Abaküs Yazılım
7. Daire
Esas No: 2018/772
Karar No: 2022/800
Karar Tarihi: 23.02.2022

Danıştay 7. Daire 2018/772 Esas 2022/800 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2018/772 E.  ,  2022/800 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    YEDİNCİ DAİRE
    Esas No : 2018/772
    Karar No : 2022/800

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı adına
    … (…) Gümrük Müdürlüğü …
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVACI) : …Tekstil Plastik Gıda ve Hediyelik Eşya Sanayi Ticaret Limited Şirketi

    İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava Konusu İstem: Davacı adına 2011 ve 2012 yıllarında tescilli 31 adet beyanname ile … tarih ve … sayılı dahilde işleme izin belgesi kapsamında geçici olarak ithal edilen eşyaya ilişkin olarak dahilde işleme izin belgesinin re'sen iptal edilmesi üzerine ek olarak tahakkuk ettirilen gümrük, ilave gümrük ve katma değer vergileri ile dampinge karşı vergi ve 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 238. maddesi uyarınca eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı olarak hesaplanarak karara bağlanan para cezasına vaki itirazın süre yönünden reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; olayda, davacı adına ek olarak tahakkuk ettirilen vergilere ve hesaplanan para cezasına ilişkin işlemin davacı şirketin adresinde daimi çalışanına tebliğ edildiği hususunda tereddütün bulunmadığı, davacı tarafından, işlemden 22/07/2015 tarihinde haberdar olduğunun ileri sürülmesi karşısında, tebligatın usulsüz yapıldığının ispatının davacıya ait bulunduğu, bu itibarla süresinde itiraz edilmeyerek kesinleşen ek tahakkuk ve para cezalarına vaki itirazın süre yönünden reddine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Olayda, 13/07/2015 tarihli tebligatın …'a yapıldığı, adı geçen kişinin davacı şirketin çalışanı olup olmadığı hususunun dosyada bulunan bilgi ve belgelerden anlaşılamadığı, tebliğ mazbatasının, kendilerine tebliğ yapılacak kimselerin mutad iş saatlerinde iş yerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde olduklarına ve tebligatın yapıldığı şahsın şirketin çalışanı ve tebellüğe ehil olduğuna yönelik mevzuat gereği bulunması gereken bilgileri içermemesi nedeniyle tebligatın usulsüz yapıldığı, bu itibarla, tebligat tarihinin ek tahakkuk ve para cezalarının öğrenildiğinin beyan edildiği 22/07/2015 tarihi olduğu, dolayısıyla ek tahakkuk ve para cezalarına süresinde itiraz edildiği anlaşıldığından, süresinde itiraz edilmediğinden bahisle itirazın reddine ilişkin işlemde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun kabulü suretiyle mahkeme kararının kaldırılmasından sonra, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Tebligatın davacı şirketin adresinde daimi çalışanına yapıldığı açık olduğundan, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'ÜN DÜŞÜNCESİ : Davacı şirkete ait olduğu hususunda ihtilaf bulunmayan iş yeri adresinde, iş saatleri içerisinde, şirket yetkililerinin bulunmadığı sırada, şirket çalışanı olmayan bir kişinin, davacı adına gelen tebligatı şirket çalışanı olarak imza karşılığı almasının normal ve mutad olmaması karşısında, tebligat yapılan şahsın şirket çalışanı olduğunun kabulü gerektiğinden, temyize konu bölge idare mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE:
    MADDİ OLAY :
    Davacıya 13/07/2015 tarihinde tebliğ edilen ek tahakkuk ve para cezası kararına karşı 31/07/2015 tarihinde yapılan itirazın, 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 242. maddesinde düzenlenen 15 günlük itiraz süresi geçirildiğinden bahisle, süre yönünden reddine dair kararın iptali istemiyle bakılmakta olan dava açılmıştır.

    İLGİLİ MEVZUAT:
    7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 51. maddesinde, mali tebliğlerin, kendi yasalarında açıklık bulunmayan hallerde bu Kanun'un genel hükümlerine göre yapılacağı hüküm altına alındığından ve 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nda da, tebligat hususunda özel bir hüküm mevcut olmadığından, gümrük vergilerine ve cezalara ilişkin kararların Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebliğ edilmesi gerekmektedir.
    7201 sayılı Kanun'un 12. maddesinde, hükmi şahıslara tebliğin, salahiyetli mümessillerine, bunlar birden ziyade ise, yalnız birine yapılacağı, 13. maddesinde de, hükmi şahıslar namına kendilerine tebliğ yapılacak kimselerin herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde iş yerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde tebliğin, orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı, Tebligat Tüzüğü'nün 18. maddesinde ise, tebliğ yapılacak kimselerin bulunmadığı tebliğ mazbatasında tespit edildiği takdirde tebligatın, o yerdeki diğer bir memur veya müstahdeme yapılacağı hükümlerine yer verilmiştir.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Dosyanın incelenmesinden, davalı idarece alınan ek tahakkuk ve para cezası kararının, davacı şirketin iş yeri adresi olan "… Sitesi, … Caddesi, … Sokak, No:…, Kat:…, Daire:… …/…" adresinde iş yeri daimi çalışanı sıfatıyla "…" isimli şahsa 13/07/2015 tarihinde tebliğ edildiği ve davacı tarafından anılan ek tahakkuk ve para cezası kararına 31/07/2015 tarihinde itiraz edildiği anlaşılmaktadır.
    506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'na göre, bir işverene hizmet akdi ile bağlı olarak çalışan kişinin sigortalı olması zorunluluğu vardır. Ancak, bu zorunluluğun yerine getirilmesi, hizmet akdinin geçerlilik koşulu değildir. Hatta; 1475 sayılı İş Kanunu'na göre hizmet akdinin yazılı olması konusunda da, herhangi bir koşul bulunmamaktadır. Anılan Yasaya göre, bir işverene bağlı olarak çalışılmış olması, ortada, işveren-işçi ilişkisinin, dolayısıyla hizmet akdinin varlığı için yeterlidir. İş Kanunu'nun veya 506 sayılı Kanun'un gerektirdiği kimi kayıt ve işlemler, bu ilişkiden doğan hukuki durumun sonucudur. Dolayısıyla; bu kayıt ve işlemler, ortada bir hizmet akdinin varlığına karine olabilirler; ancak, hiçbir şekilde, anılan akdin geçerlilik koşulu olarak ileri sürülemezler. Tebellüğ belgesini imzalayan kişinin sigorta kaydının bulunmaması ve işyeri kayıtlarında adına rastlanılmamış olması, davacı ile bu kişi arasında hizmet ilişkisinin olmadığına kanıt alınabilecek nitelikte değildir.
    Bu bakımdan; davacı şirkete ait olduğu hususunda ihtilaf bulunmayan işyeri adresinde, iş saatleri içerisinde, şirket yetkililerinin bulunmadığı sırada, şirket çalışanı olmayan bir kişinin, davacı adına gelen tebligatı şirket çalışanı olarak imza karşılığı almasının normal ve mutad olmaması karşısında, tebligat yapılan şahsın şirket çalışanı olduğunun kabulü gerekmektedir.
    Bu durumda; Bölge İdare Mahkemesince, ek tahakkuk ve para cezası kararlarının, davacıya, usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği gerekçesiyle söz konusu ek tahakkuk ve para cezalarına vaki itirazın süre yönünden reddine dair işlemin iptaline karar verilmiş ise de; tebligatın, davacının, gümrük idaresince bilinen en son adresinde ve iş yeri daimi çalışanı sıfatıyla "..." isimli şahsa yapıldığı, dolayısıyla usulüne uygun olduğu sonucuna varıldığından, tebliğ mazbatasında kayıtlı 31/07/2015 tebliğ tarihi esas alınarak ek tahakkuk ve para cezasına vaki itirazın süre yönünden reddine dair davaya konu işlemde hukuka aykırılık, aksi yönde verilen bölge idare mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1.Temyiz isteminin kabulüne,
    2…. Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
    3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Daireye gönderilmesine,
    4. 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13. maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere, yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine, 23/02/2022 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.

    (X) KARŞI OY :
    Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanmış bulunan bölge idare mahkemesi kararı, aynı gerekçe ve nedenlerle de uygun görülmüş olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar sözü geçen kararın bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, mahkeme kararının onanması gerektiği oyu ile, karara katılmıyorum.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi