22. Hukuk Dairesi 2012/24168 E. , 2013/13460 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, ücret alacağı, hafta tatili ücreti, asgari geçim indirimi, yıllık izin ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davacı ve davalı ... Ltd. Şti. avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davacının iş sözleşmesinin haklı bir sebep olmaksızın feshedildiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesini kendisinin feshettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporu doğrultusunda davalı... Kimya Şirketi aleyhine açılan davanın reddine, diğer davalı ... şirketine karşı açılan davanın ise kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm davacı ve davalı ... Şirketi vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacı ve davalı ... Şirketi vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Taraflar arasında temel uyuşmazlık davalının gerçek işveren olup olmadığı ve asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaaya dayanıp dayanmadığı ve bunun işçilik haklarına etkileri noktasında toplanmaktadır.
Alt işveren bir işverenden işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik sebeplerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve görevlendirdiği işçileri sadece bu işyerinde çalıştıran diğer işveren olarak tanımlanabilir. Alt işverenin iş aldığı işveren ise asıl işveren olarak adlandırılabilir. Bu tanımlara göre asıl işveren alt işveren ilişkisinin varlığından söz edebilmek için iki ayrı işverenin olması, mal veya hizmet üretimine dair bir işin varlığı, işçilerin sadece asıl işverenden alınan iş kapsamında çalıştırılması ve tarafların muvazaalı bir ilişki içine girmemeleri gerekir.
Alt işverene yardımcı işin verilmesinde bir sınırlama olmasa da, asıl işin bir bölümü ancak teknolojik sebeplerle uzmanlık gereken işin varlığı halinde verilebilecektir. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesinde asıl işveren-alt işveren ilişkisini sınırlandırılması yönünde kanun koyucunun amacından da yola çıkılarak asıl işin bir bölümünün alt işveren verilmesinde “işletmenin ve işin gereği” ile “teknolojik sebeplerle uzmanlık gerektiren işler” ölçütünün bir arada olması gerektiği belirtilmelidir. 4857 sayılı Kanun’un 2. maddesinin 6. ve 7. fıkralarında tamamen aynı biçimde “işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler” sözcüklerine yer verilmiş olması bu gerekliliği ortaya koymaktadır.
Alt İşverenlik Yönetmeliğinin 11. maddesinde de asıl işin bir bölümünün alt işverene verilebilmesi için “işletmenin ve işin gereği ile teknolojik sebeplerle uzmanlık gerektirmesi” şartlarının birlikte gerçekleşmesi gerektiği belirtilmiştir.
İşverenler arasında muvazaalı biçimde asıl işveren-alt işveren ilişkisi kurulmasının önüne geçilmek istenmiş ve 4857 sayılı Kanun’un 2. maddesinde bazı muvazaa kriterlerine yer verilmiştir.
Somut olayda mahkemece davacı işçinin davalı ... isimli işyerinde şoför olarak çalıştığı, Ant Kimyanın diğer davalıya ait işyerine asit nakliyesi işini icra ettiği, yapılan işin niteliği itibari ile davacının davalı... Kimya"ya salt asit taşıma işi yapmasının 4857 sayılı Kanun"un 2/6 maddesindeki düzenleme doğrultusunda asıl işveren-alt işveren ilişkisi kurulmasına olanak sağlayan diğer kanuni koşulların bulunmaması sebebi ile davalı... Kimya yönünden pasif dava ehliyetinin söz konusu olamayacağı gerekçesi ile davalı... Kimya yönünden açılan davanın reddine karar verilmiş ise de mahkemece doğru sonuca ulaşılabilmesi için, davalılar arasındaki iş ilişkisini gösteren tüm bilgi ve belgelerin dosya kapsamına alınması, aralarındaki iş ilişkisi konusunda ... Şirketi öncesinde bir başka şirket ile davalı... şirketi arasında aynı nitelikte sözleşme imzalanıp imzalanmadığının, davacının çalışmasının ... Şirketi dışında bir başka işveren nezdinde gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması ve bu şekilde davalılar arasındaki ilişkinin asıl işveren-alt işveren ilişkisi olup olmadığı net bir şekilde açıklığa kavuşturulması gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı olup bu husus bozmayı gerektirmiştir.
3-Taraflar arasında davacının talep ettiği ve hüküm altına alınan hafta tatili ücret alacağının hesaplanması konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Davacı dava dilekçesi ile hafta tatili ücret alacağını talep etmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının hafta tatili ücret alacağı dosya içinde mevcut takometre kayıtlarına göre 2.453,85 TL olarak hesap edilmiştir. Mahkeme gerekçeli kararında hükme esas alınan bilirkişi raporunda belirlenen hafta tatili ücret alacağından 1/4 oranında indirim yaptığını belirtmesine rağmen belirlenen ücrete 1/4 oranında artırım yaparak 3.415,38 TL olarak hükmetmesi hatalı olup bu husus bozmayı gerektirmiştir.
4-Kabule göre de davalı... Şirketi yönünden davanın reddine karar verilmesi karşısında davacı aleyhine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, nispi vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı olup bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Açıklanan sebeplerle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 03.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.