14. Ceza Dairesi Esas No: 2015/3375 Karar No: 2018/2833
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - kasten yaralama - tehdit - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2015/3375 Esas 2018/2833 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, kasten yaralama ve tehdit suçlarından mahkum edilmiştir. Ancak, kasten yaralama ve tehdit suçlarından verilen adli para cezalarının miktarları kesin olduğu için temyizi mümkün değildir. Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu oluşturan eylemler, suçun işlendiği süreyle sınırlı bir zaman dilimi içerisinde gerçekleştiği için ağırlaşmış hallerine ulaşmayacak şekilde mağdurun yaralanması da etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına mani olmayacaktır. Bu nedenle, sanığın suç vasfı yanlış tayin edilmiştir ve mahkumiyet kararı bozulmuştur. 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ve 1412 sayılı CMUK'nın 321 ve 326. maddelerine göre hüküm bozulmuştur.
14. Ceza Dairesi 2015/3375 E. , 2018/2833 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, kasten yaralama, tehdit HÜKÜM : Mahkûmiyet
İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanık hakkında kasten yaralama ve tehdit suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 21.06.2005 gün ve 61/82 sayılı Kararında vurgulandığı üzere, hükmün temyiz edilebilir olup olmadığını belirleme bakımından hüküm tarihindeki kanuni düzenlemenin dikkate alınması gerektiği, 14.04.2011 tarihinde yürürlüğü giren 6217 sayılı Kanunun 26. maddesiyle 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 2. madde ile hapis cezasından çevrilenler hariç sonuç olarak hükmedilen 3.000 TL’ye kadar (3. 000 TL dahil) para cezaları kesin nitelikte olup, kasten yaralama ve tehdit suçlarından doğrudan verilen adli para cezalarının miktarları itibariyle kesin olmasından dolayı temyizi mümkün bulunmadığından vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, Sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince; Katılan beyanı, adli muayene raporu, savunma ve tüm dosya içeriğine göre; suç tarihinde aralarında anlaşmazlık bulunan katılanı konuşmak amacıyla olay yerine götüren sanığın, konuşma esnasında boşanmak istediğini söyleyen katılanın kafasına vurup, olay yerinde çırılçıplak bırakacağı yönünde tehdit ederek bir müddet araç içerisinde beklettikten sonra, hakkında adli soruşturma başlatılmadan önce kendiliğinden katılanı evine bırakması şeklinde gerçekleşen eylemlerinin bütün halinde 5237 sayılı 109/2. maddesinde düzenlenen cebir ve tehditle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu oluşturacağı ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 24.11.2015 gün ve 2014/14-799 Esas, 2015/419 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, suçun işlendiği süreyle sınırlı bir zaman dilimi içerisinde kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun unsurunu oluşturacak ve kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerine ulaşmayacak şekilde mağdurun sanık tarafından yaralanmasının etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına mani olmayacağı da gözetilmeden, suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 109/1. maddesi uyarınca mahkûmiyetine karar verilip aynı Kanunun 110. maddesinin uygulama dışı bırakılması, Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkı saklı kalmak kaydıyla hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321 ve 326. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 16.04.2018 oybirliğiyle karar verildi.