22. Hukuk Dairesi 2016/19640 E. , 2019/17009 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İTİRAZIN İPTALİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin diş teknisyeni olarak davalı işyerinde çalıştığını, 2015 yılı Mart, Nisan, Mayıs, Haziran ve Temmuz ayı ücretlerini ödemediklerini, toplamda 6500 TL ücret ve 94.98 işlemiş faiz olmak üzere ... İcra Müdürlüğü’nün 2015/ 710 numaralı dosyası ile takip başlatıldığını, davalı tarafından yapılan haksız itiraz üzerine takibin durduğunu, itirazların yerinde olmadığını ileri sürerek haksız ve dayanaksız itirazın iptali ile takibin devamına, davalıların % 20"den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalılar tarafından cevap verilmemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda yazılı gerekçe ile itirazın kısmen kabulü ile asıl alacak miktarı üzerinden yüzde 20 icra inkar tazminatına karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu"nda 32. maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.
Ücret kural olarak dönemsel (periyodik) bir ödemedir. Kanunun kabul ettiği sınırlar içinde tarafların sözleşme ile tespit ettiği belirli ve sabit aralıklı zaman dilimlerine, dönemlere uyularak ödenmelidir. Yukarıda değinilen Yasa maddesinde bu süre en çok bir ay olarak belirtilmiştir.
İş sözleşmesinin tarafları, asgarî ücretin altında kalmamak kaydıyla sözleşme özgürlüğü çerçevesinde ücretin miktarını serbestçe kararlaştırabilirler. İş sözleşmesinde ücretin miktarının açıkça belirtilmemiş olması, taraflar arasında iş sözleşmesinin bulunmadığı anlamına gelmez.
Çalışma hayatında daha az vergi ya da sigorta primi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek, ilgili işçi ve işveren kuruluşları ile Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı internet sitesinde bulunan “Kazanç bilgisi sorgulama” ekranından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
Somut olayda; davacı vekili müvekkilinin diş teknisyeni olarak çalışırken 2015 yılı Mart, Nisan, Mayıs, Haziran ve Temmuz ayı ücretlerinin ödenmediğini belirterek 30.03.2015 için 600 TL, 30.04.2015 için 800 TL, Mayıs Haziran ve Temmuz ayları 1700 TL olmak üzere üç ay için 5100 TL ödenmediğinı ileri sürerek toplamda 6500 TL ücret ve 94.98 işlemiş faiz olmak üzere icra takibi başlatmıştır. Dosya içerisinde davalılar tarafından sunulmuş bir cevap dilekçesi bulunmamaktadır. Davacı tanıkları, kendilerinin de 5. 6. ve 7. Ay ücretlerinin ödenmediğini, asgari ücretten fazla aldıklarını ancak bankaya asgari ücret kısmının yattığını, kalanın elden ödendiğini beyan etmiş ise de ne kadar ücret aldıklarını belirtmemişlerdir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda dosyaya işveren tarafından sunulmuş her hangi bir ödeme makbuzu, maaş bordrosu bulunmadığından Sosyal Güvenlik Kurum kayıtlarındaki Prime Esas kazancı 1260 TL brüt ücret ile çalıştığı kabul edilerek yapılan hesaplama mahkemece kabul edilmiştir. Emsal ücret araştırması yapılmadan davacının 1260 TL brüt ücret ile çalıştığının kabulü yerinde olmamıştır. Davacının meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek ilgili meslek odalarından ve diğer kuruluşlardan yapılacak emsal ücret araştırması ve Türkiye İstatistik Kurumu"nun resmi internet sitesindeki “kazanç bilgisi sorgulama” kısmındaki bilgiler dikkate alınarak araştırma yapılmalı ve dosya kapsamındaki tüm deliller bir arada değerlendirilerek, gerekirse tanıkların ne kadar ücret aldığına ilişkin beyanları alınarak aylık ücret miktarı noktasındaki uyuşmazlık çözümlenmeli, bilirkişiden ek rapor alınarak davacının hak ettiği işçilik alacakları belirlenen ücrete göre hesaplatılarak sonuca gidilmelidir. Eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23.09.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.