin olabileceğinin öngörüldüğü, ancak bu müdahalelerde kamu yararı gerekçesi, kanuni düzenleme gereği ve ölçülülük yada orantılılık gibi uluslararası hukukun genel ilkelerinin varlığının dikkate alınması gerektiği, aksi durumda müdahalenin mülkiyet hakkı ihlaline neden olacağı kabul edilmiştir. Nitekim Anayasa Mahkemesi kararları ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatlarıyla da bu hususların açık bir şekilde ortaya konulduğu görülmektedir.
Anayasa’nın 35. maddesinin ikinci fıkrasında mülkiyet hakkının ancak kamu yararı amacıyla kanunla sınırlanabileceği belirtilmek suretiyle mülkiyet hakkına yönelik müdahalelerin Kanunda öngörülmesi gereği ifade edilmiştir Acele kamulaştırma usulü idareye kamulaştırma işlemlerinin neticelenmesini beklemeden kamulaştırılan taşınmaza el koyma imkânı tanıyan olağanüstü bir kamulaştırma usulüdür. Acele kamulaştırmada, kıymet takdiri dışındaki işlemler sonradan tamamlanmak üzere ilgili idarenin istemi ile Mahkemece yedi gün içinde o taşınmaz malın kanunda belirtilen usule göre bilirkişilerce tespit edilecek değeri idare tarafından mal sahibi adına bankaya yatırılarak o taşınmaz mala el konulabilir. Acele kamulaştırma usulü, olağan kamulaştırmada malik lehine getirilen usule ilişkin güvenceleri bertaraf etmemekte; yalnızca bu usullerin işletilmesinden önce idareye, kamulaştırılacak taşınmaza el koyma imkânı tanımaktadır. Taşınmaza el konulduktan sonra idare tarafından öncelikle satın alma yolunun işletilmesi, bunun mümkün olamaması durumunda ise Asliye Hukuk Mahkemesinde bedel tespiti ve tescil davası açılması gerekmektedir. Kamulaştırılmasına karar verilen taşınmaza acele olarak ihtiyaç duyulması halinde, 2942 sayılı Kanunun 27. maddesi uyarınca kamulaştırma acele usulle yapılmaktadır.
Bu çerçevede, 2942 sayılı Kanunun 27. maddesi incelendiğinde, kamulaştırma işlemlerinde öngörülen yöntemlerin bir kısmının uygulanmayarak taşınmaza acele el konulabilmesi yolu istisnai olarak başvurulabilecek bir yöntem olarak düzenlendiğinden, madde hükmü ile acele kamulaştırmada olağan kamulaştırmaya oranla özel koşulların varlığı aranmış ve üç durumda acele kamulaştırma yolu ile taşınmaza el konulmasına olanak tanınmıştır. Anılan hüküm uyarınca taşınmazların bir an önce kullanılmasına ihtiyaç duyulan, kamu düzenine ilişkin olarak acelilik halinin bulunduğu durumlarda Cumhurbaşkanınca (mülga Bakanlar Kurulu), taşınmazların acele kamulaştırılmasına karar verilebilmektedir.
Acele kamulaştırma istisnai bir yöntem olduğundan, olağan kamulaştırma gerekçeleri dışında aceleliğin varlığına dair şartlarının ortaya konulması gerekmektedir.
Acelelik koşulunun kamu düzenine ilişkin olması gerektiği ve kamu yararının ise, olağan kamulaştırma usulü ile sağlanması amaçlanan kamu yararından farklı olarak, acele kamulaştırma yapılmasını gerektiren, aceleliği zorunlu kılan bir yarar olduğu açıktır.
Uyuşmazlıkta; davaya konu taşınmazın acele kamulaştırılmasına yönelik şartların oluşup oluşmadığı, yani acelelik durumunun bulunup bulunmadığı yönünden bir değerlendirme yapılması gerekmektedir.
2942 sayılı Kanunun 3. maddesinde, Cumhurbaşkanınca kabul olunan, büyük enerji ve sulama projeleri ile iskan projelerinin gerçekleştirilmesi, yeni ormanların yetiştirilmesi, kıyıların korunması ve turizm amacıyla yapılacak kamulaştırmalarda, kamulaştırma yöntemi konusunda özel bir düzenleme getirilmiştir.
Uyuşmazlıkta; davaya konu iletim hattı ile yapımı tamamlanan Yaprak HES'te üretilecek elektrik enerjisinin sisteme bağlantısının gerçekleştirilmesinin amaçlandığı, tamamlanan üretim santrallerinin Ülke ekonomisine kazandırılması amacıyla, hattın acilen tesisinde zorunluluk bulunduğu, davaya konu enerji iletim hattının, bölgenin enerji ihtiyacını beslemesi bakımından önemli bir noktada olduğu, iletim sisteminin arz güvenliğinin tesisi ve ulusal enterkonekte sistemin güvenliği için de önem arz ettiği, enerji üretiminin nihai tüketiciye ulaşmasında ve bu yolla başta Amasya, Taşova ilçesi olmak üzere bahse konu hattan beslenen civar yerleşim yerlerinin enerjiye kaliteli, hızlı ve güvenli erişiminin sağlanması bakımından önem taşıdığı, başta Balıkesir, Akçay ve Altınoluk olmak üzere civar yerleşim yerlerini de besleyecek olması, enerjide dışa bağımlılığı azaltacak üretim kaynağı olması sebebiyle Ülke ekonomisine azami katkı sağlayacak olması da göze alındığında, sistem bağlantısını sağlayacak iletim hattının tesisinin yapılmasında acelelik halinin bulunduğu, yörenin artan enerji ihtiyacının karşılanabilmesi, kesintisiz ve sürekli bir enerjinin devam ettirilebilmesi için davaya konu iletim hattının yapılmasında aciliyet bulunduğu, enerji temininde üstün kamu yararının bulunduğu, Ülke kaynaklarının sınırlı olduğu ve enerji ihtiyacının arttığı gözetilerek üretim santralinin ürettiği enerjinin sisteme bağlantısının zorunlu ve acil olduğu gerekçesiyle davaya konu ilettim hattının yapımı amacıyla davaya konu taşınmazın acele kamulaştırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Öte yandan, Ülkemizin enerji ihtiyacının hızla artış gösterdiği dikkate alındığında enerji ihtiyacının karşılanması amacıyla inşa edilecek iletim sistemleri için ihtiyaç duyulan taşınmazların temininde, enerjinin tüketim noktalarına ulaştırılmasında gecikmeye yol açılmaması hususu dikkate alındığında kamu yararı ile acelelik halinin bulunduğu tartışmasızdır.
Bu durumda; yapımı tamamlanan tesiste üretilecek elektrik enerjisinin sisteme bağlantısının gerçekleştirilmesi suretiyle Ülke ekonomisine kazandırılmasının ve somut olayda olduğu gibi Ülkemizin enerji ihtiyacının hızla artış göstermesi ve üretilen enerjinin tüketim noktalarına kaliteli, hızlı ve güvenli şekilde ulaştırılmasında gecikmeye yol açılmamasının hedeflenmiş olması nedeniyle davaya konu iletim hattının yapımı amacıyla davaya konu taşınmazın kamulaştırılmasında acelelik halinin bulunduğu sonucuna varıldığından, iletim hattının bir an önce yapılabilmesi maksadıyla taşınmaza el konulmasına imkan veren dava konusu Bakanlar Kurulu kararında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVANIN REDDİNE,
2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam … TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca duruşmalı işler için belirlenen …-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine,
4. Varsa posta avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
5. 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20/A-2-(g) maddesi uyarınca, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 23/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.