18. Ceza Dairesi 2017/4800 E. , 2019/9779 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, kasten yaralama, tehdit
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1) Sanığa yükletilen hakaret eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
TCK"nın 53/1-b maddesinin Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesinin infaz evresinde re"sen gözetilebileceği,
Anlaşıldığından, sanık ...’un ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
2) Sanık hakkında kasten yaralama ve tehdit suçlarından kurulan hükümlerin temyizinde ise; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1) Hakkında yürütülmekte olan soruşturma kapsamında gözaltına alınan sanığın üst aramasının yapıldığı sırada “siz kimsiniz ki benim üzerimi arıyorsunuz” diyerek görevli polis memuru ..."a yumruk vurmak suretiyle gerçekleştirdiği yaralama eylemi sonrası kendisine müdahale eden görevli polis memurları ..., ..., ...... ve ...’a hitaben “erkekseniz dışarıya gelin …..” şeklindeki tehdit sözlerinin polis memurlarının görevlerini engellemeye yönelik olduğu ve bir bütün halinde görevi yaptırmamak için direnme suçunu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek tehdit ve yaralama suçlarından ayrı ayrı hüküm kurulması,
2) Kabule göre de;
a) Seçimlik ceza öngören tehdit suçunda hapis cezasının tercih edilmesi halinde TCK’nın 50/2. maddesi uyarınca, bu cezanın ancak adli para cezası dışındaki diğer seçenek yaptırımlara çevrilebileceğinin gözetilmemesi,
b) TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesi"nin, 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla, iptal edilmiş olması nedeniyle, uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
Kanuna aykırı, sanık ...’un temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye kısmen uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken ... sayılı CMUK’nın 326/son maddesi gereğince kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 27/05/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.