Esas No: 2021/2213
Karar No: 2022/2139
Karar Tarihi: 23.02.2022
Danıştay 6. Daire 2021/2213 Esas 2022/2139 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2021/2213 E. , 2022/2139 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2021/2213
Karar No : 2022/2139
DAVACI : ...
VEKİLLERİ : Av. ..., Av. ...
DAVALILAR : 1- ...- ...
VEKİLİ : Av. ...
2- ...Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ...
DAVANIN KONUSU : Manisa İli, Yunusemre İlçesi, ...ve ...Mahalleleri sınırları içerisinde bulunan ekli listede bulunan taşınmazların “Manisa Organize Sanayi Bölgesi alanının ilave yatırımlara imkan sağlamak üzere genişletilmesi amacıyla Manisa Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı tarafından 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca acele kamulaştırılmasına ilişkin 05/11/2020 tarih ve 31295 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 04/11/2020 tarih ve 3177 sayılı Cumhurbaşkanı Kararının, ... Mahallesi, ... parsel sayılı taşınmaz yönünden iptali istenilmektedir.
DAVACININ İDDİALARI : Davaya konu parselde davacının aile konutunun bulunduğu ve köy mücavir alan sınırları içerisinde kaldığı, acele kamulaştırma şartlarının oluşmadığı, tarımsal alan niteliği korunacak alan olarak gözüken bölgeye ilişkin Çevre Düzeni Planı Değişikliğinin davaya konu acele kamulaştırma kararından bir gün sonra yayımlandığı, planlama yapılmadan kamulaştırmaya geçilmesinin hukuka aykırı olduğu, bölgenin 2016/9620 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı kapsamında korunacak ova statüsünde yer aldığı, Ülkemizin en verimli topraklarından olduğu ve Manisa’nın tarımsal üretim açısından Ülkemizin ilk 3 ilinden birisi olduğu, yoğun sanayileşme neticesinde bölgenin tarımsal yapısının bozulmasından endişe edildiği, verimli tarım alanlarında sanayileşme olmaması gerektiği, tarım arazilerinin kaybedileceği, verimli tarım alanlarının yerinin doldurulamayacağı, ekolojik dengenin bozulacağı, flora-fauna yönünden zengin olan bölgenin flora-faunasının bozulacağı, bölgenin kırsal turizminin olumsuz etkileneceği, mülkiyet hakkının ihlal edildiği ileri sürülmektedir.
DAVALILARIN SAVUNMASI : 1- Davalılardan Cumhurbaşkanlığı tarafından, yatırımın gerçekleşmesiyle birlikte doğrudan yaratacağı katma değerin yanında pek çok sektör ve yönden bölge ve Ülke ekonomisine sosyal- ekonomik gelişme sağlayacağı, doğrudan yabancı sermayeli bir yatırımcının, Ülkemizde gerçekleştireceği yatırımın yerini Manisa OSB olarak belirlediği, bu nedenle ilave alana duyulan ihtiyacın ivedilik kazandığı, yatırımın niteliği ve büyüklüğü sebebiyle doğrudan ve dolaylı yoğun istihdam artışı, bağlantılı sektörlerin gelişmesini sağlayacağı, yatırımın gerçekleşmesi için öngörülen sahanın kamulaştırma işlemlerinin uzaması ve yatırıma başlanmasının gecikmesi halinde yatırımcıların projelerini iptal etmelerinin söz konusu olacağı, ekonomik ilerleme ve istihdam artışının zarar göreceği ve dava konusu Cumhurbaşkanı Kararının hukuka uygun olduğu savunulmaktadır.
2- Davalılardan Manisa Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı tarafından, davaya konu acele kamulaştırmanın bölgenin ticari, sinai ve ekonomik kalkınması için zaruri olduğu, dava konusu taşınmazın imar planında Manisa OSB VII kısım Tevsi alanı içerisinde kaldığı, mevcut organize sanayi bölgesinin %100 doluluğa ulaştığı, doluluk oranı ve sanayileşmenin getirdiği ihtiyaca bağlı olarak sanayi bölgesinin genişlemesi yönünde karar alındığı, Organize Sanayi Bölgeleri Yer Seçimi Yönetmeliği hükümlerine göre Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı koordinasyonunda etüt ve mahallinde inceleme yapıldığı, talebin gün geçtikçe artması sonucunda acele kamulaştırma yoluna başvurulmasının kaçınılmaz hale geldiği, söz konusu alanda planlanan yatırımların bölgeye ve Ülkeye sağlayacağı istihdam ve ekonomik katkının sağlayacağı, kamulaştırma işlemlerinin uzaması ve yatırımların gecikmesi halinde yatırım projelerinin iptalinin söz konusu olacağı, büyük ölçekli yatırım projelerine uygun alt ve üst yapı hizmetlerinin sağlanması ve üretim için gerekli enerjinin iletilmesinin oldukça yoğun işgücü ve zaman gerektirdiği özellikle yüksek teknoloji ile üretim yapan işletmelerin söz konusu hizmetlerin sağlanması sebebiyle Manisa OSB'yi tercih ettikleri, OSB sınırları içinde katma değerli üretim faaliyetleri için yatırımcıya tahsis yapmanın olanaksız hale geldiği, yatırımcının yoğun olarak arsa tahsis talebinde bulunduğu halde sanayi parsellerinin oluşturulamamasının veya uzun sürede oluşturulmasının Ülke ekonomisinin büyümesini sağlayacak fırsatların kaçırılmasına sebebiyet verdiği, mevcut tevsi alanlar ile ilgili örneklerde kamulaştırma sürecinin tamamlanarak alt yapı çalışmalarına başlanması için sürenin 10 yıla yaklaştığı, nitelikli yatırım kaybının önüne geçilebilmesi amacıyla acele kamulaştırma yoluna gidildiği, olağan kamulaştırma yoluna gidilmesi halinde yatırımların önemli ölçüde gecikeceği, bunun da yatırımdan vazgeçilmesine neden olabileceği, Manisa OSB'nin konumu itibarıyla yatırımcılar nezdinde cazibe merkezi olduğu, 2019 yılı verilerine göre Türkiye’nin ilk 500 sanayi kuruluşu arasında 19 firmanın bulunduğu, dava konusu proje alanının Manisa Ovası ile fiziken bağlantı içerisinde olmadığı ve Tarım ve Orman Bakanlığınca uygun görüş verildiği, acele kamulaştırmaya konu taşınmazların korunacak ova statüsünde yer almadığı ve ovaya kilometrelerce uzaklıkta bulunduğu, davaya konu alanın Organize Sanayi Bölgesinin fiziken genişlemesine konu edilebilecek son alan olduğu ve genişleyebileceği bu alandan başka alanını bulunmadığı, yatırımcılar tarafından 700.000 metrekare arsa tahsis başvurusunda bulunulduğu ve dava konusu Cumhurbaşkanı Kararının hukuka uygun olduğu savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ ...DÜŞÜNCESİ : Dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
DANIŞTAY SAVCISI ...DÜŞÜNCESİ : Dava; Manisa İli, Yunusemre İlçesi, ... Mahallesi, ... parsel sayılı taşınmazın, “Manisa Organize Sanayi Bölgesi alanının ilave yatırımlara imkan sağlamak üzere genişletilmesi amacıyla Manisa Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı tarafından 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca acele kamulaştırılmasına ilişkin 05/11/2020 tarih ve 31295 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 04/11/2020 tarih ve 3177 sayılı Cumhurbaşkanı Kararının iptali istemiyle açılmışır.
Anayasa'nın 13. ve 35. madde hükümleri uyarınca mülkiyet hakkının kamu yararı amacıyla Anayasa'ya uygun olarak yasayla sınırlandırılması mümkündür. Ancak buna ilişkin düzenlemeler öncelikle kamu yararına dayanmalıdır.Ülkemizin taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin Ek 1 Nolu Protokolüyle de mülkiyet hakkı bir insan hakkı olarak kabul edilmiş ve bu hakkın orantılılık ilkesi çerçevesinde kamu yararı gözetilerek sınırlandırılabileceği ifade edilmiştir. Buna göre, bir taşınmaz üzerindeki mülkiyet hakkının kamulaştırma yolu ile kaldırılması (mülkiyetin el değiştirmesi) kamu yararının karşılanması zorunluluğunun özel mülkiyet hakkının korunmasından üstün tutulması şartına bağlıdır. Bu çerçevede, 2942 sayılı Yasanın 27. maddesi incelendiğinde, kamulaştırma işlemlerinde öngörülen yöntemlerin bir kısmının uygulanmayarak taşınmaza acele el konulabilmesi yolu istisnai olarak başvurulabilecek bir yöntem olarak düzenlendiğinden, madde hükmü ile üç durumda acele kamulaştırma yolu ile taşınmaza el konulmasına olanak tanınmıştır. Bu koşullardan ikisi Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanununun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya özel kanunlarda öngörülen olağanüstü durumlarda gerekli olması halleri şeklinde açıkça sayılmak suretiyle üstün kamu yararının ve kamu düzeninin korunmasının gerçekleştirilmesi amacıyla acele kamulaştırma yoluna gidilebileceği belirtilmiştir. Bu kapsamda üçüncü koşul olan aceleliğine Cumhurbaşkanınca karar verilebilmesi için de kamu yararı ve kamu düzenine ilişkin olma halinin maddede yer alan diğer iki koşula paralel nitelik taşıması gerekmektedir.
Öte yandan; 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanunun 5. maddesinde; "OSB, müteşebbis heyetin veya genel kurulun vereceği karar üzerine yönetim kurulunun başvurusu üzerine Bakanlıkça verilen kamu yararı kararı ve sınırları belirlenmiş yetki çerçevesinde kamulaştırma işlemleri yaptırabilen bir özel hukuk tüzel kişiliğidir. OSB; kamulaştırma işlemlerini Valilik, İl Özel İdaresi, Belediye veya Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığına yaptırabilir. " düzenlemesine yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, dava konusu Cumhurbaşkanı Kararı ile Manisa Organize Sanayi Bölgesi VII. Kısım Tevsii ilave alanı içerisinde kalan ve mülkiyeti şahıslara ait Manisa İli, Yunusemre İlçesi, ...ve ... Mahallelerinde yer alan ve aralarında davacıya ait ... parsel sayılı taşınmazın da bulunduğu 517 adet taşınmazın, “Manisa Organize Sanayi Bölgesi alanının ilave yatırımlara imkan sağlamak üzere genişletilmesi amacıyla Manisa Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı tarafından acele kamulaştırılmasına 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca karar verildiği; öncesinde, Manisa Organize Sanayi Bölgesi alanının ilave yatırımlara imkan sağlamak üzere genişletilmesine ilişkin olarak yer seçimi kesinleştirilen alan içindeki özel mülkiyetteki taşınmazlar için Manisa Organize Sanayi Bölgesinin 21.03.2019 tarihli Genel Kurulu Toplantısında alınan karar doğrultusunda Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının ...tarih ve ...sayılı Olur 'u ile kamu yararı kararı verildiği; Tarım ve Orman Bakanlığının ...tarih ve E....sayılı Olur yazısı ile de kamu yararı kararı ve tarım dışı amaçlı kullanım izni kararının verildiği; söz konusu kamu yararı kararları ve tarım dışı amaçlı kullanım izni kararına karşı açılmış bir davanın bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkta; Manisa Organize Sanayi Bölgesi'ne katma değeri yüksek, yeni istihdam ve ihracat artışı sağlayacak üretim konularında yatırım yapmak isteyen yerli ve uluslararası doğrudan yabancı yatırımcılar tarafından yoğun arsa tahsis talebi ve mevcut OSB doluluk oranının %100 oranına ulaşmasından dolayı ivedi olarak bölgede ve dolayısıyla ülke kapsamında istihdam yaratılması, üretim kapasitesinin artırılması ile ihracatın, yabancı sermayenin ve buna bağlı olarak toplumsal gelirin artacak olması sebepleri ile Manisa Organize Sanayi Bölgesi VII. Kısım Tevsii alanının acilen faaliyete geçirilmesi ihtiyacının doğduğundan bahisle dava konusu işlemin tesis edildiği; davacı tarafından acele kamulaştırma kararı ile taşınmazının tarım dışı amaçlı kullanılmasının ekolojik dengeyi bozacağı ileri sürülmekte ise de anılan işlemin dayanağı yer seçimi kararı ile kamu yararı kararına ve söz konusu alanın tarım dışı amaçlı kullanımına izin veren karara karşı herhangi bir dava açılmadığının anlaşılması karşısında davacıya ait taşınmazların Manisa Organize Sanayi Bölgesi alanının ilave yatırımlara imkan sağlamak üzere genişletilmesi amacıyla Manisa Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı tarafından acele kamulaştırılmasına karar verilmesinde kamu yararının ve acelelik halinin bulunduğu, dolayısıyla, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesinde belirtilen acele kamulaştırma şartının gerçekleştiği sonucuna varıldığından, dava konusu Cumhurbaşkanı kararında hukuka aykırılık bulunmamıştır.
Açıklanan nedenlerle, davanın reddine karar verilmesi gerektiği, düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince duruşma için taraflara önceden bildirilen 23/02/2022 tarihinde, davacı vekilleri Av. ...ile Av. ...'un, davalılardan Cumhurbaşkanlığı vekili Av. ...'in geldiği, davalılardan Manisa Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı vekilinin gelmediği, Danıştay Savcısı ...'ın hazır olduğu görülmekle, açık duruşmaya başlandı. Taraflara usulüne uygun olarak söz verilerek dinlendikten ve Danıştay Savcısının düşüncesi alındıktan sonra taraflara son kez söz verilip, duruşma tamamlandı. Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Manisa Organize Sanayi Bölgesi'ne katma değeri yüksek, yeni istihdam ve ihracat artışı sağlayacak üretim konularında yatırım yapmak isteyen yerli ve uluslararası doğrudan yabancı yatırımcılar tarafından yoğun arsa tahsis talebi ve mevcut OSB doluluk oranının %100 oranına ulaşmasından dolayı ivedi olarak bölgede ve dolayısıyla ülke kapsamında istihdam yaratılması, üretim kapasitesinin artırılması ile ihracatın, yabancı sermayenin ve buna bağlı olarak toplumsal gelirin artacak olması sebepleri ile Manisa Organize Sanayi Bölgesi VII. Kısım Tevsii alanının acilen faaliyete geçirilmesi ihtiyacının doğduğundan bahisle Manisa Organize Sanayi Bölgesinin 21/03/2019 tarihli genel kurul toplantısında, doluluk oranı ve sanayileşmenin getirdiği ihtiyaca bağlı olarak bölgenin genişlemesi kararı alınmış ve konu ile ilgili olarak Yönetim Kuruluna yetki verilmiştir.
Manisa Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulunun ...tarihli ve ...sayılı kararıyla yer seçimi kesinleşen OSB alanı içerisinde kalan ve özel mülkiyette bulunan taşınmazlar için kamu yararı kararı verilmesi acele kamulaştırma kararı alınması için Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına başvuru yapılması kararı alınmıştır.
Davaya konu proje için, Tarım ve Orman Bakanlığının ...tarih ve ...sayılı oluruyla kamu yararı kararı ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Kullanımı Kanunun 13. maddesinin (d) bendi ve 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (b) bendi kapsamında tarım dışı amaçlı kullanım izni verilmiştir.
Manisa OSB'nin ...tarih ve ...sayılı yazısıyla Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'ndan dava konusu taşınmazın da içerisinde bulunduğu alan hakkında kamu yararı kararı verilmesi ve acele kamulaştırma yapılabilmesi hususu talep edilmiştir
Dava konusu taşınmazların da içerisinde yer aldığı Manisa OSB VII. Kısım Tevsi Alanı olarak ifade edilen alan için, yer seçimi komisyonu oluşturulmuş ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Bölgeleri Genel Müdürlüğü'nün ...tarih ve ...sayılı yazısıyla Organize Sanayi Bölgesi Yer Secimi Yönetmeliği'nin 9. maddesi uyarınca, Manisa OSB 7. kısım ilave alan yeri olarak sınırlar kesinleştirilmiştir.
Davaya konu proje için Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının ...tarih ve ...sayılı Oluruyla kamu yararı kararı verilmiştir.
Dava konusu 04/11/2020 tarih ve 3177 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile, Manisa İli, Yunusemre İlçesi, ... Mahallesi, ... parsel sayılı taşınmazın “Manisa Organize Sanayi Bölgesi alanının ilave yatırımlara imkan sağlamak üzere genişletilmesi amacıyla Manisa Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı tarafından 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca acele kamulaştırılmasına karar verilmiştir.
Bakılan dava, dava konusu acele kamulaştırma kararının davacıya ait taşınmaz yönünden iptali istemiyle açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasanın 35. maddesinde: "Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz." hükmü, 46. maddesinde "Devlet ve kamu tüzel kişileri; kamu yararının gerektirdiği hallerde, gerçek karşılıklarını peşin ödemek şartıyla, özel mülkiyette bulunan taşınmaz malların tamamını veya bir kısmını, kanunla gösterilen esas ve usullere göre, kamulaştırmaya ve bunlar üzerinde idarî irtifaklar kurmaya yetkilidir yer almaktadır." hükmü yer almaktadır.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin Ek 1 No'lu Protokolünün "Mülkiyetin korunması" başlıklı 1. maddesinde: "Her gerçek ve tüzel kişinin mal ve mülk dokunulmazlığına saygı gösterilmesini isteme hakkı vardır. Herhangi bir kimse, ancak kamu yararı sebebiyle ve yasada öngörülen koşullara ve uluslararası hukukun genel ilkelerine uygun olarak mal ve mülkünden yoksun bırakılabilir. Yukarıdaki hükümler, devletlerin, mülkiyetin kamu yararına uygun olarak kullanılmasını düzenlemek veya vergilerin ya da başka katkıların veya para cezalarının ödenmesini sağlamak için gerekli gördükleri yasaları uygulama konusunda sahip oldukları hakka halel getirmez." hükmüne yer verilmiştir.
2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 1. maddesinde "Bu Kanun; kamu yararının gerektirdiği hallerde gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerinin mülkiyetinde bulunan taşınmaz malların, Devlet ve kamu tüzel kişilerince kamulaştırılmasında yapılacak işlemleri, kamulaştırma bedelinin hesaplanmasını, taşınmaz malın ve irtifak hakkının idare adına tescilini, kullanılmayan taşınmaz malın geri alınmasını, idareler arasında taşınmaz malların devir işlemlerini, karşılıklı hak ve yükümlülükler ile bunlara dayalı uyuşmazlıkların çözüm usul ve yöntemlerini düzenler" hükmüne, 3. maddesinde "İdareler, kanunlarla ve Cumhurbaşkanlığı kararnameleriyle yapmak yükümlülüğünde bulundukları kamu hizmetlerinin veya teşebbüslerinin yürütülmesi için gerekli olan taşınmaz malları, kaynakları ve irtifak haklarını; bedellerini nakden ve peşin olarak veya aşağıda belirtilen hallerde eşit taksitlerle ödemek suretiyle kamulaştırma yapabilirler" hükmüne, 27. maddesinde ise; 3634 sayılı Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanununun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya aceleliğine Cumhurbaşkanınca karar alınacak hallerde veya özel kanunlarla öngörülen olağanüstü durumlarda gerekli olan taşınmaz malların kamulaştırılmasında kıymet takdiri dışındaki işlemler sonradan tamamlanmak üzere ilgili idarenin istemi ile mahkemece yedi gün içinde o taşınmaz malın 10. madde esasları dairesinde ve 15. madde uyarınca seçilecek bilirkişilerce tespit edilecek değeri, idare tarafından mal sahibi adına 10. maddeye göre yapılacak davetiye ve ilanda belirtilen bankaya yatırılarak o taşınmaz mala el konulabileceği, bu Kanunun 3. maddesinin 2. fıkrasında belirtilen hallerde yapılacak kamulaştırmalarda yatırılacak miktar, ödenecek ilk taksit bedeli olduğu düzenlemesine yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Davacı vekilleri tarafından duruşma esnasında dosyaya sunulan 23/02/2022 tarihli dilekçe ekinde yer alan belgelerin incelenmesinden, davaya konu ... parsel sayılı taşınmaza el konulmasına karar verilmesi istemiyle .... Asliye Hukuk Mahkemesinin E:...değişik iş sayılı dosyasında açılan davada Manisa Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı tarafından davaya konu ... parsel sayılı taşınmazın depo kararının yerine getirilemeyeceği yönünde dilekçe sunulduğu, .... Asliye Hukuk Mahkemesinin ...tarih ve E:...değişik iş, K:...sayılı kararıyla davaya konu ... parsel sayılı taşınmaz için tespit edilen acele kamulaştırma bedelinin depo edilmediği gerekçesiyle el koyma talebinin usulden reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda; .... Asliye Hukuk Mahkemesinin E:...değişik iş sayılı dosyasına Manisa Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı vekili tarafından davaya konu ... parsel sayılı taşınmazın depo kararının yerine getirilemeyeceği yönünde dilekçe verildiği, davaya konu taşınmazın acele kamulaştırılması amacıyla el konulması için, tespit edilen bedelin ödenmediği gerekçesiyle anılan Mahkeme tarafından el koyma talebinin usulden reddine karar verildiği anlaşıldığından, davaya konu taşınmaz için 2942 sayılı Kanunun 27. maddesinin uygulanmasını gerektiren acelelik halinin bulunmadığı sonucuna varıldığından dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Dava konusu işlemin uyuşmazlığa konu parsele ilişkin kısmının İPTALİNE,
2.Ayrıntısı aşağıda gösterilen ve davacı tarafından yapılan toplam ...-TL yargılama giderinin davalı idarelerden alınarak davacıya verilmesine,
3.Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca duruşmalı işler için belirlenen ...-TL vekâlet ücretinin davalı idarelerden alınarak davacıya verilmesine,
4.Varsa posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
5.2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20/A-2-(g) maddesi uyarınca, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Danıştay İdari Dava Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 23/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.