22. Hukuk Dairesi 2013/12538 E. , 2013/13445 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücretinin belirlenmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının ekip lideri olduğunu, ekibinde çalışan bir başka çalışanın bilgisi ve rızası dışında partajından poliçe ürettiğini, iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, “....davacının ekibindeki elemanlardan birinin partajından sisteme giriş yaptığı, kredi kartını kullanarak poliçe ürettiği, bu poliçe üretimi ile istenilen hedefi aşmayı planladıkları, ferdi bir başarının değil ekip olarak da bir başarının sözkonusu olduğu, bu olay sebebiyle şirketin herhangi bir maddi zararının olmadığı, müşteri ile şirketin karşı karşıya gelmediği ancak yöntem olarak uygulamada yeri olmayan daha doğrusu yasak olan bir yöntemin kullanıldığı anlaşılmakla davacının kıdemli, başarılı bir çalışan oluşu, feshe konu olayın ekip içinde yaşanan huzursuzluk ve husumetle ilişkin oluşu, uygulama ve işlemlerle ilgili olarak şirket iç denetimlerinde olumsuzlukların tespiti ve personele bildirilmesi hususunda gerektiği kadar inceleme yapılmadığı, davacının sözleşmesinin feshinin eylemle orantısız ağır bir yaptırım olduğu, iş sözleşmesinin feshinin geçerli veya haklı sebebe dayanmadığı...” gerekçesiyle davanın kabulü ile feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmiştir.
Karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında, iş sözleşmesinin feshinin haklı veya geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 19. maddesinin 1. fıkrasına göre işveren fesih bildirimini yazılı yapmak ve fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtmek zorundadır. Fesih bildirimi yazılı yapılmamışsa veya fesih sebebi açık ve kesin bir şekilde belirtilmemişse aynı kanunun 21. maddesi gereğince geçerli sebep gösterilmediği kabul edilir.
Buna karşılık, aynı Kanun’un 25. maddesinde öngörülen, işverenin haklı sebeple derhal feshinde ise yazılı şekil şartı aranmamaktadır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davalı işyerinde, bireysel pazarlama satış ekip lideri olarak çalışan davacının iş sözleşmesinin, ekibinde yer alan diğer çalışan Hülya Kaya"nın bilgisi ve rızası dışında onun kendi partajından poliçe üretmesi sebebiyle feshedildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, davacının aylık kotasını ve satış hedefini tutturmak ve böylece prime hak kazanabilmek için ekibinde yer alan bir başka çalışanın rızası ve bilgisi dışında onun kendi partajından poliçe ürettiği ve ayrıca bu tür işlemlerin poliçe sahiplerinin kredi kartıyla gerçekleştirilmesi gerektiği halde şirket mevzuatına aykırı olarak bir başka çalışanın kredi kartıyla gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır. Davacının, haksız kazanç teminine yönelik bu eylemi doğruluk ve bağlılığa aykırılık teşkil ettiği için, işveren tarafından yapılan fesih haklı sebebe dayanmaktadır. Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü hatalı olmuştur.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı İş Kanunu"nun 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 420,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.320,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak 03.06.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.